“Herkesin bir Feride’si vardır ben bilmez miyim
Herkesin bir ayakkabısı gibi bir de şarkısı
Herkesin bir kimsesi vardır ben bilmez miyim
Bir de kimsesizliği…”
diye yazmıştım Feride adlı şiir kitabımda. “Sahi, herkesin bir kimsesi var mıdır? Benim yok” diye sormuştu bir okur da yanıtlayamadığım mektubunda.
Bütün gelenlere, gidenlere, insandan
Bir sabah evden çıktım
Sokaklar ışıl ışıldı.
Dört yanım günlük güneşlik
Tertemiz bir hava ciğerlerimde
Nereye baksam mutluluk, umut, sevgi
Nereye gitsem bir uçarılık yüreğimde
Alışmadığım iyimser duygular
Gökyüzü inadına mavi
Yaşamak inadına güzel
Bu nasıl şehirdir böyle
Bütün sokaklar Utrillo'nun ellerinden çıkmış
Bütün evlerde Dufy'nin renkleri
Beyaz beyaz güvercinler damların üzerinde
Hava ılık mı serin mi belli değil
Kadife gibi
Gözleri namuslu namuslu parlar insanların
Gökyüzü inadına mavi
Yaşamak inadına güzel
Bu şehirde sen varsın...
Ümit Yaşar Oğuzcan
Martin biliyordu ki, eskiden çok hassas birisiydi, bilhassa en sevdiklerine karşı. Lakin artık bir şeyler değişmişti ve dayanıklı birisi haline gelmişti. Martin, ailesiyle arasını düzeltmiş, aile bağlarını güçlendirmişti. Düzenli olarak okumaya başlamış ve bazen de bir şeyler yazar olmuştu. İyileşmişti. Zihnen ve fiziken eskisinden çok daha iyi