Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu dernekler masum isimler altında insanlara yanlış şeyleri pazarlıyorlardı. Kadın hakları... Kadın erkek eşitliği... Erken evliliğe hayır... Kadın erkek ilişkilerine özgürlük... İçi şeytani söylemlerle dolu bu sloganlar öylesine yaygınlaşmıştı ki, artık bu dernekler basında kolayca seslerini duyurabiliyor, modernleşme ve ilerleme bahanesiyle fitne saçan fikirlerini satışa çıkarabiliyorlardı. İslam'ın artık geride kaldığını bile savunur hale gelmişlerdi. Halbuki İslam onların zannettiğinden daha şerefli ve aziz bir dindir. İslam, kadınların onuru ve şerefini korumak için sanılanın aksine onlara daha fazla hak ve özgürlük vermiştir. Bu dernekler, kadın haklarını koruduklarını iddia ediyorlardı ama aslında kadını güzellik şirketlerinin bir metası haline getiriyorlar, onu ucuz bir eşya gibi görerek sistemin kölesi olmaya mahkûm ediyorlardı. Hicabı bir kenara atmasını istiyorlar, çıplak vücudunu ürünlerini pazarlamak için kullanıyorlardı. Sonra da al sana fitne fücur.
Konu kadın hakları ve islama gelince zihniyetsiz seküler tayfaya karşı :
yusuf

yusuf

@demivasl
·
06 Mayıs 00:42
.
Reklam
354 syf.
·
Puan vermedi
·
69 günde okudu
Buhranlarımız
Popüler bilim adamımız İlber Ortaylı'nın öneri listesinde olan bu kitap her ne kadar İslamcılık düşüncesinin temel metinlerinden biri olarak lanse edilmiş olsa da bir yanı ile Osmanlı'nın gerileme sebeplerini içeren bir manzumdur. Aklı başındaki tüm Türkiyelilerin okuması gereken bir eser olduğu kanaatindeyim. Eserde dikkatimi çeken ana başlıkları belirtip çıkayım. 1. Osmanlı'nın Avrupa'dan ithal ettiği meşrutiyet ve anayasa gibi kavramların Osmanlı tebaasına uygun olmadığı (halen aynı) 2. Doğunun geri kalmasının sebebinin İslam olmadığı, İslamın yanlış anlaşılması ve uygulanması olduğu (halen aynı) 3. Kadın hakları kavramının ülkeye yanlış bir şekilde enjekte edildiği (katlanarak devam ediyor) 4. Milliyetçilik akımının saçma olduğu ve eninde sonunda patlayacağı (100 yıl önce patladı ama biz hala duyamıyoruz)
Buhranlarımız
BuhranlarımızSaid Halim Paşa · Kapı Yayınları · 202130 okunma
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
.... Gelin Birazda Düşünelim: KÖLELİK Kölelik en genel tanımıyla, bir başka insanın “metası” olmaktır. Yani kişisel bir özgürlük ya da söz hakkı sadece sahibi tarafından belirlenmesi ve insandan ziyade “makine” olma durumudur. Dünyada uzun yıllar boyunca çeşitli şekillerde uygulanmıştır. İlk olarak yaklaşık 11.000 yıl önce ortaya çıkmıştır.
Müslüman kadın bilmelidir ki Fransız Devrimi 18. yüzyıl sonlarında “İnsan Hakları Beyanname” sini ilan ederken bunu: “erkeğin hakları” başlığı ile ilan ediyordu. Bu bildirgenin birinci maddesi aynen şöyleydi: “Erkek hür olarak doğar, köleleştirilemez.“ Sonra ”ve kadın“ kelimesi eklenmesi için çalışmalar yapılmışsa da bu girişimler reddedilmiştir ve Fransız Devriminin hürriyet ilanı ilgili birinci maddesi: “Erkek hür olarak doğar, köleleştirilemez.” cümlesiyle sınırlı kalmıştır.
Reklam
İslam, on beş yüzyıldan beridir hem de tarihte ilk defa kadın haklarını tamamen ilan etmiş bir dindir. Daha dünya; İnsan Hakları Örgütü’nün, İnsan Hakları Beyannamesi’ni tanımadan asırlarca önce, Müslüman kadın insan haklarından tam olarak yararlanmıştır.
184 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
ANNEME MEKTUP-WARIS DIRIE,152 sayfa Bu kitap gerçek bir hayat hikayesi.Uluslararası ünlü bir manken olan Waris Dirie’nin kendi hayatı.(Waris;çöl çiçeği demek.Her daim ayakta kalan,küçük asi bir çalı.Tıpkı kendisi gibi) 1997de Birleşmiş Milletler tarafından Afrika’da kadın hakları ve kadın genital sünnetinin kaldırılmasında çalışmak üzere özel
Anneme Mektup
Anneme MektupWaris Dirie · Bilge Kültür Sanat · 200882 okunma
Kudüs, öncelikli hakları olsa da yalnızca Filistinlilerin değildir. Ümmetten önce onu koruması gereken kimselerin olmalarına karşın sadece Arapların da değildir. Aksine Kudüs, yeryüzünün doğusunda veya batısında, kuzeyinde veya güneyinde olsun, yöneten ve yönetilen, tahsilli veya tahsilsiz, zengin veya fakir, erkek veya kadın olsun bütün Müslümanlarındır. Herkes konumu ve imkanı nispetinde kendine düşen görevi yapmakla sorumludur. O halde ey İslam Ümmeti! Bıçak kemiğe dayanmış durumda, tehlike sirenleri de Kudüs ve Mescidi Aksa için çalıyor, Artık Uyanın!
Meclisteki milletvekillerinin İslam kanunlarına ters düşen hiçbir kanunu, ister aslî, ister ferî meselelerde olsun onaylama hakları yoktur. Şayet kadın - erkek eşitliği gibi İslam’a ters düşen bir kanuna muvafakat ederlerse, İslam dininden çıkarlar. İslam’a muhalefet olan en basit meselede bile milletvekillerinin karşı çıkması gerekir. Şayet karşı çıkmaz, İslam’a ters olan meseleye razı olursa ve onu imzalarsa işte bu davranışı İslam’dan çıkmaktır. Çünkü millet meclisi yasama meclisidir, kanun koyma yeridir. Allah’ın kanununu bertaraf edip yerine kanun koyarak uluhiyet makamına gölge düşürmeye kalkışır.
Sayfa 160 - buruc
Reklam
Resulullah ﷺ şöyle buyurdu:
"Genç bir kız Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve sellem'e geldi ve şöyle dedi: Ey Allah'ın Rasulü! Babam, hakirliğini giderip itibarını yükseltmek için beni kardeşinin oğlu ile evlendirdi. Bunun üzerine Allah Rasulü evlenme işini kıza bıraktı. Ardından kız şöyle dedi: Ben, babamın teklifini yerine getirdim. Fakat ben, (bu meselede)
Sayfa 137 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Şeriatçının: "İslam, köleliği, insanlık haysiyetini çiğnetici bir kuruluş olmaktan çıkardı" şeklindeki iddiasına gelince, bu da yalandan ibarettir; zira İslami emirlere göre köleler, köle olmayanlara oranla pek çok hususta aşağı kılınmışlardır. Örneğin kölelerin (ve cariyelerin) ibadet hakları ve hukuki sorumlulukları az olduktan gayrı, efendilerinin onlara karşı cezai sorumlulukları da pek sınırlıdır. Cinayet işleyen birine karşı kısas uygulandığı halde, cariyesini öldüren kişiye uygulanmaz ve bu kişi kısas olarak öldürülemez; zira Kur'an'a göre kısas: "Hür ile hür, köle ile köle ve kadın ile kadın'dır". (K. Bakara, 178; Mâide, 45) Köle (ya da cariye) öldüren kimseye "ta'zir" (azarlama) cezası uygulanır.
Kur'an ve Kadın
Bu Batılı "fanatizm”in tipik bir örneği, İslâm'da kadının durumuyla ilgili polemiklerdir. Bir kere daha, şöyle ikili bir ayırım yapmamız yararlı olacak: Kur'ân'ın hükümleri ile Müslüman ülkelerdeki uygulamayı birbirinden ayırmak, bu birincisi; ikincisi de, Hıristiyan halkların gerçekteki uygulaması ile Müslüman halkların
903 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.