Mahiyetini kendisi varlığından sonra belirler. Şu halde doğa veya Tanrı varlığımızı bize vermiştir, fakat mahiyetimizi kendimiz ve kendi irademiz ile belirlemeliyiz. Çünkü Sartre’ın sözüyle: iradeyi ve seçim yeteneğini insandan alırsak insanı insandan almış oluruz. Sonra da herşeyini yitirmiş olur, Sartre —yerinde olarak— şuradan bakmaktadır: Bugün temel alındığı gibi maddecilik veya doğalcılık görüşlerini temel alırsak insanı taşlaşmış ve dar çerçeveler içine hapsetmiş oluruz.
Sevgi, nefret, hayırseverlik, intikam, merhamet, alicenaplık, bağışlayıcılık; bunlara ne diyorsunuz? Büyük Dürtü'nün, insanın kendi rızasını elde etmesinin gerekliliğinin farklı sonuçlarıdır onlar. Başka kılıklara girerler ve farklı ruh hallerine sahiptirler ama taktıkları maske ne olursa olsun, her zaman aynı kişidirler. Diğer bir deyişle, insanı harekete geçiren itici güç ki-bu yalnızca bir tanedir - kendi iç huzurunu elde etme ihtiyacıdır. Bu ihtiyaç sona erdiğinde insan da ölür.
Reklam
İnsanın sevdiği şeyleri putlaştırması
Her insan, şöyle ya da böyle, sevilmek ihtiyacı hisseder. Ancak kökleri insanoğlunun hamurunda mevcut olan sevgi, bir sanat gibidir; su yüzüne çıkartılması, özenle beslenmesi ve bakılıp büyütülmesi gerekir. Ham sevginin hangi kanala akacağını kestirmek pek mümkün değildir... Bazen, insan sevdiği şeyleri putlaştırmasına yol açabilir; öyle ki artık "arzu ve hevaya tapmak" söz konusu olur. İnsan için araç olan mal mülk, şan şöhret gibi şeyler, "amaç" konumuna yükseltilebilir. Bu durum, insanın, adım adım kendi özgürlük alanını daraltmasına yol açar. Hayatın anlamı, araç değerler üzerinden algılanmaya başlar. Oysa yaratıcı sevginin en önemli özelliklerinden birisi, insanı özgürleştirmesidir. Bu özgürlükten, seven kadar, sevilen de payını alır.
Sayfa 270 - Fecr Yayınları, 1. Baskı, Kasım 2023Kitabı okuyor
Yanlış eş insanı deliye çevirir. Ya da en azından insanın çılgın şeyler yapmasına sebep olur.
Sayfa 313 - ArkadyaKitabı okudu
SEVGİNİN ANLAMI
SEVGİNİN ANLAMI Bir başka ınsanı, kişiliğinin en derindeki çekirdeğinden kavramanın tek yolu sevgidir Sevmediği sürece hiç kimse, bir başka insanın özünün tam olarak farkına varamaz. Sevgisi yoluyla insan, sevilen kişideki temel kişilik özelliklerini ve eğilimlerini görebilecek duruma gelir ve dahası, ondaki gerçekleşmemiş olan ancak gerçekleştirilmesi gereken potansiyelleri görür Ayrıca sevgisi yoluyla kişi, sevdiği insanın bu potansiyelleri gerçekleştirmesini sağlar. Sevdiği insanın, ne olabileceğinin ve ne olması gerektiğünin farkına varmasını sağlayarak, potansiyellerini gerçekleştirmesini sağlar. Logoterapide sevgi, yüceltme anlamında cinsel itkilerin ve içgüdülerın sadece bir yan olgusu (epifenomen) olarak yorumlanamaz. Sevgi de cinsellik kadar temel bir olgudur Normalde seks, sevgi için bir dışavurum biçimidir. Seks, bir sevgi aracı olur olmaz ya da sadece bir sevgi aracı olduğu sürece haklı görülür, hatta meşrulaştırılır. Bu nedenle sevgi, seksin sadece bir yan etkisi olarak anlaşılmaz, daha çok seks, adına sevgi denilen nihai birliktelik deneyimini dışavurmanın bir yolu olarak görülür.
Sayfa 126Kitabı okudu
Yıllar oldu, hala etki devam ediyor
Bazen rezonans halinde olduğumuzda, birini şaşırtıcı şekilde çekici bulduğumuzu hissederiz. Çekim yasası o kadar güçlü olur ki kendi duygularımız kontrolümüzden çıkar. Bu durum bizi içine çeker. Kendimizi bu şartlardan kurtaramayız. Çekim gücü o kadar yoğun olabilir ki titreriz, ağlarız ya da başka bir insanı düşündüğümüz anda uyarılırız. Düşüncelerimiz sadece bu insanın etrafında dönmeye başlar. Ve birkaç hafta sonra hiçbir şey hissetmeyiz. Artık çekimin hiçbir izi kalmamıştır. Bizi yakalayan büyü de aynı şekilde kaybolmuştur, böylece yavaşça uyanırız. Bazen sadece birkaç gün önce bütün bu duyguları nasıl hissettiğimize anlam veremeyiz. Kendimizden şüpheye düşmemiz bile söz konusu olur. Hatta kendimize kızabiliriz. Gerçekte, rezonans alanımız değişmiştir. Veya diğer kişinin rezonans alanı değişmiştir ve artık aramızda uyumlu bir titreşim yoktur.
Sayfa 159Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.