Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
77 syf.
·
Puan vermedi
Cevaplar arıyorum..
‘’İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek” tüm direnişçiler in kullandığı en bilinen en yaygın slogandır, duymayanınız yoktur. Bu konuya incelemenin sonunda değinmek istiyorum. Kitabın okuru oldukça fazla. Gerek siteden gerekse farklı kaynaklardan okuduğum kadarıyla anlaşılabilir özeti ; New York’tan Buenos’e giden bir yolcu gemisinde yolculuk yapan
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020236,6bin okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek!
İşkenceyi ne renk boyadın? Ne renktir dışkı yedirilen bir köylü? Yasaklanan anadil ne renk haykırır kendini? Mamak ne renk utanır? Ya Metris? Ya Diyarbakır, kızıl mıdır çığlıklar? Tecavüz edilen genç kızlar ne renk bağırır hücrede? 17 yaşında Erdal ne renk yürür idama? Yanık bir mahpusun ne renk inler kokusu? Copun, falakan ne renktir? Elektriğin
Kolları Bağlı Doğan
Kolları Bağlı DoğanOsman Şahin · Can Yayınları · 2010141 okunma
Reklam
#AşağıBakmayacağız
Dış Ses: İnsanlık onuru işkenceyi yenecek. İbrahim: Burada işkence var mıdır? Aydın: Var ki bas bas bağrıyorlar
Reklam
Pardon filminde bir sahne var. Koğuşta mahkumlar "insanlık onuru işkenceyi yenecek" diye slogan atarken hapishanenin baba müdürü göbeğine vurarak ritim tutar. İşte muktedirler bizim acılarımıza böyle bakıyor.
“İnsanlık onuru işkenceyi yenecek miydi? Bilmiyorum, ama, yine de bilmiyorum işte...”
İnsanlık onuru işkenceyi yenecek miydi?
Telos yayıncılıkKitabı okudu
80'li Yıllar...
- " (...) Doğrulayıcılık usûllerimizden biri de, “telkinle alınanı tahkikle bulmak”tır… [...] Ve 80’li yıllarda… O belâlı yıllarda… Gençliğin üzerinden tank gibi geçen 12 Eylül darbesi ve asıl ondan sonra, Özal’ın, gençliğin idealizmini esrarkeş bir yılgınlığa çevirdiği 80’li yıllarda… Maddî çıkar ve eşşekçe bir özgürlükçülükten başka bütün değer yargılarını ve her türlü idealizmi yozlaştıran; gençliği lümpenleştiren, pisleştiren, piçleştiren, ibneleştiren, orospulaştıran Özallı yıllarda… Ülkücülerin sersem sepet olduğu, Müslüman cemaat ve cemiyetlerin sığ sularda balık avlama sevdasıyla devlet kapısına paspas olduğu, soldan ise, “insanlık onuru işkenceyi yenecek” diyerek düşmanı mübhem ve mücerred bir şekle sokan, karşısına da “insanlık onuru” diye hayâlî bir kahraman diken “yakınma”dan başka bir sesin yükselmediği yıllarda…" (Sefer Edelim Sıhhat Bulalım! Yazar Mustafa Saka -12 Ağustos 1999- Akademya Dergisi)
Reklam
...ölüm sürgünü ve kanlı bir işkence ile kırılmak istenen aç seslerimiz sloganlar, şiirler ve ıslıklarla geceyi yırtarak daha bir dirençle ''insanlık onuru işkenceyi yenecek'' ve ''ya insanca yaşam ya ölüm'' diye haykırdı... ... (ersin ergün keleş)
Sayfa 7 - simge yayınevi şubat 1990 basımındanKitabı okudu
BENİM KOĞUŞUM MU BÜYÜK YOKSA SENİN DÜNYAN MI? On üç yaşında, annesiyle birlikte yaşayan bir kızdı. Her ayın son haftası, yaz kış demeden, hapishanedeki babasını ziyarete giderdi. Sabah olmadan yataktan kalkar, hazırlanır ve küçücük avucunu annesinin eline yatırıp, babası için yollara düşerdi. Sonra her defasında, aynı heyecanla, hapishane önünde
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.