İlknur Tistas
@ilknurtistas
Okuma ihtiyacı barut gibidir, bir kere tutuşunca artık sönmez.
Victor Hugo
13 Ocak
39 okur puanı
Ekim 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Pek çok sorundan kurtulman mümkün, zira tamamı sadece hayalgücünde barınıyor. Böylelikle bütün evreni kucaklayıp ebedi zamanı anlayacak, her şeyin süratle değiştiğini, doğumdan çözülmeye kadar olan sürenin kısalığını, doğumdan önceki sürenin sınırsızlığını, çözülmeden sonraki sınırsızlıkla eşdeğer olduğunu düşünmek için zihninde geniş bir yer açmış olacaksın.
Sayfa 96 - Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Şüphesiz bir insan için yalanı, ikiyüzlülüğü, gösterişi ve kibri tatmadan bu dünyadan ayrılmak son derece mutluluk verici olurdu. En azından bunlardan bıkmış olarak son nefesini vermek "sonraki en güzel yolculuk" için iyi bir başlangıç olurdu. Yoksa bile isteğe kötü kalmayı mı seçiyorsun, tecrübelerin seni bu vebadan uzak durmaya ikna edemedi mi hâlâ? Aklın bozulması, bizi saran, soluduğumuz havanın bozulup kirlenmesinden çok daha tehlikeli bir vebadır. İkinci veba sadece canlıların yaşamlarını tehdit eder, diğeri ise insanlığımıza saldırır.
Sayfa 90 - Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Arzulardan azade bir zihin güçlü bir kale gibidir. Zira insanın sığınabileceği daha sağlam ve güvenli hiçbir yer yoktur. Bunu anlamayan cahilin tekidir, anlamasına rağmen ona sığınmayansa bedbahttır.
Sayfa 86 - Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Okur Takip Önerileri
Akıllı bir canlının karakterinde adaletle baĝdaşmayan hiçbir erdem göremiyorum, ama hazla bağdaşmayan bir erdem görüyorum: İrade.
Sayfa 84 - Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Dalgaların sürekli çarptığı kaya gibi ol:" Sağlam, hareketsiz durur kaya ve yatıştırır etrafında suyun öfkesini." Ne talihsizim ki bu benim başıma geldi." Hayır talihsiz değilsin," Bu benim başıma geldiği için talihliyim, zira bana hiçbir zarar veremedi ve şu andaki, ya da gelecekteki yaşamım içinde korkmuyorum," demeli. Çünkü herkesin başına talihsizlik gelebilir, ama herkes talihsizliği zarar görmeden atlatamaz. Òyleyse neden talihsizlik değil, talih olmasın?
Kalan günlerinde, sana acı veren her şeyde bundan faydalan:"Bu bir talihsizlik değil, aksine buna yiĝitçe katlanmak talihtir."
Sayfa 40 - Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Söylediğimiz ve yaptığımız şeylerin gereksiz olanlarından vazgeçersek, hem boş zamanımız hem huzurumuz artar. Bu yüzden her seferinde şunu hatırlamak gerek: Bu gereksiz bir şey mi? Fakat yalnızca yaptığımız gereksiz işleri değil, gereksiz düşüncelerimizi de azaltmamız gerekir, böylelikle bunları gereksiz işler izlemez.
Sayfa 34 - Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Kanaatini ortadan kaldırırsan, kötülüğe uğradım şikayeti ortadan kalkar: Kötülüğe uğradım şikayetini ortadan kaldırırsan, zarar ortadan kalkar.
Sayfa 31 - Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Her kuşun yemi, kendi miktarıncadır.
İncir, her kuşa yem olur mu hiç?
Çocuğa süt verine ekmek verirsen, zavallı yavruyu o ekmekten öldü say.
Dişlerini çıkmaya görsün, ondan sonra zaten gönlü ekmek çeker.
Kanadı çıkmamış kuş uçmaya kalkışınca, her yırtıcı kediye lokma olur.
Mesnevi 580
Momo'nun hiç kimsenin yapamayacağı şekilde başardığı şey şuydu: dinlemek.
Momo işte böyle usta bir dinleyiciydi!
Güneş batıp yüreğimizi dağlayınca onun yerine kandil yakmaktan başka çaremiz yoktur.
Hazret-i Mevlana
Kelimeler...Kelimeler...
Anladı, bütün olmuşlarla olanların ve bütün olacakların O kelimelerin içinde
Kendisine varmadan eskidiğini
çizik
Geleceğim, bekle dedi, gitti..
Ben beklemedim, o da gelmedi.
Ölüm gibi bir şey oldu..
Ama kimse ölmedi.
İsterseniz kütüphanelerinizi kilitleyin ama zihnimin özgürlüğünü kilitleyebileğiniz hiçbir kapı, kilit, sürgü yoktur.
Sayfa 96 - OlimposKitabı okudu
Sen benim okumaya doyamadığım kitaplar gibisin. Son sayfana gelmekten korkuyorum, hiç bitme istiyorum. Biliyorum ki son sayfana geldiğimde boğazıma bir şey takılacak, üzerime biten kitabın hüznü çökecek.
Sayfa 141Kitabı okudu
Amacım gölgeme kendimi tanıtmaktır.
NoraKitabı okudu
Dünyanın çok yakında kaybolacak güzelliğinin iki ucu vardır; biri kahkaha diğeriyse kalbi parçalara ayıran elemdir.
Sayfa 27 - OlimposKitabı okudu
O güzel Ekim gününün rengi soluyor, yürüdüğüm caddedeki ağaçların yaprakları dökülüyordu.
Sayfa 23 - OlimposKitabı okudu