Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ama su götürmez bir gerçek vardı. Bir gün beden insanı bırakıp gidiyordu. O olmayınca da hiçbir şey yoktu. Ben yoktum. Eriyip bitiyordum. Er-geç olacaktı bu, biliyordum. Ama şimdi ile yarın olması arasında bir ayrım olmalıydı. Üstelik benimki bunu kendi elimle kolaylaştırmaktan başka bir şey değildi. -Yoksa bir çocuğu doğar doğmaz öldürmeli miydik? Kurutmalı mıydık bu dünyayı? Issızlığa mı gömmeliydik, ağaçlarla, hayvanlarla, denizlerle, ırmaklarla?- Bu büyük, çok büyük bir şey olurdu. Ne olurdu? Böylesi bir dünyada tek başıma olsam hemen öldürürdüm kendimi. Ama kimselerin olmadığı bir adada bir başıma yaşayabilirdim. Gün gelip bu ıssız adadan kurtulacağımı umarak. Yalnızlık, tiksinti, tüm bunlar insanlar içinde vardı. İnsanları anlayacak gene insanlardı. Senin verdiğin kurşunla seni öldürecek insanlar. Bir odada sıkılmadan karşı karşıya oturabileceğin birileri. Birisi. Ben kalabalıkları istemiyordum.
Sayfa 28 - SELKitabı okudu
261 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Sineklerin Tanrısı'nı okumaya başlayanlar, kitabın ıssız adaya düşen bir grup çocuğun serüvenlerini anlattığını sanırlar. Ve bunun böyle olmadığını büyük bir çoğunlukla kitabı asla yarım bırakamayan kesim ile benim gibi altını kalın bir kalemle çizdiği alıntının yüzü suyu hürmetine devam edenler oluştuyor zannımca :D Profilime de sabitlemiş olduğum, altını kalın kalın çizdiğim ve bu kitabi sabırla devam etmem konusunda bana motivasyon kaynağı olan iki cümleyi buraya da eklemek istiyorum: "Eğer bir yüz, üstten ya da alttan ışık aldığına göre değişiyorsa, neydi bir insan yüzü? Her şey neydi?" Eser, içindeki karakter ve olayların gerçek hayattan bir takım karakterleri ve olayları temsil ettiği alegorik bir tarza yazılmıştır. Yazar hiçbir yetişkinin yer almadığı adada çocukların kendi karakterlerini dışa yansıtmaktan çekinmedigini; "Yüzünü örten boya maskesinin arkasında, utançtan da kurtulmuştu, kişiliğinin bilincinde de" şeklinde özetliyor. Ne kadar doğru!! Son olarak eklemek isterim ki, kitap bir solukta okunacak bir akıcılığa sahip değil. Fakat yazarın vermiş olduğu mesajlar anlaşılırsa pek faydası olacaktır. Faydalı okumalar dilerim :)
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,3bin okunma
Reklam
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Herkese Merhaba Polisiye gerilim türünü çok sevmeme rağmen Agatha Christie okumadığımı itiraf etmeliyim Ben daha cok kitaplarındaki kurgunun 12 yaş civarına hitap ettiğini düşündüğüm için uzak kalmıştım açıkçası. Fakat bu kitap bütün ön yargılarımı alt üst etti Sonuna kadar devam eden gizem, katil kim sorusunu her sayfada tekrar tekrar
On Küçük Zenci
On Küçük ZenciAgatha Christie · Altın Kitaplar · 201832,3bin okunma
318 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Selamlar... Bu gün  kalemin ustası Yaşar Kemal' le merhaba demek istedim. O kadar cok seviyorum ki yazarı okumayı.Her kitabında hayranlığın artarak devam ediyor. Aaah,savaş seni icad eden görmesin cennet. Savaşların kazananının olmadığını bir kez daha kaziyoruz beynimize.Her savaş bir yıkım,acı, göz yaşı,hasret,ölüm, ağıt...Savaşın savurduğu,  değiştirdiği hayatlar,mübadele ve mübadelenin hüznü, zorlukları.Sonrasında yeni bir yaşam kurma, hayata  tutunma icin yeni başlangıçlar.Herseye rağmen dini, dili ırkı ne olursa olsun insanca sevgi ve saygıya dayalı bir yasam için beslenen büyük umutlar. Savaş sonrasında alınan karara göre Rumlar ve Türkler mübadeleye tabi tutulur.Mubadeleye dahil olan Karınca Adasındaki Vasili mübadele  kararına uymaz ve adada kalır.Adaya ilk  çıkanı vuracağına  dair İncil üzerine yemin eder. Adaya gelen ilk kişi  bir çok savaşa giren şeref madalyalı Poyraz Musa dır.Poyraz Musa nın gerçek adı Abbas tır.  Arap Aşiret Ağasının kardeşini öldürmüş.Bu bedevilerde intikam için Abbas in peşindedir. Abbas onlardan saklanmak için adını değiştirmiş ve bu ıssız adaya yerleşmeye karar vermiştir.Vasili, Poyraz Musa ve diğerlerinin adayı sahiplenişi,yeni doğan günle yeni umutlarla hayatı kucaklamaları benimde içimdeki ümitleri  yeşertti  inanın. Diger kitapları okumak için sabırsızlanıyorum.Umarım o kan içici Bedeviler Abbas ın ( Poyraz Musa nın) izini bulmaz diye dua ediyorum.
Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana
Fırat Suyu Kan Akıyor BaksanaYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20206,5bin okunma
261 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kitap bir gurup çocuğun uçaklarının ıssız bir adaya düşmesiyle başlıyor.Önce her şey olması gerektiği gibi ama daha sonra çocukların öncelikleri değişiyor ve aralarında anlaşmazlıklar çıkmaya başlıyor ,iki gururba ayrılıyorlar ve birbirlerine düşmana oluyor.Çocuklar zamanla insani duygularının kaybolmasıyla vahşileşmeye başlıyorlar .İnsanı insan yapan düşüncedir bu adada ki çocukların çoğu düşünceyle değil öldürmeyle,kibirle ,hazla yaşamayı tercih ediyorlar .Bunun sonuçları oldukça ağır oluyor düşünen adadan kurtulmak isteyen herkesi yavaş yavaş aralarından dışlıyorlar ve onları apaçık düşman ilan edip öldürmeye başlıyorlar.Hayat akılın olmadığı bir toplumda ne kadar zordur ,robatlaşan ,vahşileşen insanlar... En sonunda akıl ve mantık ,insanı duygularını kaybetmemiş olanlar kazanıyor ama büyük kayıplarla .Bazen haklı olduğunu bilirsin herkes sana karşı gelse de haklı düşüncenin arkasında durursun ,savaşırsın bir gün senin haklı olduğunu anlarlar ama bu seni mutlu etmez çünkü büyük kayıplar vermişsindir...
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,3bin okunma
261 syf.
·
Puan vermedi
Hikayesinin baş kahramanı çocuk olan kitap okumayalı çok oldu. Issız bir adada çocukların hayatı anlama mücadelesi desek yalan olmaz. Güç denilen zehirin insanı ne hale getirdiği ve zayıfların yaşama şansının olmaması gerektiği ayrı bir ironi. 1954 yılında yazılan bu eser her geçen gün güncelliğini koruyor. Çünkü anateması insan. İnsanin her dönemde aynıdır dostlar. Özüne dokunduğunda anlıyorsunuz bunu. 1983 yılına kadar binbir zorluklarla gelen eser asıl şöhreti Nobel edebiyat ödülü aldıktan sonra yakaladı. İnsan aklına kıyıda köşede böyle popüler olmayı bekleyen çok eser var mı acaba diye gelmiyor değil.
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,3bin okunma
Reklam
"Peki ıssız bir adada olsa, başına gelen bu şey yüzünden böyle perişan eder miydi kendisini? Etmezdi elbette. Durumu soğukkanlılıkla daha kolay kabullenecek ve her şeyden zevk almaya bakacaktı. Onun ıstırabının kaynağı toplumsal düşüncelerdi. Doğal duygular değildi."
Sayfa 140Kitabı okudu
170 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bu eserde esas olarak İbn Tufeyl’in yazdığı ilk felsefi ve robinsonad roman olan Hay Bin Yakzan yer almakta. Issız bir adada yaşamına başlayan Hay, annesi ceylanın ölümüyle kendini uzun bir düşünme ve araştırma halinde bulur. Hay; bitkileri, hayvanları, gök cisimlerini gözlemleyerek O’nu keşfeder ve O’nun varlığında kendini bulur. Hay’ın öyküsü kitapta 79.sayfada başlamakta. Fakat 79.sayfaya kadar olan kısmı, kitabı hazırlayanın biz okuyucuları da Hay’ın hikayesine hazırladığı süreç olarak nitelendirebiliriz. Öyle ki; İslam dünyasında alegorik öykü geleneğini başlatan İbn Sina’nın da Hay Bin Yakzan isimli bir anlatısı mevcuttur. İbn Sina ise bu eserini yazarken Salaman ve Absal’dan etkilenmiştir. İşte İbn Tufeyl’in eseri de İbn Sina’dan etkilenmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Fakat isimlerindeki aynılıktan başka bu iki eser arasında bir benzerlik yoktur. Kitapta önce Salaman ve Absal’ın farklı versiyonları anlatılmış daha sonra İbn Sina’nın Hay Bin Yakzan’ı ve nihayet İbn Tufeyl’in eseri olan Hay Bin Yakzan anlatılmıştır. İslam felsefesinin öyküleme tekniğiyle anlatıldığı ve dünyada bilinenin aksine birçok alanda ilk olan bu eser herkesin kitaplığında bulunmalı. Bugüne kadar okuduklarımın arasında en iyilerin içinde yer alacak bir eser. Bir defada asla tam anlamıyla anlaşılabileceğini düşünmüyorum. Her insan beş on yıl arayla bu eseri bir daha bir daha okumalı. Eminim ki her seferinde kitaptan alacağı lezzet bambaşka olacaktır. Ayrıca şunu da eklemeden edemeyeceğim; dünyaca tanınan, bilinen filozoflardan Aristo, Platon, Bacon da her iki Hay Bin Yakzan’dan etkilenerek düşüncelerini şekillendirmiş.
Hay bin Yakzan
Hay bin Yakzanİbn-i Sina · Yapı Kredi Yayınları · 20214,678 okunma
Issız bir adada olsaydınız yazar mıydınız? İnsan hep başkaları okusun diye yazmaz mı?
366 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Tek kelime ile muhteşem bir kitap. Ne desem nasıl anlatsam bilmiyorum, yaptığım her alıntılama bile ayrı ayrı bi değere sahip ve bu kitap için inceleme ayrı ufak bi alıntısı bile bu kitabı okumaya yeterli bir sebep. O kadar güzel ki kendileri için ayrı bi yere sahip olması çok normal geldi... ••Romanda “Boş yere söylenmiş tek bir kelime bile yok.” gibi iddialı bir cümle geçiriyor ama onun hakkını nasıl verdiği bırakalım da siz okuyucuların hayretlerine kalsın. Duygular, çekilen acılar dünya üzerinde kaç tane insan varsa o kadar kişi tarafından yaşanmıştır, çekilmiştir Ve yazarlar da bu duyguları yazar. Herkes aşk acısı çekmiştir ve herkesin yaşadığı şey aşağı yukarı aynıdır. Siz isteseniz de farklı bir acıdan bahsedemezsiniz ama o acıdan farklı bahsedebilirsiniz. O zaman sanatçı oluyorsunuz ve yaptığınız şey anlam buluyor günümüz dünyasında. Güray Süngü böyle yapmış. İnanılmaz bir kurgu ağıyla yapmış hem de. Ne denir ki; Güray Süngü'nün kalemi, insanı her daim kendi içinde yolculuğa çıkarıp ıssız bir adada terk ediyor insanı. “Zaten insana kimse bir şey yapamaz, ne yapılacaksa insan kendi kendisine yapar.”İşte gerçeği vuruyor yüzümüze tokat gibi "Bazı şeyler olur. Kimse suçlu değildir." Bir sabah uyanırsınız ve başka birisinizdir. Hayattan sıkılmış işinden bunalmış ve kendini sokaklara atmış biri. Aslında sizsinizdir bildiğiniz siz ama bir parçada o siz değilsinizdir. Ya da siz kimsiniz nerden bilebilirsiniz?
Düş Kesiği
Düş Kesiği
Sümeyye Aydoğan
Sümeyye Aydoğan
Güray Süngü
Güray Süngü
Düş Kesiği
Düş KesiğiGüray Süngü · Okur Kitaplığı · 2013782 okunma
Reklam
00'c HEPİMİZİN ORTAK NOKTASI AYNI.
içimdeki fırtınayı dindirebilseydim eğer, eğer yapabilseydim bunu, duygularımın esiri olmaz hayatıma daha iyi devam edebilirdim. ama yapamazdım, nasıl bırakabilirdim, bir kere karşı koyamıyordum, kendimi sınırladıkça daha da kaybediyordum, böyle zamanlarda elim kağıda gitmeseydi belki, belki daha iyi bir ruh haline sahip olabilirdim. yaşadıklarımı çevreye aktarmak istemesem, insanlardan nefret etmeyi başarabilsem, her şey ne kadar da kolay olurdu! kimse için yaşamaz, kendi kendime yeter, kendim için yaşardım ya da, ya da yaşamak için bir nedenim kalmazdı. neden korkuyorum bu kadar! neden? ben ki, ölmek için türlü şekillere giren ben, şimdi ölümün bu kadar yakınıma geldiğini fark ettiğimde neden geri adım atıp kaçmaya çalısıyorum? ah, bunların hepsi çevre etkisi. ben ki ıssız bir adada yaşasaydım eğer, bütün bunlara gerek kalmadan hayatımı sürdürebilirdim. bedenime karşı koymaz, ölüm için yanıp tutuşan zihnimi sona erdirirdim. ama yapamazdım, yıllar önce ucu bucağı gözükmeyen gökyüzünü şimdi kapatan gökdelenlerin birinde, sevmediğim işi yaparken bir şeyler karalayıp dünyadan kopmaya çalışan ben, yapamazdım. belki başka bir dünya da, bu dünya güzellikle donanmayı hak etmeyecek kadar kötü.
191 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitabın kısaca konusu: Her birinin gizledikleri ve korktukları sırları olan on kişi, Zenci Adası'ndaki ıssız bir malikaneye davet edilirler. Ancak malikaneye giden grubu bir sürpriz beklemektedir, ev sahibi ortalarda yoktur. Geçmişlerindeki karanlık sırlardan başka hiçbir şeyleri olmayan bu insanlar adada mahsur kalmışlardır. Konuklar bir süre
On Küçük Zenci
On Küçük ZenciAgatha Christie · Altın Kitaplar · 200632,3bin okunma
170 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kalp kulağıyla dinle, akıl gözüyle görmeye çalış. Belki bunlarda seni doğru yola götürecek bir kılavuzluk bulursun. İnsanın dostlara ihtiyacı vardır; fakat insan gerçeği kendi başına keşfetmeyi, güzelliği yalnız başına bulmayı, kendisi ile yaşamayı da öğrenmelidir. Tamamen yalnız olmak kadar, kendisine ayıracak bir ânı bile olmayacak kadar
Hay bin Yakzan
Hay bin Yakzanİbn-i Sina · Yapı Kredi Yayınları · 20214,678 okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.