Sektör sattıran algoritmayı keşfetti: Kitap değil, kitap simülasyonu
2000’lerin başında çok satan bir kitap söz konusu edildiğinde iyi edebiyat olup olmadığı konuşuluyordu; şimdinin çok satanlarının edebiyat olup olmadığını tartışıyoruz… Ama sonuçta bu kitapların da çokça seveni, okuyanı var… Bunu gözardı edebilir miyiz, “edebiyat değil” diyerek geçebilir miyiz?
Niye böyle oldu? Ve yeni tür yazın ve bu ekonomik
Bugün, Türk milletinin kahramanlık destanlarının en muhteşemlerinden birinin yazıldığı, vatan topraklarını canları pahasına koruyan ecdadımızın büyük zaferinin 109. yıl dönümünü gururla kutluyorum. Çanakkale Zaferi, tarih boyunca eşine az rastlanır bir cesaret ve fedakarlık örneği olarak yerini almıştır. Bu şanlı zafer, yalnızca bir coğrafyanın sınırlarını değil, aynı zamanda Türk milletinin bağımsızlık ve hürriyetine olan inancını da temsil etmektedir.
Çanakkale'de geçen bu destansı mücadele sadece bir askeri zafer değil, aynı zamanda Türk milletinin ruhunu ve vatan sevgisini ortaya koyan bir direnişin simgesidir. Şehitlerimizin kanlarıyla sulanan topraklar, bizlere özgürlük ve bağımsızlık uğruna verilen mücadelenin ne kadar kutsal olduğunu hatırlatmaktadır.
Bugün, Çanakkale Zaferi'nin 109. yıl dönümünde, o kahraman ruhu anmak ve şükranla anmak için bir fırsattır. Bu zafer, sadece Türk milletinin değil, tüm insanlığın ortak tarihinde önemli bir yer tutar. Bizlere, vatan sevgisi, birlik ve beraberlik ruhu, azim ve kararlılık gibi değerleri miras bırakan bu büyük zaferin anlamını asla unutmamalıyız.
Şehitlerimizi minnetle anarken, bu büyük zaferin bize verdiği mirası gelecek nesillere aktarmak ve bu değerleri yaşatmak için var gücümüzle çalışmalıyız. Çünkü Çanakkale Zaferi, sadece geçmişte yaşanmış bir olay değil, aynı zamanda geleceğimizi şekillendiren bir ilham kaynağıdır. Bu vesileyle, tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyor ve Çanakkale ruhunun sonsuza kadar yaşamasını diliyorum.
Ayasofya...
"Evet! Ayasofya'ya Hıristiyan veya Müslüman gözüyle bakınca orayı 'kilise' veya 'cami' olarak görme isteği son derece doğal ve anlaşılabilir bir istektir. Ancak Atatürk gibi çağını aşmış bir deha Ayasofya'ya cami ya da kilise olarak değil (her ikisine de saygıyla) insanlığın ortak uygarlık mirası olarak bakmıştır. "
Sayfa 309 - İnkilap KitapeviKitabı okudu
"Çingene Kızı"
Çingene Kızı mozaiğinin ABD’den Gaziantep’e getirilen 12 parçası, Zeugma Mozaik Müzesi’nde törenle ziyarete açıldı.
Çingene Kızı mozaiğinin bordüründen çalınan 12 mozaik parçasında, satir, pan maskesi, Hint tavus kuşu, maenad maskesi gibi tasvirler bulunuyor.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Çingene Kızı” mozaiğinin ABD’den
İlber Ortaylı'nın ifadesiyle "Tahılla geçinen fakir Cumhuriyet, mesela Bizans araştırmaları için dışarıya öğrenci yollamıştı. Bugün bu dal Türkiye'de yok bile [551] ...
Atatürk, iki büyük tek tanrılı din; Hıristiyanlık ve İslamiyet için kutsal olan, iki büyük uygarlık; Bizans ve Osmanlı ile özdeşleşen bu tarihi mabedi, İNSANLIGIN ORTAK KÜLTüR MİRASI olarak gördüğü için KORUMAK ve GELECEK KUŞAKLARA AKTARMAK amacıyla onartıp müzeye çevirmiştir. Bir uygarlık/kültür mirasının en iyi şekilde KORUNMASI ve SERGİLENMESİ için o yapının müze olması gerekir. Atatürk bu nedenle Ayasofya'yı müze yapmıştır.
Sayfa 309 - Ayasofya'nın müze yapılması Islama düşmanlıktır iddiasıKitabı okudu
