Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hiç gereği yokken, hayatına giren insanlar, Hiç gereği yokken, karşına çıkarlar. Hiç gereği yokken, gününü haftanı ayını belkide yıllarını alırlar, Hiç gereği yokken, gece-gündüz aklından geçen her düşünceye bulaşırlar, Hiç gereği yokken, seni istemediğin kadar mutlu ederler, Sonra, hiç gereği yokken, hayatından çıkıp giderler. Anladımki meğer gerçek dost, aşk Mevlaymış, Ne beni unuttu, ne de bıraktı. -Şems
Zamansız Zamanlarda Çok zaman önceydi. O kadar zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu. İnsanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı. Bir daha hiç olmayacakmış gibi dolu ve anlamlı. Derken zaman diye üç parçalı şey icat etti insan. Bir parçasına DÜN dedi, diğer parçasına BUGÜN, öteki parçasına da YARIN. Sonra fesat karıştı zamana ve insan BUGÜNü unuttu. DÜNü düşünüp pişman oldu, YARINı düşünüp telaşlandı. Ama işin ilginç tarafı tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya kadar yaşadı. Farkında olmadan rezil etti bu gününü. Oysa yarın, bugüne dün diyor, dün de bugün için yarın diyordu. Bir türlü beceremedi. Bir eliyle yarına, diğer eliyle düne yapıştı. BUGÜNÜ ELİNE YÜZÜNE BULAŞTIRDI... Mutsuz oldu insan ve ne gariptir ki yarının telaşını da, dünün pişmanlığını da hep bugün yaşadı; AMA BUGÜNÜ HİÇ YAŞAYAMADI....NE YARIN NE DE DÜN....
Reklam
AHMET SEZGİN’LE AŞK MEDENİYETİNE YOLCULUK… M. NİHAT MALKOÇ Kıymetli kalem erbabı Ahmet Sezgin’le internet marifetiyle tanıştım. İyi ki de tanışmışım. Zira “Aşk Medeniyetine Yolculuk” isimli nefis kitabından başka nasıl haberdar olabilirdim ki? Ses bayrağımız olan Türkçemizin şahikalarını görmekten mahrum kalırdım. Sağ olsunlar “fikir ve
AHMET SEZGİN’LE AŞK MEDENİYETİNE YOLCULUK… M. NİHAT MALKOÇ Kıymetli kalem erbabı Ahmet Sezgin’le internet marifetiyle tanıştım. İyi ki de tanışmışım. Zira “Aşk Medeniyetine Yolculuk” isimli nefis kitabından başka nasıl haberdar olabilirdim ki? Ses bayrağımız olan Türkçemizin şahikalarını görmekten mahrum kalırdım. Sağ olsunlar “fikir ve hissiyat
Yine alev alev yanıyordu Ankara :( Yine tertemiz insanlar kapkara Neden Yarabbi bu tantana İnsanlar insanlığı unuttu Saygı kalmadı gözü kapalı yatana Sustu Mehmetçik yine yuttu ... -H.A-
Şems-i Tebrizi
Hiç gereği yokken,hayatına giren insanlar.. Hiç gereği yokken,karşına çıkarlar.. Hiç gereği yokken; gününü,haftanı,ayını belki de yıllarını alırlar.. Hiç gereği yokken,gece-gündüz aklından geçen Her düşünceye bulaşırlar.. Hiç gereği yokken,seni istemediğin kadar mutlu ederler.. Sonra hiç gereği yokken,hayatından çıkıp giderler.. Anladım ki,meğer gerçek dost, aşk,MEVLÂ imiş… Ne beni unuttu,Ne de bıraktı…
Reklam
Beyaz Mantolu Adam
Kalabalık bir topluluk içindeydi. Başarısızdı. Parası yoktu. Dileniyordu. Caminin önündeydi. Büyük bir camiydi bu. Minareleri, kubbeleri, kemerleri ve parmaklıklı pencereleri filân hepsi tamamdı. Özellikle avlusu: dilenenler için en önemli yer. Bir kenarda duruyordu. Hiçbir hüner göstermediği için ya da acındırıcı bir garipliği olmadığı için
Sayfa 13 - Sinan Yayınları 1973 - İletişim Yayınları Bütün Eserleri 4 İstanbul 1987 2.BaskıKitabı okuyacak
Yorgunum, itiraf edeyim. Konuşurken ipin ucunu kaçırıyorum, dostlarımın övmekten hoşlandığı o zihin açıklığım kalmadı artık. Dostlarım diye de ilke olarak söylüyorum zaten. Artık dostlarım yok, yalnızca yardakçılarım var. Buna karşılık sayıları çoğaldı onların, tüm insanlık onlar. Tüm insanlık içinde de ilk önce siz. Orada bulunan kişi her zaman
Sayfa 54 - Can YayınlarıKitabı okudu
Gökyüzüne bakmayı unuttu üzgün insanlar. Çevrelerine baktı daha da üzüldü. Gökyüzüne bakmayı unuttu mutsuzlar. oysa sonsuzluğun huzuru vardı onları rahatlatacak. Bütün sorunlar sorunla mı atlatılacak yada insanlarla mı atlatılacak. Yıldızlara anlatın uçsuz bucaksız şu evrene bakın yıldızlara bakın. Sizde bir gül ekin umut topraklarına. Derdinizi yaymayın derdinizi gömün ki. yeşersin mutluluklar. örtünün yıldızlara ara sıra, doktoru olun zihninizin. Bırakın yıldızlar bilsin herşeyinizi..
Çok zaman önceydi. O kadar zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu. İnsanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı. Bir daha hiç olmayacakmış gibi dolu ve anlamlı. Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan. Bir parçasına dün dedi, diğer parçasına bugün, öteki parçasına da yarın. Sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu. Dünü düşünüp pişman oldu, yarını düşünüp telaşlandı; ama işin ilginç tarafı tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya kadar yaşadı. Farkında olmadan rezil etti bu gününü. Oysa yarın, bugüne dün diyor, dün de bu gün için yarın diyordu. Bir türlü beceremedi. Bir eliyle yarına, diğer eliyle düne yapıştı. Bu günü eline yüzüne bulaştırdı... Mutsuz oldu insan. Ve ne gariptir ki yarının telaşını da, dünün pişmanlığını da hep bugün yaşadı; ama bugünü hiç yaşayamadı. Ne yarın ne de dün!
Reklam
Her büyüdüm dediğinde daha da büyütür seni hayat,her sevdiginle sınar seni Yaradan.Kimi kendinden bi parça görürsen alır onsuz nefes alamam yaşayamam dersin seni oyle güzel yasatir öğretir ki inanamazsin.unutmam dedigini dahi unutturur .Düşman gibi olduğunda dost dost bildiginle düşman olursun bi bakmışsın.sana gerçekleri zamanla yavas yavas ogretir .basinda siir dinlemeyi sevmezsin mesela sonra seni anlatanin şiirler oldugunu anlamaktan çok hissedersin.sonra ardına bakmazsin.İnsanlar değiştiğini düşünürler kullanamadiklarinda.yada büyüdüğünü düşünürler .aslına bakarsan hep düşünür ve konuşurlar yüzleşmekten kaçar ve karşına çıkamazlar.bilmelilerki karşılarında ne küçük kız çocuğu nede her doğru dediklerinize inan biri var .Şuan karşınızda bir ben var beni ben bilirim.Ha size karşı susmami da istediğiniz gibi yorumlayin ister haksız diyin ister unuttu sustu diyin isterseniz herşeyden haberdar canimizi yakmak için gün bekliyo diyin ama ne derseniz diyin şunu bilinki kendimle karşı karşıya kalmak istemem ...
1.316 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.