Bize göre, Türk toplumu içinde millî terbiye yayıldığı ve herkeste millî benlik ve şuur tam manasıyla geliştiği zaman, İslamiyet hakiki hüviyeti ile kalacak ve bir kültür meselesi teşkil etmeyecektir. Bu sebeple, Türkiye için Batı kültürü karşısında İslam kültürü meselesi değil, Batı kültürü ve Türk kültürü meselesi vardır.
Sayfa 117Kitabı okudu
İslam, hem kadına, hem de erkeğe, aşkın gerçek anlamını öğreten tek dindir. Batı kafasına göre 'aşk' kavramı, -birbirine karıştırmayasınız sakın- şehvetten başka bir şey değildir. Oysa aşk, salt fizikseli aşan bir şeydir. Aşk yetenektir, davranışlar toplamıdır, tutumdur, düşünceler silsilesidir, sevilen ya da iğrenilen tüm şeyleri içeren bir şeydir... Sizin Batı Medeniyetinizdeki anlayışa bakılırsa, adamın karısının bedensel güzelliği solduktan sonra, kadın tüm çekiciliğini yitirmiştir artık. Ama İslam, kadının iç evrenine bakmayı öğretir insana ve kadına da bizim iç evrenimize bakmasını öğretir.
Reklam
(Rönesans)... (Rönesans) yeniden doğuş... Ve Batının büyük (Rönesans) ı malûm... Bütün Batı buna borçlu kendini... Bizde bazı ahmaklar (Rönesans) deyip dururlar. Sen (Rönesans) mı istiyorsun?... Vereyim cevabını: Batılı (Rönesans) ı kendi bâtıl dininden kurtulup, aklı tekrar ele geçirmek için yaptı. Bizim (Rönesans) ımızın ne kadar tersi... Bizimki dinimizin üzerine yığılan küfür ve hurafeden sıyrılıp onu bütün asliyetiyle tekrar bulmak için... Bu mânada (Rönesans) elbette lâzım... Fakat Batının anladığı tarzda değil... Çok ince bir mâna var burada... Batı kendi bâtıl dininin gömdüğü aklı geri almak için, kendi küfür devrinden imdat aradı ve ismine (Rönesans) dedi... Bizim anladığımız mânadaki (Rönesans) ise büyük dâva...
"... Fakiriz: kişi başına milli gelir, İran'da 220, Türkiye'de 240, Malezya'da 250, Pakistan'da 90, Afganistan'da 85, Endonezya'da 70 Dolar iken, ABD'de bu 3000 Dolar (1966'daki durum). Gündelik beslenmede alınan kalori miktarı ortalama 2000 iken, Batı Avrupa ülkelerinde bu 3000 ila 3500 arasındadır. ... Bölünmüş bir toplumuz: Kur'an'ın 'O mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet (ve güç) haline gelmesin' (Kur'an 39/7) şeklindeki emrine rağmen zenginlik tamamıyla az sayıdaki insanın elinde toplandı. ... Bu kimilerinin haklı sebeplerle 'İslam'ın gecesi' olarak isimlendirdikleri vaziyettir. Bu gece, kalplerimizdeki kararmayla başlamıştır..."
Sayfa 33 - Güçsüzlüğün SebepleriKitabı okudu
Hatta çağdaş anayasal cumhuriyet bile baştan aşağıya Batı'dan alınmış değildir. Kanun ve hiyerarşi üzerine kurulu Osmanlı Devleti bazı bakımlardan, tasnif kabul etmeyen ve değişim gösteren klasik İslam toplumundan çok, cumhuriyete daha yakındır.
"... bugün birçok çevrede, özellikle de Batı'da yaygın olan inanışın aksine, ne kadınların örtünmesi, ne de harem ve kadınların eve kapatılması geleneği yalnızca İslam'a ve Müslüman Doğu'ya özgüdür. Tersine, bunlar kökleri çok derinlerde yatan ve Doğu Akdeniz yöresindeki kültürlerin tümünü etkilemiş olan bir ataerkil geleneğin mirası ve uzantılarıdır. Bu mirasın, kadınlar açısından en trajik sonucu, kadın kimliğini istediği gibi belirlemesi ve dinsel ya da toplumsal yapılar ne kadar değişirse değişsin, bu tanımı yüzyılların ötesine aktararak kadınları "sessizliğe" ve edilgenliğe mahkûm etmesidir. "
Sayfa 98 - Metis Yayınları
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.