Modern İsrail kendisini tarihsel olarak geriye bakışlı bir biçimde, tapınağın yıkılış anları üzerinden gerekçelendirir: Tapınağın ortadan kayboluşuyla İsrail'in hikayesi başlar.
En az tumturaklı, en yapmacıksız tarih, kendi başına, efsaneden çok daha suçlayıcıdır.
Sayfa 282Kitabı okudu
Reklam
Acaba ben mi rüya görüyorum? Yoksa bu tenkitçi ruhun uyuşturulmuş olması ortak bir kabus mu?
Sayfa 237Kitabı okudu
Yakup bir gün çölde bir adamla karşılaşır ve tanyeri ağarıncaya kadar onunla güreşir. Yakup, bırak gideyim, dediği halde, güreş tuttuğu kimse onu bırakmaz ve daha sonra o kişi Yakup'a " Artık sana Yakup değil, İsrail ( Yahudilerce: Tanrı'yla güreşen) denecek. Çünkü sen, Allah'la ve insanlarla güreşip yendin!"der. Tevrat'ta anlatıldığına göre bu güreş esnasında Yakup'un uyluk kemiği incinmiştir. Bu nedenle Yahudiler, bugün bile uyluk kemiğinin üzerindeki siniri yemezler.
Firavun da bunun üzerine Beni İsrail'in oğullarının öldürülmesini emretti. Böylece bu gencin meydana gelmemesi için tedbir alıyordu. Ancak kadere karşı tedbirin faydası yok!
Günümüzde de İsrail'in Filistin'de yaptığı farklı değildir. Karıncayı bile görecek teknolojinin olduğu bir dönemde çocukları, evleri ve hastaneleri bombalamak Firavun'un zihniyetinden farklı olunmadığını gösterir. O çocukları potansiyel terörist olarak görüyor ve ileride büyüyüp onlara saldıracaklarını düşünüyorlar. Tarih tekerrür ediyor. Halbuki kültürlerin birlikte yaşama bilincinin oluşması gerekir. Barış esas savaşın istisna olması gerekir. Bir gemideki insanlar fikir ayrılığına düşerlerse ne yapıp edip uzlaşmayı yolunu bulmak zorundadırlar aksi halde gemideki bütün insanlar zarar görür.
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.