Önsöz İran düşünce tarihi, birbiriyle etkileşen muhtelif siyasi, dinî ve kültürel unsurları içinde barındıran uzun bir zaman kesitine işaret eder. Söz konusu süre zarfında bu unsurlardan bazıları etkisini yitirirken bazı temel inanç ya da düşünce içerikleri şekil değiştirerek de olsa varlığım sürdürür. İyilik ve kötülük arasındaki ikilem ya da
Sayfa 7 - IRAM YAYINLARI-01 ☪ Ekim 2019, Ankara
Öte yandan, Katip Çelebi arzın yuvarlak olduğu hakkındaki bütün kanıtları, hatta bu hususta İmam Gazali'nin Tehafüt'ünden aldığı fıkralar üzerine, uzun uzadıya sayar; arzın yuvarlaklığının İslam diniyle asla çelişmeyeceğini ispata çalışır. Tam bu sırada yazarın eleştirici düşüncesi; arzın yuvarlak oluşundan dolayı gündüz ve gece süreleri arasında büyük bir farklılık görülen kuzey memleketlerinde namaz ve oruç vakitlerinin tayini meselesini kurcalamaya kendisini yöneltiyor ve zamanın şeyhülislâmı Bahari Efendiden bunun için fetva istediğini, ama cevap alamadığını yazıyor (bkz.Cihannüma, s. 21-22).
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklam
makale notları-12
Avrupa'yı karanlıktan aydınlığa çıkaran İslam felsefesi ve bilimi olmuştur. Niçin bu döneme "Skolastik Dönem", dönemin anlayışına "Skolastisizm" ve dönemde yetişen bilginlere "Skolastik" denir? Çünkü Batılılar kendileri II. yüzyıldan X. yüzyıla kadarki döneme "Karanlık Dönem" derler. Niçin "Karanlık
Dikkat edilecek olursa lisan kelimesi, ikincil kullanımlarında bir kavme, bir topluluğa, bir metne izafetle geçmektedir; hem Araplarin, hem de Kur'an-ı Kerim'in dilinin adıdır Arapça! Bu kelime (lisan), Kur'an'da hiçbir surette Allah'a izafetle kullanılmamıştır. İslâm düşüncesi geleneğinde de lisanullah diye bir kavram mevcut değildir. Kur'an Arap diliyle, Arapça'yla nâzil olmuştur ve fakat Allah'ın Lisanı şeklinde değil, Allah'ın Kelâmı olarak tesmiye edilir. Ne var ki belağat uleması, Kur'an'ın i'cazı meselesinde lisan-kelâm ilişkisine (dolayısıyla "lisan kelâm ayrımına") istinad etmekle birlikte kelâm'ın i'cazını, lisan'ın i'cazından hareketle temellendirmişlerdir. Nitekim Bâkıllânî (öl. 403/1013) i'caz teorisini inşa ederken Arap dilinin diğer diller karşısındaki fesahat ve üstünlüğüne, hatta eşsizliğine atıfta bulunur ve Tevrat ve İncil gibi diğer semavî kitapların Arapça olmadıkları, Arapça'nın üstün özelliklerine sahip bulunmadıkları için nazımları bakımından mucize sayılamayacaklarını söyler.(Bâkıllânî, 1990: 57-60; krş. Şâtıbî, III/389, Ebu Zeyd, 1990: 176-177) İmam Gazâlî (öl. 505/1111) ise, “Kur'an'ın Arapça oluşu (arabiyyetu'l-Kur'an) kadim'dir. Çünkü Hz. Peygamber 'Kur'an kadimdir' demiş ve Allah Teâlâ da 'Biz Kur'an'ı Arapça olarak indirdik' buyurmuştur. Bu nedenle Arapça'nın da kadim olması gerekir" şeklindeki bir iddiayı açıkça reddederek Kur'an'ın Arapça, Arapça okunuşunun hak, kendisinin kadim (gayr-i mahluk) olduğunu ve fakat Arapça'nın kadim olmadığını söylemiştir. Gazâli'ye göre, Kur'an'ın kendisi kadim'dir, gayr-i mahluk’tur, Arapça oluşu değil! (Gazâli, 1985: 106-107)
Sayfa 37 - Kapı
Şerh - Haşiye Geleneği... Mühim..!
İçtihad meselesini çok önemseyen İlahiyat Fakültelerinin ve Yüksek İslam Enstitülerinin 12. asır Gazali'den sonra İslam düşüncesi durakladı, şerh-haşiye edebiyatı bizi geri bıraktı anlayışının hesabını neredeyse hemen hiçbir üst sorgulama yapmadan, tabiri caizse "taklitçi" bir tavır ortaya koymaları ve kendileri tarafından akademik olarak hesabı yeterince verilmemiş hükümleri benimseyip paylaşmaları dikkat çekicidir.
Sayfa 70 - DERGAHKitabı okudu
Gazâlî Aklı çıkmıştı
İslam dünyasında düşünce, yalnızca tasavvuf yönelişi içinde mistik bir çizgide yol olacaktı. Bilim ve felsefe düşüncesi kafirliğe bulaşmış olma töhmeti oluşturmuştu.
Sayfa 70 - ÖtükenKitabı okudu
Reklam
49 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.