Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hiç kimse ıssız bir adada yalnız başına değildir. İnsanlar bir arada yaşar. Birlikte yaşadıkları için de, birbirlerine karşı sorumludurlar. İnsanlar arasında yazılı sözleşmeler varmış gibidir. Bir arada yaşadıkları için, birbirlerine karşı ödevleri vardır.
Sayfa 22 - Günışığı Kitaplığı
"Hayatı boyunca bir tür ıssız adada yaşamış"
Sayfa 217Kitabı okudu
Reklam
Issız bir adada tutsağız.
Sayfa 121 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Modern Klasikler Dizisi 23.Basım 2022Kitabı okudu
'Robinson, batan gemiden kurtarabildiği şeyleri adaya zar zor sürüklüyor. Adada önce kendisine barınak yapıyor, sonra buğday ekiyor, yaban keçilerini evcilleştiriyor. En son olarak da adaya gelen yerlilerden birini yakalayıp kendi yardımcısı yapıyor. Kısacası, o uzak adada yerleşik, düzenli bir hayat kuruyor. Hem de tek başına... Genç bir çocuk... Issız bir adada...' Konuşmacı(Jarvinen) şu sözlerle konuşmasını sürdürdü: 'Ey Fin kardeşler! Milletimizi oluşturan iki milyon Fin, bu Robinson denen çocuktan daha mı güçsüz, daha mı iradesiz, daha mı akılsızdır? Değerli öğretmenler! Rahipler! Hâkimler! Mühendisler! Memurlar! Avukatlar! Genç Suomi'nin(Finlandiya) evlatları! Aydın filizleri! Sizler de kendi milletiniz arasında birer Robinson olmak istemez misiniz?'
Sayfa 73 - Kapra YayıncılıkKitabı okudu
Çevrelerinde yaşayan insanlar için onların bu özgürlüğü rahatsızlık verici. Akıllarından her geçeni yapmak, her şeye tek başlarına karar vermek istiyorlarsa, gidip ıssız bir adada yaşamaları gerekir. İnsanlar, gruplar, topluluklar halinde, köylerde, kentlerde ve ülkelerde bir arada yaşarlar. Bir arada yaşayabilmek için de, kimi zaman başkalarının verdiği kararlara uymak ya da yapmak istediğimiz bazı şeyler zorunda kalırız.
Sayfa 17 - Günışığı Kitaplığı
Ergenlikten sonra, kızlar ve erkekler çok sert biçimde birbirlerinden ayrı tutulur ve o ıssız adada kiminle beraber olacaklarına sadece yaşlılar karar verir.
Pdf, Geoaktif YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Issız bir adada tek başına yaşamak sürekli hayalini kurduğu bir fanteziydi.
GONZALO
Ve şöyle demeli, tek bir seyahatle Tunus'ta eşini buldu Claribel; Öldü, boğuldu sanılan kardeşi Ferdinand'a Dünyalar güzeli bir eş sunuldu; Prospero ise ıssız bir adada dukalığına kavuştu, Biz de aklımız başımızda değilken kendimizi bulduk.
Sayfa 99
"Robinson ıssız bir adada vahşi bir yamyamdan medeni bir arkadaş çıkardı. Sizlerse büyük şehirlerinizde yüksekokulların, yayınevlerinin, tiyatroların ve müzelerin ortasında halkınızın cahil, sarhoş, kaba hatta neredeyse ilkel vahşiler olduğuna yakınıyorsunuz."
BÜTÜN SORUNLAR, KİŞİLER ARASI İLİŞKİLERİLE İLGİLİ SORUNLARDIR
GENÇ: İnsan gerçekten de yalnız olsaydı, evrende yapayalnız olsaydı, bir birey olmaz ve yalnız hissetmez miydi? FiLOZOF: Sanırım, yalnızlık kavramı bile gündeme gelmez­di. Dile ihtiyacın olmazdı ve mantık ya da sağduyu kullan­maya da gerek kalmazdı. Ama bu mümkün değildir. Issız bir adada yaşasaydın, okyanusun ta ötesindeki bir kişiyi düşünür­dün. Gecelerini yalnız geçirseydin, birinin nefes alıp verişini duymak için kulaklannı açardın. Dışarıda biri olduğu sürece, yalnızlık peşini bırakmaz.
Reklam
En müthiş dahiler, mümkün olduğunca fazla kişi üzerinde mümkün olduğunca yoğun bir etki bırakır ve bu etki mümkün olduğunca uzun bir zamana yayılır. Tanımımda toplumu değiştirmek ifade­sinin altını çizmek istiyorum; çünkü deha yaratıcılıktır, yaratıcı­lık da değişim içerir. Açıkçası bu oyunu oynamak için iki kişi ge­rekir: Özgün bir düşünür ve algıları açık bir toplum. Buna göre, eğer Einstein ıssız bir adada yaşasaydı ve başkalarıyla iletişim kurmamayı seçseydi bir dahi olmazdı. Einstein iletişim kurma­yı seçseydi ama diğerleri onu dinlemeseydi ya da değişmemeyi seçselerdi o zaman da bir dahi olamazdı. Einstein değişimi etki­lemediği sürece Einstein değildir.
İnsanlar, diğerlerinin hikayelerine karşı her zaman saygısız olmuşlardır. Dil ve kültür doğduğunda eğlencelerimizi ve acılarımızı paylaştık. Ama insanlar mükemmel bir şekilde eşitliğe ulaştığında ve bireysellik bir kenara atıldığında, sence gerçekten mutluluğu hissedebilir miyiz? "Hepimiz için eşitlik" demek, ırmaktaki bir çakıl taşı kadar değersizdir. Eğer biriyle yarışmak istemiyorlarsa, o zaman gidip ıssız bir adada yaşasınlar. Evet! Benim için kazanmak ve yenilmek yaşadığımın kanıtıdır. Tek olarak hareket eden ruhumun ve hücrelerimin ürünü! Bu yüzden oraya tüm gücümle çıkmak istiyorum! En büyük galibiyetin ya da yenilginin tadı için! Punpun... Huzur ve eşitlik hakkında bilgisi olmayan birisin. Yaşamanın gerçek anlamını bilmeden tüm yaşamını harcayacak mısın?
Everest'te yolunu şaşırmış donmak üzere olan bir dağcı olsaydım, okyanusun ortasında dalgaların hızla çarptığı bir kayaya tutunmuş, gemisi batmış bir kazazede olsaydım, Sahra Çölü'nde güneşin altında cayır cayır yanan bir kâşif olsaydım, caddede karşıdan karşıya geçmek isteyen bir kör olsaydım, gecenin bir saatinde arabam bozulsaydı, ıssız bir adada yaşasaydım, sürücü kabininde yalnız bir hızlı tren makinisti olsaydım, sigaramı yakmak üzereyken ateşimin olmadığını fark etseydim, merdivenlerin başında kalakalmış bir felçli olsaydım, komik bir hikâye bilseydim ve bunu anlatacak kimsem olmasaydı, sırtımın ortasında bir yer kaşınsaydı ve kolum oraya uzanamasaydı, işte o zaman Jean-Paul Sartre bir cüret çıkıp bana "cehennem başkalarıdır" deseydi, ondan sırtımı kaşımasını isterdim.
969 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.