Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Piraye'm, kızıl saçlı bacım benim, Seni arkandan bıçakladım. Bir damlası benim damarlarımdaki bütün kana bedel kanınla boyandı ellerim. .Yeryüzünde hiçbir insan hiçbir insana benim sana yaptığım kötülüğü yapmamıştır.Bütün bunlara rağmen sana geri gel diyecek kadar yüzsüz ve alçaksam ne halt edeyim,öyleyim işte.Fakat gel. Oğlumuz Memet’in başı için gel ve ben kalan ömrümde ona layık bir baba olmak fırsatını kazanabileyim. Senin yüzüne nasıl bakabilecegimi bilemiyorum. Seninle karşılastığım anda ayaklarının dibine yıkılacağım belki. Belki de sadece bayrağını kendi eliyle düşmana teslim etmiş bir hainin cesaretiyle yüzüne bakmaya calışacağım. Belki de tek kelime söylemeden gözlerimi iskarpinlerine dikip oturacağım. Fakat gel. Hayatım yalnız kendime ait olsaydı gebermeyi çoktan tercih ederdim. Kendi ferdiyetimden, fizyolojimden, kafamin deli hasta tarafından öylesine nefret ediyorum. Fakat yaşamam lazım. Beni affetmek icin değil, beni oğlumuz, kızımız ve onlar gibi iyi namuslu insanlarımız icin yaşatmak için gel ve bir daha da yalnız bırakma. Eteklerinden öperim.
Sayfa 126Kitabı okudu
Prof. Dr. İlber Ortaylı Hocam'dan ÇANAKKALE SAVAŞLARINI Olumsuz eleştirenlere cevap. " BU BAKKAL KAFASIDIR, ZEKA KITLIĞI OLMAMASI GEREKİRDİ AMA... " Prof. Dr. İlber Ortaylı, Çanakkale Savaşları'nın 100. yıl dönümünde CNN TÜRK'de Saynur Tezel Özgentürk'ün Günlük programına katıldı. Prof. Dr. Ortaylı'ya, "Çanakkale Geçilmez" söyleminin bir mit olduğunu, müttefik ordularının bir yıl sonra Çanakkale'yi savaşmadan geçtiklerini hatırlatan eleştirel görüşler soruldu. Ortaylı, bu eleştirel yaklaşım sahiplerine ilişkin şunları söyledi: "Bu bakkal kafasıdır. Maalesef halkımızın büyük kısmı, zeka kıtlığı olmaması gereken şartlara rağmen ki çok karışık bir ırk, beslenmesi her zaman için çeşitliydi, coğrafya çok müsait, eğitimin eksikliğinden olabilir, futbol seyircisi kadar düşünebiliyor. Küçümsemiyorum futbol iyi bir sanat. Seyredip tartışmak da olabilir ama bu kadarla kalırsan çok tehlikeli. 'Şenol Birol orada penaltıyı aşsalardı kesin gol olurdu abi' zihniyetiyle bunu getiriyorlar. Bu çok gülünç." Ortaylı, Çanakkale'nin geçilmesi halinde İstanbul'un düşmesinin, imparatorluğun yıkılmasına neden olacağını söyledi. İşte Okumayan, düşünmeyen veya bilinçli olarak cahil bırakılan ve de ne acıdır ki bu vatanın tarihini bilmeyen, televole ve magazin kültürü olan insanlarımız....Acınası durum.... İlber Hocanın her zamanki gibi dilinin kemiği yok.ama gerçekten Çanakkale geçilmez... Ya geçilseydi ne olurdu, Neyzen Teyfik'in dediği gibi " SEN ANANDAN YİNE ÇIKARDIN, AMA BABAN KİMDİ BİLEMEZDİN ŞER.....! - GG -
Reklam
Bir elmanın yarısı biz yarısı bu koskoca dünya. Bir elmanın yarısı biz yarısı insanlarımız. Bir elmanın yarısı sen yarısı ben ikimiz...
Tomris Han biraz ilerideki neşeli kalabalığı işaret ederek oğluna seslendi. "Bak yiğit Barsgan! Böyle bir manzarayı bu milletten başka hiçbir halkta göremezsin. Birkaç gün sonra gireceğimiz savaş, insanlarımız için varlık ya da yokluk anlamına geliyor ve bunu hepsi iyi biliyor. Ama yine de neşelerinden bir şey kaybetmiş değiller. İşte bu yüzden bizler acun durdukça var olacak bir milletiz. Düşmanlarımıza özenip, onlara benzemedikçe asla yeryüzünden silinmeyeceğiz. Savaş meydanlarında asilce uçmağa varmayı, esaret altında yaşlanmaya yeğleyen, savaş meydanlarında neşeli naralar atan savaşçılar acun üzerindeki her orduya korku salar."
Sayfa 156Kitabı okudu
"Çünkü iyi yaşamak da 'bilgi' ye dayanır. Bunu da göstermeliyim sizlere. Çünkü ülkemizin insanları daha yaşamanın acemisidir. Onlara insan gibi yaşaması öğretilmemiştir henüz. Nasıl yaşamak gerektiği de sezdirmeden öğretilebilir onlara. Hayatın yaşamaya değer olduğu öğretilebilir. Güzel sanatların da, edebiyatın da 'büyük ve güzel şeylerin' de var olduğunu öğrenmeli insanlarımız."
Gâvurlar bize burada bir şey yapmaya kalksa bizi İstanbul kurtarır. Doğrudur. İstanbul Balkanlardaki bütün insanlarımız için koruyucu liman gibidir.
Sayfa 108 - Selis KitaplarKitabı okudu
Reklam
Ben Böyle Veda Etmeliyim Kitabının tanıtım yazısında Can Dündar'ın bir sorusuna İsmail Cem'in verdiği yanıt: "Hayat müthiş bir macera. Her insanın kendisiyle beraber olanlarla paylaştığı, ortaklaşa yaşadığı ve bir bakıma her insanın tek başına üstlendiği bir macera... Ben kendi payıma yapmak istediklerimi yaptım, bu macerayı
Osmanlı İmparatorluğu’nun sarayları ve şaşaası üzerine çok söz söylenir; çok slogan atılır. Bütün bir nesil, okul kitaplarında, “Maliye’nin iflâsı ve saraylar” hikâyesiyle büyümüştür. Oysa insanlarımız, son on yılda Avrupa’nın ve Rusya’nın başkentlerini gezmeye başladıktan ve buradaki saray ve kasırları gördükten sonra daha iyi fark ediyor; 19. yüzyılın Osmanlı devlet tüketimi diğer büyük devletlerle mukayese edilemeyecek ölçüde mütevazıdır.
Zafere dair
Korkunç ellerinle bastırıp yaranı dudaklarını kanatarak dayanılmakta ağrıya. Şimdi çıplak ve merhametsiz bir çığlık oldu ümid… Ve zafer artık hiçbir şeyi affetmeyecek kadar tırnakla sökülüp koparılacaktır…
1941 Sonbahar...
İnsanlarımız, bazı madenler gibi çabuk ısınır ve çabuk soğurlar.
Sayfa 21 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Çünkü ülkemizin insanları daha yaşamanın acemisidir. Onlara insan gibi yaşaması öğretilmemiştir henüz. Nasıl yaşamak gerektiği de sezdirmeden öğretilebilir onlara. Hayatın yaşamaya değer olduğu öğretilebilir. Güzel sanatların da, edebiyatın da 'büyük ve güzel şeylerin'de var olduğunu öğrenmeli insanlarımız.
Sayfa 55 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
İnançlarla ilgili yorumlarımız hâlâ son derece benmerkezci... İnsanlarımız, bu uğurda en acımasız yöntemlerle birbirlerini katlediyorlar. Aynı inançların farklı grupları bile, kılları bile kıpırdamadan tavuk kesercesine birbirlerinin boğazlarına bıçağı dayıyorlar.
Sayfa 174Kitabı okudu
İnsanlarımız, diğer insanların da kendileri gibi sadece insan olduklarını anlamakta ve oldukları gibi kabul etmekte zorlanıyorlar.
Sayfa 175Kitabı okudu
Seslerini duyurmak için bu karda kışta, çoluk çocuk demeden sokağa düşen bu zavallılar bizim düşmanımız değil. Haklısın, burası bir bataklık, tamam, suç en çok böyle yerlerde büyüyor. Ama bunlar bizim insanlarımız. Onları sevmesek bile anlamak zorundayız.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.