Çünkü işin gerçeği, siyonist yöneticiler, dahildeki rekabetlerine rağmen, aynı ırkçı hedefi takip etmekteler: Terör, mallarına elkoyma ve sınırdışı etme yoluyla Filistin'in bütün yerli Araplar'ını kovmak ve ülkenin tek fatihleri ve tek sahipleri olarak kalmak.
Hiç şüphe yok ki, İsrail, uluslararası bir komplo ve dünya devletlerinin aralarında yaptıkları anlaşma neticesinde kurulmuştur.
Reklam
Burada laik model, Batı'nınki gibi gerçekleştirilemez. Tıpkı Yahudi devletinde olduğu gibi, İsrail'de olduğu gibi. Bizim, bize özgü modelimizi işletmemiz lâzımdır.
Sayfa 123 - Kronik Yayınları | 20.Basım 2017Kitabı okuyor
Kahraman Esir
"İsrail hapishanelerinde esirler, vatanımız için kendi canlarından vazgeçmeyi göze aldılar, bu dava için en değerlisini verdiler. Fakat büyük bir üzüntüyle dile getiriyorum ki gerek Arap halkından olsun gerekse diğer Müslümanlardan olsun hak ettikleri ilgiyi görmediler. Maalesef yöneticilerimiz zalim ve zorba, halkımız ise uykuda. Ancak başlarına bir musibet geldiği zaman uyanır gibi oluyorlar ama aradan az bir zaman geçtikten sonra uyumaya devam ediyorlar. İslam ümmeti düşmanların sömürgesinden böyle kurtulamaz. Kesinlikle mücadele edilmesi gerek…”
Direnişçi Leyla Halid
Asıl terörist, Filistin halkını zorla topraklarından süren israil'dir. Irak ve Afganistan'ı istila eden ABD de bu ülkelerde çeşitli terör yöntemleri kullanarak sivil insanları öldürüyor. Bizler sadece ABD ve israil'in terör eylemlerine karşı direniyor, topraklarımızı ve özgürlüğümüzü savunuyoruz. Asıl terör işgaldir ve asıl teröristler de işgalcilerdir. Fakat israil ve Amerika ellerinde tuttukları medya vasıtasıyla, özgürlükleri için direnen insanları dünyaya terörist olarak göstermeye çalışıyor. Bizler terörist değiliz; özgürlük savaşçılarıyız. Bizler vatanlarını savunan onurlu insanlarız. Bu nedenle israil veya israil'in güdümünde olan çevrelerin beni terörist olarak isimlendirmelerinden rahatsızlık duymuyorum. Ben kendimi, özgürlüğü ve vatanı için savaşan bir özgürlük savaşçısı olarak görüyorum.
Sayfa 13 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Dünya Siyonist Örgütü lideri Theodor Herzl’in Osmanlı yetkilileriyle temasa geçmesini zorunlu kılmaktaydı. Herzl’in amacı, Osmanlı Devleti’nden Yahudilerin Filistin'e göç edebilmesine ve bölgeye yerleşmelerine izin alabilmekti. Bu amaç doğrultusunda Herzl, 1896-1902 yılları arasında beş defa İstanbul’a gelerek II. Abdülhamit ile görüşmek için çabaladı.12 Herzl, yerleşim izinlerine karşılık Sultan’a Osmanlı dış borçlarını ödemeyi teklif etmiştir. Fakat II. Abdülhamit bu teklifini 5 Şubat 1902’de ki görüşmelerinde kabul etmemiştir.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.