Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
MONA ROSA Mona Rosa. Siyah güller, ak güller. Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak. Kanadı kırık kuş merhamet ister. Ah senin yüzünden kana batacak. Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
1. Şöyle böğürüyor bir kambur Kardeşler! Deniz geçen ahali! Erken kalkalım Köroğlunun koynundan biraz Kalender ilk vapurumuzdur Gidiyor yunuslarla yarışacak Üstünde nasıl geçirmiştir
Reklam
Bunu buraya bırakıyorum, İyi akşamlar... MONA ROZA Mona Rosa. Siyah güller, ak güller. Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak. Kanadı kırık kuş merhamet ister.
AŞK VE ÇİLELER
Monna Rosa, siyah güller, ak güller; Gülce’nin gülleri ve beyaz yatak. Kanadı kırık kuş merhamet ister; Ah, senin yüzünden kana batacak, Monna Rosa, siyah güller, ak güller! Ulur aya karşı kirli çakallar, Bakar ürkek ürkek tavşanlar dağa. Monna Rosa, bugün bende bir hal var, Yağmur iğri iğri düşer toprağa, Ulur aya karşı kirli
Sayfa 13 - Diriliş Yayınları 1998.Kitabı okudu
Mavi Kuş bir mavi kuş var yüreğimde çıkmaya can atan ama ben ondan güçlüyüm, kal, diyorum ona, kimsenin seni görmesine izin veremem.
Monna Rosa
Monna Rosa, siyah güller, ak güller; Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak. Kanadı kırık kuş merhamet ister;
Reklam
Satırbaşı. Ülkemizde dağ vardır, ova vardır, akarsu vardır, tepe vardır, içi taranmış çokgenlerle gösterilen şehirler vardır, girintili çıkıntılı kıyılar vardır, çakıl parçalarına ve kuşlara benzeyen göller vardır,ağzını açmış sivri burunlu ve kuyruklu bir kurbağaya benzeyen bir iç denizimiz vardır, yeşil düzlükler ve kahverengi yükseltiler vardır. Bu görünüşüyle ülkemiz, ilk bakışta, başka ülkelere benzer. Bu bakış, kuş bakışıdır. İlkbaharda ülkemiz yeşillenir; sonbaharda, eski bir harita gibi sararır, solar. Satır-başı. Ülkemizde tarım ürünleri yetişir. Kuru üzüm ve incir yetişir. Önce ıslak yemişler yetişir. Onları, güneş olan yerlerde kurutarak kuru yemiş yetiştiririz. İngiltere'ye göndeririz, onlar da bize gerçek gönderirler. Gerçek tohumları gönderirler. Biz, o gerçeklerden, kendimize göre gerçekler yetiştirmeğe çalışırız. Son yıllarda, kuru üzüm ve incirin yanısıra, köylü de göndermeğe başlamışızdır. Bu köylüleri, önce şehirlerde biraz yetiştiririz; tam olgunlaştırırız. Onlar da bize döviz gönderirler. Halk müziği göndeririz; şoför plağı gönderirler, aranjman gönderirler. Az-gelişmiş ülke göndeririz; yardım gönderirler. Zelzele, toprak kayması, sel felaketi haberleri göndeririz; çadır ve heyec gönderirler. Asker göndeririz; teşekkür gönderirler. Bin zorlukla yetiştirdiğimiz değerler göndeririz; dış ülkelerde çalışan yabancılar istatistiği gönderirler. Gerçek insanlarımızı göndeririz; bize ordan mektup gönderirler.»
Zaman çabuk çabuk geçiyor Monna; Saat on ikidir söndü lâmbalar. Uyu da turnalar gelsin rüyana, Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar; Zaman çabuk çabuk geçiyor Monna. Akşamları gelir incir kuşları, Konarlar bahçemin incirlerine; Kiminin rengi ak, kiminin sarı. Ah, beni vursalar bir kuş yerine! Akşamları gelir incir kuşları... Ki ben, Monna Rosa, bulurum seni İncir kuşlarının bakışlarında. Hayatla doldurur bu boş yelkeni O mâsum bakışlar...Su kenarında Ki ben, Monna Rosa, bulurum seni. Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa: Henüz dinlemedin benden türküler. Benim aşkım uymaz öyle her saza, En güzel şarkıyı bir kurşun söyler... Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa. Yağmurlardan sonra büyürmüş başak, Meyvalar sabırla olgunlaşırmış. Bir gün gözlerimin ta içine bak: Anlarsın ölüler niçin yaşarmış, Yağmurlardan sonra büyürmüş başak..
- Ve hiçbiri konuşmuyordu, hatta üstlerine bile binemiyordun demek, Portuga? - Evet. - Oysa çocuktun, değil mi? - Evet. Ama bütün çocuklarda sendeki gibi ağaçları anlama talihi yoktur. Hem bütün ağaçlar da konuşmayı sevmez. Sevgiyle güldü ve devam etti: - Gerçek ağaç değildi bunlar, asmaydı. Sen sormadan anlatayım bari:
- Ve hiçbiri konuşmuyordu, hatta üstlerine bile binemiyordun demek, Portuga? - Evet. - Oysa çocuktun, değil mi? - Evet. Ama bütün çocuklarda sendeki gibi ağaçları anlama talihi yoktur. Hem bütün ağaçlar da konuşmayı sevmez. Sevgiyle güldü ve devam etti: - Gerçek ağaç değildi bunlar, asmaydı. Sen sormadan anlatayım bari: Asmalar, üzüm
Sayfa 175 - Can yayınları çevirmen Aydın EmeçKitabı okudu
Reklam
Kendi düşsel incir ağacımızın altında karşılaşmıştık ve gördüğümüz şey yumurtadan çıkan bir kuş değil, bir kadından çıkan bir bebekti. Sonra korkunç bir şey oldu ve yollarımız ayrıldı.
Sayfa 50 - Can Yayınları, Çeviri: Handan Saraç, epubKitabı okudu
Monna Rosa (1952)
Monna Rosa, siyah güller, ak güller Geyvenin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah, senin yüzünden kana batacak Monna Rosa siyah güller, ak güller Ulur aya karşı kirli çakallar Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Sayfa 18 - Diriliş Yayınları 30. Baskı 2017Kitabı okudu
340 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.