"Olduğumu sandığın insan gerçekte olduğum insandan ölesiye korkuyor; diğer insanlar onun hakkında ne düşünür diye.Gerçekte olduğum kişiyi bilseler bana ne yaparlar?En iyisi güvende olmak!En iyisi gerçek insanı saklamak, ona işkence etmek,onu gömmek!"
"Şu istikrarlı toplum safsatası da nedir? Dalga geçiyorsunuz herhalde. Doğa istikrarlı değil. Yaşam istikrarlı değil. İstikrar doğal değil. Yegane istikrarlı toplum polis devletidir. Bir toplum ya özgürdür ya istikrarlı. Aynı anda ikisi birden olamaz. Seçimini yap. Ben şahsen katı, yapay bir toplumdansa her zaman özgür, organik bir toplumu tercih ederim. Eğer insanlar korku ve ölümden kurtulmak için illaki cennet değneğini kullanacak denli zayıfsa belki de ihtiyaçları olan, korku ve ölümdür. Çıldırıp kendilerini sokaklara vurmaktan, birbirlerini soymaktan ve birbirlerini gebertmekten din vasıtası ile geri duracak kadar ahlaksızsalar siktirsinler efendim. Bırakın çıldırsınlar; çünkü layık oldukları şey, suç ve deliliktir belki de."
İnsanlar, hayvanlar, kuşlar! Ormanlardaki bu ıssız gece şerefine, yaşa diye bağırınız. Karanlığın şerefine, ağaçların arasındaki Tanrı fısıltısı şerefine, yeşil yapraklar ve sarı yapraklar şerefine: "Yaşa! "