Bir erkeğin intihar edeceğim demesi korkakça olurdu.
Sayfa 28
Brant’a göre, “ölümü aramak deliliktir, çünkü o bizi bulacaktır”, Erasmus ise kendine sorar: “Yaşamdan bıkkınlık yüzünden kendini öldürenler özellikle kimlerdir? Bunlar bilgeliğe yakın değil midir?” Brant intihar etmek için deli olmak gerektiğini düşünür; Erasmus ise, hayatta kalmak için deli olmak gerektiğini. Buna ikna olmak için, “insan yaşamının başına gelen bütün felaketleri, doğumun sefaleti ve kirliliğini, eğitimin güçlüğünü, çocuklukta maruz kalınan şiddetleri, olgunluk çağında dökülen terleri, yaşlılığın yükünü, karşı konulmaz ölme zorunluluğunu, sonra yaşam boyunca, insanın üstüne saldıran bir sürü hastalığı, onu tehdit eden kazaları, üstüne gelen belaları, her şeyi sırılsıklam eden kin dalgalarını görmek” yeterlidir, der, “bunların yanında bir de insanın insana ettiği kötülükler vardır: yoksulluk, hapis, onur yarası, utanç, işkenceler, tuzaklar, ihanet, hakaretler, suçlamalar, kalleşlikler [...] İnsanların hepsi bilge olsaydı, bence ne olurdu biliyor musunuz? Yeni bir kil ve ona biçim verecek yeni bir Prometheus gerekirdi.”
Sayfa 94 - İntihar: Delilik Mi Yoksa Bilgelik Mi ?Kitabı okudu
Reklam
Acı çekmektense, intihar etmek daha iyi olurdu belki de...
Sayfa 364Kitabı okudu
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı Üşür müydük nar çiçekleri ürperirken Gidersen kim sular fesleğenleri Kuşlar nereye sığınır akşam olunca Sessizliği dinliyorum
Shakespeare’ın Kız Kardeşi Olsaydı Muhtemel Sonu Böyle Olurdu
Nihayet -çünkü çok gençti, gri gözleri ve yuvarlatılmış kaşlarıyla yüzü garip derecede Shakespeare’e benziyordu- oyunculardan sorumlu müdür Nick Greeene ona acıdı; Judith bu beyefendiden hamile kaldığını öğrendi ve böylece -bir kadın bedenine sıkışmış ve dolanmış bir şair kalbinin hareret ve şiddetini kim ölçebilirdi ki- bir kış gecesi intihar etti; bedeni şimdilerde otobüslerin durduğu Elephant ve Castle’ın önündeki kavşağın altında yatıyor.
Eğer yaşamım bana ait değilse, onu tehlikeye atmak yok etmek kadar suç olurdu: Ne şanı ya da dostluğu en büyük tehlikelere ulaşan "Kahraman" unvanını hak eder, ne de aynı ya da benzer güdülerden hareketle yaşamına son veren "Zalim" ya da "Zavallı" serzenişine layıktır.
Reklam
584 öğeden 461 ile 470 arasındakiler gösteriliyor.