Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tuzu kuru, her şeyi eleştiren, her dem memnuniyetsiz aydın vıdı vıdıcılığı mı? Abartıyor muyuz? Böyle miydik biz eskiden, insanlarımız böyle kötücül müydü? Yoksa hep böyleydi de farkında mı değildik? Bizim de payımız yok mu bu gidişatta? Nerede yanlış yaptık? Beyinler karıncalanıp yürekler ağırlaşana kadar süren; eski dostları, yoldaşları ayıran, savuran, derinleştikçe çaresizliği, umutsuzluğu, arttıran tartışmalar... Neşenin, iyimserliğin, umudun ağır ağır yitimi...
insanlarımız baktım gariptiler, kimsesizdiler, yalnızdılar Torbalarında kederli ekmekleri, ağızlarında cıgaralarıyla Sade düşünüyor ve hiç konuşmuyorlardı
Reklam
"Ölebildiğiniz kadar ölün ama yalan söylemeyin."
Dorlion YayınlarıKitabı okudu
İkimiz de biliyoruz, sevgilim, öğrettiler: aç kalmayı, üşümeyi, yorgunluğu ölesiye ve birbirimizden ayrı düşmeyi. Henüz öldürmek zorunda bırakılmadık ve öldürülmek işi geçmedi başımızdan. İkimiz de biliyoruz, sevgilim, öğretebiliriz: dövüşmeyi insanlarımız için ve her gün biraz daha candan biraz daha iyi sevmeyi...
Ne var ki hizmet eden insanlarımız pratik olmaktan son derece uzaktır; hatta öyle bir hale geldik ki, soyut düşünme yeteneğinin ve pratik zekânın eksikliği memurlar arasında son zamanlarda en üst düzeyde erdem ve üstün özellik olarak görülmeye başlamıştır.
Neden,diye düsündü,neden İsrail'i Altı Gün Savaşında kurtardın ama soykırım sırasında katliamı önlemedin?Neden İsrailin savaşcılarını düşmanlarını yenmesi için güçlendirdin ama bir nesil önce insanlarımız yakılırken ve bogazlanırken öylece bekledin?
Reklam
Her şey öğretilebilir. İyi yaşamak için neler yapmalı? Bunu bile öğretebiliriz insanlara. Çünkü iyi yaşamak da 'bilgi'ye dayanır. Bunu da göstermeliyiz insanlara. Çünkü ülkemizin insanları daha yaşamanın acemisidir. Onlara insan gibi yaşaması öğretilmemiştir henüz. Nasıl yaşamak gerektiği de sezdirmeden öğretilebilir onlara. Hayatın yaşamaya değer olduğu öğretilebilir. Güzel sanatların da , edebiyatın da 'büyük ve güzel şeylerin' de var olduğunu öğrenmeli insanlarımız.
Sayfa 55 - iletişim yayınları
'İnsanlarımız aptal ya!' Sen, hangi insanların, senin insanların olduğunu bilmedikten sonra, onlara nasıl aptal dersin?
Sayfa 51 - Hayy KitapKitabı okudu
Kara Dil
İnsanlar yere çömeliyor, konuşuyor. Keskin hatlı suratları var insanların. Açlıktan incelmiş, açlığa karşı durmaktan sertleşmiş, gözleri karamsar, çeneleri katı. O zengin toprak da çevrelerinde. Dördüncü çadırdaki çocuğu duydun mu? Hayır, daha şimdi geldim. Çocuk uykusunda ağlıyor, çırpınıyormuş. Anası babası kurt var sanmışlar, müshil vermişler, çocuk da ölmüş. Meğer kara dil dedikleri hastalıktan varmış çocukta. İyi yemek yiyememekten olurmuş. Zavallı yavrucak Öyle. Ama ailesi çocuğu gömemiyor. Belediye mezarlığına yollanacak Yok devenin nalı! Eller ceplere dalıyor, bozuk paralar çıkıyor. Çadırın önünde küçük bir bozuk para tepeciği oluşuyor. Aile onu orada buluyor. İnsanlarımız iyi insanlar. İyi yürekli bir halk bizim halkımız. Tannya dua edin de, günün birinde iyi yüreklilerin tümü yoksul olmasın. Tanrıya dua edin ki günün birinde çocuklarımız yiye­cek bulabilsin. Mal sahipleri derneği günün birinde duaların kesileceğini biliyor. Son, o işte.
Sayfa 294
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.