Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
ruhun ölümsüzlüğüne, öteki dünyaya filan inanmayan bir insan, karanlık bir boşlukta yok olmadan önce, çok küçük de olsa, bir iz bırakmak ister peşinde. Tek ölümsüzler sanatçılardır, şairlerdir, yazarlardır, düşünürlerdir. Şimdi ünlü olmasalar bile, ileride değerleri anlaşılacaktır. Çamurlu bir su birikintisine, bembeyaz, ışıl ışıl ışıldayan çok güzel bir çakıltaşı atmışlardır onlar. Çamurlu sular nasıl olsa bir gün çekilecek, o güzel çakıltaşı gün ışığına çıkacaktır.
Başlangıçta sükut var idi. Ve her yer karanlık idi. Ve Yaradan Yegâh makamında terennüm eyledi. Ve bu ışıltılı nağme ile etraf nur oldu. Ve nağme boşlukta yankılanıp geri döndü. Ve Yaradan, bu Yegâh nağmenin güzel olduğunu gördü. Ve akşam oldu ve sabah oldu, birinci gün. Ve Yaradan Dügah makamında terennüm etti. Ve suların ortasında bir azim
Sayfa 137
Reklam
Çünkü benim gibi, ruhun ölümsüzlüğüne, öteki dünyaya filân inanmayan bir insan, karanlık bir boşlukta yok olmadan önce, çok küçük de olsa, bir iz bırakmak ister peşinde. Tek ölümsüzler sanatçılardır, şairlerdir, yazarlardır, düşünürlerdir. Şimdi ünlü olmasalar bile, ileride değerleri anlaşılacaktır. Çamurlu bir su birikintisine, bembeyaz, ışıl ışıl ışıldayan çok güzel bir çakıltaşı atmışlardır onlar. Çamurlu sular nasıl olsa bir gün çekilecek, o güzel çakıltaşı gün ışığına
Zamanın, uzayın ve doğa yasasının delirtici, usandırıcı kısıtlamalarından silkinip kurtulmak, dışarıdaki muazzam boşlukla ilişki kurmak, sonsuz ve nihai olanın geceye karışmış dipsiz sırlarına yaklaşmak, böyle bir şey muhakkak insanın yaşamına, ruhuna ve akıl sağlığına değerdi!
Sayfa 50 - İthakiKitabı okudu
Zamanın, uzayın ve doğa yasasının delirtici, usandırıcı kısıtlamalarından silkinip kurtulmak, dışarıdaki muazzam boşlukla ilişki kurmak, sonsuz ve nihai olanın geceye karışmış dipsiz sırlarına yaklaşmak, böyle bir şey muhakkak insanın yaşamına, ruhuna ve akıl sağlığına değerdi!
soluksuz okuduğum nefesimi kalbime servis ettiğim bir alıntıdır her daim
Ardımda ve önümde, sonsuzluğa uzanan iki çizgi vardı. Beni, herkesten, her şeyden ve her yerden ayıran iki çizgi. Tren raylarına benzeyen iki çizgi. Soluma ve sağıma baktığımda, ileride birleşiyormuş gibi duran ama asla bir araya gelmeyen iki çizgi arasındaydım. Sağım ve solum. Geçmiş ve gelecek. Her ne kadar hayat, gözlerimi kandırmaya çalışsa
Reklam
Garip bir şeyler olmaya başladı. Kendimi artık bir boşluktan düşer gibi hissediyordum. Çok garipti ve aynı zamanda da ürperticiydi. Daha önce bu evreye gelmemiştim. Bedenimi ve aklımı sadece ruhumun çıkmasına odaklamaya devam ettim.
Sayfa 104Kitabı okudu
" Çünkü benim gibi, ruhun ölümsüzlüğüne, öteki dünyaya filan inanmayan bir insan, karanlık bir boşlukta yok olmadan önce, çok küçük de olsa, bir iz bırakmak ister peşinde. Tek ölümsüzler sanatçılardır, şairlerdir, yazarlardır, düşünürlerdir. Şimdi ünlü olmasalar bile, ileride değerleri anlaşılacaktır. Çamurlu bir su birikintisine, bembeyaz, ışıl ışıl ışıldayan çok güzel bir çakıltaşı atmışlardır onlar. Çamurlu sular nasıl olsa bir gün çekilecek, o güzel çakıltaşı gün ışığına çıkacaktır. Büyük yaratıcılar, her zaman yaşayacakları, hiçbir zaman unutulmayacakları için, anılarını yazsalar da olur, yazmasalar da."
"Biz yaşarken, bize öldüğümüzde cennete gideceğimizi söylediler. Cennetin sevinç ve ihtişam dolu bir yer olduğunu, sonsuza dek azizler ve meleklerle birlikte olacağımızı, mutluluk içinde Yüce Tanrı'ya șükredeceğimizi söylediler. Bize söyledikleri buydu işte. Ve bu, bazılarımızın yaşamlarını adamalarına, diğerlerinin ise senelerini yalnız başına dua ederek geçirmelerine yol açtı. Bu arada hayatın coşkusu çevremizde gelip geçiyordu ve biz hiç farkında değildik. Ölüler diyarı bir ödül ya da ceza yeri değil. Burası bir hiçlik diyarı. İyiler gibi kötüler de geliyor ve hepimiz hiçbir özgürlük, sevinç, uyku, dinlenme ve huzur umudu olmadan bu loşlukta çürüyoruz. "Ama şimdi bu çocuk bize bir çıkış yolu öneriyor ve ben onu takip edeceğim. Eğer bu yok olmak anlamına geliyorsa dostlarım, ona kucak açıyorum çünkü hiçbir önemi olmayacak, yine binlerce çimende, milyonlarca yaprakta yașıyor olacağız, yağmur damlaları olup yağacağız, taze rüzgâr olup eseceğiz, yıldızların ve ayın altında ışıldayan çiy damlaları olacağız, yine orada, dışarıda, her zaman bizim gerçek yuvamız olan fiziksel dünyada olacağız. "Bu yüzden size sesleniyorum: Çocukla birlikte, gökyüzüne gelin!"
Sayfa 344 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Anılarımı yazmaya başlarken seksen iki yaşına bastım. Bu işi tamamlamaya ömrüm vefa eder mi bilemem. Ama bunu deneyeceğim mutlaka. Çünkü belleksiz bir toplum olmamızı önlemek için, herkesin anılarını yazmasını yararlı buluyorum. Köşedeki bakkal gördüklerini kaydetse, sokağındaki evlerin nasıl apartmanlaştığını, orada oturanların ne gibi değişimlere uğradığını, kendi bakkaliyesinin nasıl markete dönüştüğünü anlatsa, bunlar bile ilginç olur bana kalırsa. Ne var ki, görev bildiğim bu işe bir nebze bencillik de karıştığını yadsıyamam. Çünkü benim gibi, ruhun ölümsüzlüğüne, öteki dünyaya filân inanmayan bir insan, karanlık bir boşlukta yok olmadan önce, çok küçük de olsa, bir iz bırakmak ister peşinde. Tek ölümsüzler sanatçılardır, şairlerdir, yazarlardır, düşünürlerdir. Şimdi ünlü olmasalar bile, ileride değerleri anlaşılacaktır. Çamurlu bir su birikintisine, bembeyaz, ışıl ışıl ışıldayan çok güzel bir çakıl taşı atmışlardır onlar. Çamurlu sular nasıl olsa bir gün çekilecek, o güzel çakıl taşı gün ışığına çıkacaktır. Büyük yaratıcılar, her zaman yaşayacakları, hiçbir zaman unutulmayacakları için, anılarını yazsalar da olur, yazmasalar da. Oysa benim gibi bir öğretmeni, öğrencilerinden, ailesinden, yakın dostlarından başka kim anımsayacaktır? Onlar da öldükten sonra, o öğretmen tümüyle yok olacaktır karanlık boşluklarda.
Reklam
Zamanın, uzayın ve doğa yasasının delirtici, usandırıcı kısıtlamalarından silkinip kurtulmak, dışarıdaki muazzam boşlukla ilişki kurmak, sonsuz ve nihai olanın geceye karışmış dipsiz sırlarına yaklaşmak, böyle bir şey muhakkak insanın yaşamına, ruhuna ve akıl sağlığına değerdi!
Sayfa 50 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Pencerende oturup gelip geçenleri seyredersin ve seyrederken sağ taraftan sana doğru gelen bir rahibe ve sol taraftan sana doğru gelen bir fahişe görürsün.Ve bütün masumiyetinle içinden, “Biri ne kadar asil diğeri ne kadar düşük” dersin.Ama gözlerini yumup bir süre dinlersen, boşlukta fısıldayan sesi duyarsın. “Biri bende duayı, diğeri bende acıyı arıyor. Ama her ikisinin ruhunda ruhumun çardağı kurulu” der o ses.
Çünkü benim gibi, ruhun ölümsüzlüğü­ne, öteki dünyaya filan inanmayan bir insan, karanlık bir boş­lukta yok olmadan önce, çok küçük de olsa, bir iz bırakmak is­ter peşinde. Tek ölümsüzler sanatçılardır, şairlerdir, yazarlardır, düşünürlerdir. Şimdi ünlü olmasalar bile, ileride değerleri anla­şılacaktır. Çamurlu bir su birikintisine, bembeyaz, ışıl ışıl ışılda­yan çok güzel bir çakıltaşı atmışlardır onlar. Çamurlu sular na­sıl olsa bir gün çekilecek, o güzel çakıltaşı gün ışığına çıkacak­tır.
pdf
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.