Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Özümü seveyim...
Kaynayan su patatesi yumuşatır, yumurtayı ise sertleştirir. Seni farklı kılan ortam değil, kendi özündür. 🖊İmam-ı Şafii
İmam Şâfiî Kur'ân-ı Kerim'i yedi yaşında hıfzetmiş, el-Muvatta isimli hadis kitabını on bir yaşlarında ezberlemişti. Yine ünlü bir âlim olan İbn Sinâ on yaşına geldiğinde Kur'an ve edebiyat ilimlerinde önemli mesafeler katetmiş, cebir vb. ilimlerde pek çok şeyleri ezberlemişti.
Reklam
Ben gördüm ve bildim ki, İmam Şâmil'den, Bediüzzaman Said Nursi'ye, İmâm'ı Azam'dan İmam-ı Şafii'ye, Buhârî'den İmam Hanbelî'ye dek olan bu şahsiyetleri biz dinî bilgilerinden dolayı tanımıyoruz. Tarihe kazınmalarının sebebi bilgilerinin zeminindeki güçlü karakterleri. İmam Buhârînin Buhara padişahının çocuklarına özel ders vermeyi reddettiği için sürgün edilmesi, İmâm'ı Azam ve Hanbeli'nin Emevî halifesinin halka dayattığı Mutezile itikadını onaylamamaları, bu sebepten zindana atılmaları... Nice eğip bükenler silinip gitti ama tarih onları bize taşıdı. "Ne istiyorsa onu deseydin, değdi mi bütün kariyerini harcadığına? Şimdi bir de zindan hükmü giydiğin için apoletlerin de sökülecek üç kuruşa muhtaç kalacaksın. Herkes arkandan atıp tutacak, itibarını kaybedeceksin." demiş midir anneleri? Kıymetli anneleri öyle günü kurtarma derdinde "aman elimi suya sabuna değdirmeyeyim" eğitimi vermiş olsalardı, hiç yaşanmamış beş bin olayın içtihadını yapan, sabahlara kadar uzun teravih namazları kılan bir İmâm'ı Azam yetişir miydi?
Davetçilerin Yolu
Selabî şunları söylemektedir: İmtihana tâbi tutulmak yeryüzü hakimiyetiyle sıkı bir şekilde bağlıdır, Süinnetullah bir ümmetin çeşitli merhalelerden geçerek, içindeki cevherin, hadiselerin yumağında yoğrulması sonucunda kötünün iyiden ayrılmasıyla yeryüzü hakimiyetinin gerçekleşeceği şeklindedir. Bu, islam Ümmetinin de tâbi olduğu bir yoldur. Allah (c.c.) bununla, Mü'minleri imtihana tâbi tutmak, onları denemek, imanlarını saflaştırmak istemektedir ki ardından sağlam bir şekilde yeryüzü hakimiyeti gelsin. Bu hususta bir adamın sorması üzerine İmam Şafiî'den bir açıklama gelmiştir: Adam, imam Şafiî'ye Yeryüzüne sağlam bir şekilde hakim olmak mı daha faziletlidir, yoksa imtihana tâbi tutulmak mı?" diye sorunca, İmam, "İmtihana tâbi tutulmadıkça hakimiyet gelmez, çünkü Hz. Nuh'u, Hz. İbrahim'i, Hz. Musa'yı, Hz. İsa'yı ve Hz. Muhammed'i (Allah'ın selamı hepsinin üzerine olsun) imtihan etti." dedi. Sabrettiklerinde Allah (c.c.) onları yeryüzüne sağlam şekilde yerleştirdi. Hiç kimse bu acıdan kurtulacağını zannetmesin. ○ halde imtihan edilme şeklindeki sünnetullah yeryüzü hakimiyetine giden yolun gereklerindendir, "Andolsun ki içinizden cihad edenlerle sabredenleri belirleyinceye ve haberlerinizi açıklayıncaya kadar sizi imtihan edeceğiz." (Muhammed 31) Bunu gerçekleştirmek için sabır, sebat ve Allah'a sımsıkı sarılmaktan başka bir tercih hakkı yoktur. "Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır. Bize cesaret ver ki tutunalım. Kâfir kavme karşı bize yardım et! (Bakara 250)
Sayfa 85 - Zafer ve iktidar vaad edilen nesilKitabı okudu
ali'yi övsek rafiziyizdir cahillerin zannında ebubekir'in faziletlerini anacak olsak ehl-i beyt'e düşmanlık ediyor, derler her ikisini de seveceğim ömrüm oldukça toprağın altına girene kadar, ehl-i beyt düşmanı da rafizi de deseler rafizileştin dediler, asla! rafizilik ne itikadım ne de dinimdir olsa olsa hayırlı bir imamı ve mürşidi şeksiz dost edinmişimdir veli'yi sevmek rafizilikse bütün kullar bilsin ki rafiziyim ben imam şafii (rahmetullahi aleyh)🌹
İmam Şafii'nin şu sözü, onun hadîs-i şerîflere ne derece bağlı olduğunu göstermektedir: "Resûlullah sallallahu aleyhi ve selleme ait olduğunu bildiğim bir hadisi rivayet edip ona göre hüküm vermemişsem, şunu bilin ki, ben aklımı kaybetmişimdir"
Reklam
Risale-i Nur talebelerinden bir genç hâfız, pek çok adamların dedikleri gibi dedi: "Bende unutkanlık hastalığı tezayüt ediyor, ne yapayım?" Ben de dedim: "Mümkün oldukça nâmahreme nazar etme. Çünkü rivayet var. İmam-ı Şâfiî'nin (R.A.) dediği gibi, Haram nazar, nisyan verir."
Said Nursi'nin her suale cevabı varmış(mış).
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi. Bilmez ki sorsun, bilse sorardı. Atasözü "Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1) "Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
Sayfa 56 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Edep; Müridin kendi nefsine, ihvanına, mürşidine ve Allah’a karşı uyması gereken kurallardır. Bu kurallara uymak vuslat vesilesidir. Edebe uymayanlar lütuftan mahrum olurlar. Ne güzel söylemiş büyüklerimiz “Edeple gelen lütufla gider” diye. Pirimiz Abdülkadir Geylani Hz.leri “Bir edep için, binlerce derviş feda olsun. Edep gittiğinde onu geri
Ey insan, hiç mümkün müdür ki: Sana bu simayı veren, o simada böyle bir sikke-i rahmeti ve bir hâtem-i ehadiyeti vaz'eden zat, seni başı boş bıraksın, sana ehemmiyet vermesin, senin harekâtına dikkat etmesin, sana müteveccih olan bütün kâinatı abes yapsın, hilkat şeceresini meyvesi çürük, bozuk, ehemmiyetsiz bir ağaç yapsın? Hem hiçbir cihetle şüphe kabul etmeyen ve hiçbir vechile noksaniyeti olmayan, güneş gibi zâhir olan rahmetini ve ziya gibi görünen hikmetini inkâr ettirsin. Hâşâ! Ey insan! Bil ki o rahmetin arşına yetişmek için bir mi'rac var. O mi'rac Bismillahirrahmanirrahîm 'dir. Ve bu mi'rac ne kadar ehemmiyetli olduğunu anlamak istersen, Kur'an-ı Mu'cizü'l-Beyan'ın yüz on dört surelerinin başlarına ve hem bütün mübarek kitapların iptidalarına ve umum mübarek işlerin mebdelerine bak. Ve Besmele'nin azamet-i kadrine en kat'î bir hüccet şudur ki İmam-ı Şafiî (ra) gibi çok büyük müçtehidler demişler: "Besmele tek bir âyet olduğu halde, Kur'an'da yüz on dört defa nâzil olmuştur."
Reklam
İmam-ı Şâfiî rh.a. şöyle der: İki tercihle karşı karşıya kaldığın zaman, Ve doğru olan ile yanlış olanı kestiremezsen, Nefsinin meylettiği şeyin tersini yap hemen sen, Çünkü nefis insanı hep kötüye yeder,ah bilsen!
Bu genel çerçeve dışında diğer bazı maddelerde gerek etnik gruplar, gerek dini azınlıklar ve gerekse de İran’ın resmi mezhebi olan Caferilik dışındaki İslam mezheplerinin sahip oldukları haklar belirtilmiştir. Aşağıda ilgili maddeler yer almaktadır: Madde 12: İran’ın resmi dini İslam ve resmi mezhebi On iki İmam Caferiliğidir. Bu madde hiçbir
وَمَنْ نَزَلَتْ بِسَاحَتِهِ الْمَنَايَا فَلَا أَرْضٌ تَقِيهِ وَلَا سَمَاءُ وَأَرْضُ اللهِ وَاسِعَةٌ وَلَكِنْ إِذَا نَزَلَ الْقَضَا ضَاقَ الْفَضَاءُ 𝘚𝘢𝘩𝘢𝘴ı𝘯𝘢 ö𝘭ü𝘮 𝘨𝘦𝘭𝘦𝘯 𝘬𝘪𝘮𝘴𝘦𝘺𝘦 𝘨𝘦𝘭𝘪𝘯𝘤𝘦, 𝘈𝘳𝘵ı𝘬 𝘰𝘯𝘶 𝘯𝘦 𝘺𝘦𝘳 𝘬𝘰𝘳𝘶𝘺𝘢𝘣𝘪𝘭𝘪𝘳, 𝘯𝘦 𝘥𝘦 𝘨ö𝘬. 𝘈𝘭𝘭𝘢𝘩'ı𝘯 𝘢𝘳𝘻ı 𝘨𝘦𝘯𝘪ş𝘵𝘪𝘳 𝘭𝘢𝘬𝘪𝘯, 𝘬𝘢𝘥𝘦𝘳 (𝘦𝘤𝘦𝘭) 𝘨𝘦𝘭𝘪𝘯𝘤𝘦, 𝘜𝘻𝘢𝘺 𝘣𝘪𝘭𝘦 𝘬𝘪ş𝘪𝘺𝘦 𝘥𝘢𝘳 𝘨𝘦𝘭𝘪𝘳...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.