Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gerçekte ne oluyordu? Görünüşte işler yolundaydı. Şehirler büyüyor, her yerde demiryolları yapılıyor, işadamları servetler kazanıyor, köylüler başkaldırıyor, zengin toprak sahipleri evlerinin taraçalarında oturup çay içiyor, romancılar romanlarını yayınlıyordu. Yine de ülkede bir bozukluk vardı... Hayal kırıklığı ve mutsuzluk her yeri sarmıştı... Birçok kişi canından bezmişti.
" Yıldızlar İnsanlara aynı şeyleri ifade etmezler. Yolculuk edenler için yıldızlar rehberdir .Bazıları için küçük ışıklardan başka bir şey değillerdir. Bilim adamları için soruların kaynağıdırlar. işadamları için ise zenginlik .Ama herkes için sessiz dinler senden başka..."
Sayfa 95 - fom kitap
Reklam
Hem bilimin hem de imparatorlukların olağanüstü yükselişinin arkasında özellikle önemli bir güç daha vardır:kapitalizm. Daha fazla para kazanmak için uğraşan işadamları olmasaydı, ne Kolamb Amerika'ya ne James Cook Avusturalya'ya ulaşır, ne de Neil Armstrong Ay'ın yüzeyindeki o küçük adımı atabilirdi.
Zaman zaman yorgunum. Sabah uyanıp, İstanbul Boğazı'nın aydınlanan sularına, karşı kıyıdaki puslu tepeciklerine baktığımda içimi bürüyen yaşam coşkusu, yokuşu inip, işe gitmek için uğraşmaya başladığım an, silinip gidiyor. Otobüslerden acıyla sarkan insanlar. İşe koşan yarı çıplak insanlar. Sokakları dolduran sokak satıcıları, şoförlerinin sürdükleri lüks arabalarına gömülmüş, gazetelerini okuyarak önümden geçip giden işadamları, ülkenin tüm çelişkisini sabahın ilk saatinde yüzüne vuruyor. Ve birden yoruluyorum.
Sayfa 95
Yeni tanıştığı bu avukatlar,subaylar,işadamları ve bankacılarla,işçi sınıfının üyeleri arasında ayrımın, yedikleri yemeklerdeki,giydikleri giysilerdeki ve oturdukları mahallelerdeki farklılardan başka bir şey olmadığı kafasına dank edene kadar düşündü.
Sayfa 296Kitabı okudu
Solda ilk silahlı örgütlenmeler 12 Mart, öğrenci gençliğin öğrenci örgütlenmelerini aşarak ik­tidar hedefiyle siyaset yapma arayışlarına ve legal siyaset zemini­nin kapalı olduğu düşüncesinden hareketle de silahlı mücadeleye yönelmelerine karşı verilen bir yanıttı. 1960'ların sonlarına doğru başlayan tartışmaların neticesi 1970'lerin hemen
Reklam
Türkiye Halk Kurtuluş Partisi- Cephesi (THKP- C) THKP-C 1970 yılının Aralık ayında kuruldu. Merkez komite Mahir Çayan, Yusuf Küpeli ve Münir Ramazan Aktolga'dan oluşuyordu. "Partinin bir genel sekreteri yoktu, aralarında yaptıkları iş bölümünde Mahir Çayan ideolojik işlerden, Yusuf Küpeli kitlelerle bağ ve askeri işlerden, Aktolga da
Efraim Elrom (Hofstadter)
THKP-C'nin en sansasyonel eylemleri Nisan 197l'de işadamları Talip Aksoy ve Mete Has'ın fidye için kaçırılması ile Mayıs 1971' de İsrail Başkonsolosu Efraim Elrom'un kaçırılmasıydı. Elrom'a karşılık cezaevlerindeki bütün devrimcilerin serbest bırakılmasını ve THKP-C bildirisinin TRT haber bültenlerinde 3 gün boyunca okunmasını talep ediyorlardı. Bu talepler kabul edilmedi ve devlet solcu akademisyen, gazeteci ve yazarlara yönelik yoğun bir gözaltı dalgasına girişti. 23 Mayıs'ta ise İstanbul' da sokağa çıkma yasağı ilan edildi ve tek tek ev aramalarına girişildi. Elrom aynı gün öldürüldü.
THKP-C ilk eylemini 12 Şubat 1971'de Ziraat Bankası'nın Ankara Küçükesat Şubesi'ni soyarak gerçekleştirdi. 9 Mart gecesi ise THKP-C kadroları, sol-Kemalist darbenin gerçekleşeceği bilgisine sahip oldukları için Ankara ve İstanbul'da beşer kişilik silahlı ekipler halinde radyodan darbe bildirisinin okunmasını beklediler. THKP-C'li subaylar darbe
Zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri olmayan...
Biz işadamları sayesinde zincirlerinden başka kaybedecekleri bir şey daha var artık: Rahatları..
1.000 öğeden 791 ile 800 arasındakiler gösteriliyor.