Avrupa, Türkler'i İstanbul'un fethinden dolayı hiçbir zaman affetmeyecektir. Bizans'in gözdesi, Doğu'nunRoma'sı İstanbul'un kaybı, fetih tarihinden yüzlerce yıl sonra öfke, hüzün ve serzenişle hatırlanmaya devam edecektir. Avrupalı yazarlar, Türkler'in yükselişini izah etmek için sayısız girişimde bulunacak, sonlarının gelmesi için de en beklenmedik tarihî kurgulara başvuracaklardır.
Sayfa 122Kitabı okudu
Osmanlılar'ın siyasi basarları, Ortaçağ Avrupası'nın dinî ön yargılarını besleyecek niteliktedir.
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
Cem, kendi ilân ettiği saltanatını ancak yirmi gün sürdürebilmişti. Fakat uğradığı haksızlık hem Avrupa'da hemde Osmanlı topraklarında dillere destan olmuş ve bir "Cem Sultan kültü"nün doğmasına sebep olmuştur. Osmanlı tahtında sadece yirmi gün oturabilmesine rağmen, onun"sultan" olarak anılması, bu hissiyatı yansıtıyor.
4. Cilt Sayfa 295
‎‫أفضل الصلاة بعد المكتوبة صلاة الليل‬‎ Farz namazlardan sonra en faziletli namaz, teheccüd namazıdır. ( Müslim, Sıyâm, 203. )
Sayfa 295Kitabı okudu
Mazlumlar diyarında, islam dünyasında tarih boyunca halkın kanını emen iki büyük düşman vardir: emperyalizm ve cehalet. Bu topraklarda son yüzyılda bu iki düşmanı da yenen tek lider Atatürk'tür. Mazlumlar diyarında emperyalizmi ve cehaleti yenmeden "kurtulmak"mümkün degildir. Emperyalizme karşı "bağımsızlık", cehalete karşı "uygarlik" savaşına karar veren her toplumun doğal önderidir Atatürk. Dün böyleydi, bugün böyledir, yarın da böyle olacaktir.
Fâtih'in ölümünden (1481) sonra iki oğlu Bayezid ileCem Sultan arasındaki iktidar mücadelesi, Bayezid'intahta geçmesi, Cem'in ise Avrupa'ya siyasî mülteci/tutuklu olarak gönderilmesiyle sonuçlanmıştı. Babasının vefatı sırasında Konya'da bulunan Cem, kendisinden dokuz yaş büyük ağabeyi Bayezid'e karşı siyasî bir mücadeleye girişir fakat başarılı olamaz. Rodos şövalyelerinin daveti üzerine Rodos'a giden Cem, buradan Fransa'ya gönderilir ve on üç yıllık esaret hayatından sonra 1495'te Napoli'de hayata gözlerini yumar. Cem'in esareti boyunca Bayezid, kardeşinin güvenliği ve iyi muamele görmesi için Fransızlar'a büyük meblağlarda para gönderir. Bir Osmanlı şehzadesini esir etmenin muazzam önemini kavrayan Avrupalılar, bunu siyasî bir kazanca dönüştürmeye çalışırlarsa da başarılı olamazlar.
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
Al­lah'a inanmaktan korkan Camus, farkında değildir ki, daima kötüyü yaratan bir tanrı icat etmiştir.
Kavurd'un Melikşah'a Mektubu ve İnfazı
Sultan Alparslan'ın ölümü üzerine beklenen mektup Sultan Melikşah'a gelmekte gecikmedi. Mektubu Kavurd Bey kaleme almıştı, Şöyle diyordu: “Ben büyük kardeşim, sen küçük oğulsun. Ben kardeşim Alparslan'ın mirasına senden daha layığım." Defalarca başkaldırmış bir kişi artık düzelemezdi. İnfazı gerçekleştirildi.
Ona emr-i maruf ve nehy-i münker yani iyiliği emretme, kötülükten menetme görevini verirken, sosyal bir mevki ve yüksek bir insanlık sunmuştur. Çünkü onu tarihte ilk defa olarak emredici konuma getirmiştir. Halbuki İslam dünyası dışında sadece emredilen durumunda olarak bilinmekteydi.
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
ZEKÂT ve ...
- "Zekât her şey gibi servetin de Allah'a âit olduğunun, bireyin onu kendi keyfince kullanamayacağının ve her insanın diğer bütün insanlara destek olması gerektiğinin sürekli hatırlatılmasıdır..."
Timaş Yayınları
...içinizdeki İslâmı gösterin. Çünkü İslâm, sizin üzerinizde görünmek ister. İman gizlidir, İslâm açık. İman kalbdedir, İslâm zahirde.
Sayfa 126
- "İslâm birbirinden ayrılmaz bir şekilde, bir din ve bir ümmet, bir inanç ve bir hayat nizâmıdır..."
Timaş Yayınları
- "Bilim, teknik ve sanatta her şeyi sadece ve sadece Batı yapmıştır iddiası tam mânâsıyla bir yutturmacadır!.."
Timaş Yayınları
***** - "Allah mülkün yegâne sahibi olduğu gibi, tek kanun koyucu da O'dur..." *****
Timaş Yayınları
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.