İstanbul'da esir olmak  ya da İstanbul'a esir olmak... Kim kurtaracak? Bu şehri kalabalığın içindeki yalnızlığından, gökyüzünü kaplayan kabusundan Kim! uyandıracak... #istanbul
Biraz İstanbul
Seni özleyecek kadar vaktim olmadı. Ya İstanbul'u Onu hiç sorma, aklımdan çıkmıyor. (Mümin Bilgin) #mavimürekkepdamlaları (Eylülde Gel) #Birazİstanbul şiiri
Reklam
Ey insanlar! Sizden önceki toplumlar türlü günahlar işlemeleri sebebiyle helâk olmuşlardı. İlim sahipleri ve fakihleri onları kötülük işlemekten alıkoymadığı için Allah onların üzerine çeşitli azaplar indirdi. Iyi dinleyin! Onlara inen belâ size de inmeden mârufu emredin, münkeri yasaklayın. (Böyle yaparsam başıma bir kötülük gelir, diye endişe etmeyin.) Mârufu emredip münkeri yasaklamak ne rizkı keser, ne de ölümü yaklaştırır. Allah Teâlâ'nın, her ferdin canı, malı ve çoluk çocuğuyla ilgili olarak takdir buyurduğu artma ve eksilme -yağmur damlaları gibi- gökten yeryüzüne doğru iner. Birinizin canına, malına veya ailesine bir belâ indiğinde, sakın bu hal kendisini isyana sürüklemesin. Kötülüğün tesirinde kalmayan Müslüman, kötülük anildığı zaman ürperir. Kötü insanlar, ilk oyunda kazanip borçlarını ödemeyi uman aldanmış kumarbaz gibidirler. Halbuki hıyanetten uzak Müslüman, Allah'a yalvardığında iki güzellikten birini ister: Ya Allah katında olanların kendisi hakkında daha hayırlı olduğunu düşünür ya da Allah’ın kendisine zenginlik nasip edeceğini umar. Günün birinde de bakar ki, çoluk-çocuk ve servet sahibi oluvermiş! Kazanç iki çeşittir: Mal ve evlat dünya kazancı, salih amel ise ahiret kazancıdır. Allah Teâlâ bazı kullarına bu ikisini birlikte verir. •İbn Asâkir, Târîhu Medîneti Dimaşk, XLII, 501-2. #EbubekirSifil, Böyle Seslendiler Rıhle Kitap, Mayıs 2019, İstanbul, 3. Baskı, syf: 191
Sayfa 191 - Rıhle Kitap, Mayıs 2019, İstanbul, 3. BaskıKitabı okudu
RIZA NUR Türkçülük ülküsünün bugünkü en büyük şahsiyeti Rıza Nur artık “Dünkü şahsiyet” oldu. 63 yıllık çetin ve metin bir hayattan sonra vatan toprağına karışırken onu son defa selamlayanlar dinmiş bir kasırga için duyulan neyse onu duydular. Rıza Nur 1879’da Sinop’ta doğdu. 1902’de askerî tıbbiyeden yüzbaşı olarak çıktı ve Gülhane’ye asistan
İŞGAL YILLARI İSTANBUL'UNDAKİ SEFALET
İşgal günlerinde, vaktiyle başkent olan koca şehirde fukaralık ve sefalet vardı. Bir gün, içleri çorba dolu karavanalarını taşıyan askerler Şemsipaşa'da deniz kenarındaki bir mermer türbenin önünden geçiyorlardı. Türbenin önünde mermerden bir rıhtım vardı. Taşınırken, sallanan karavanalardan ara sıra mermerin üzerine çorba damlaları düşüyordu. Askerlerin beş-on adım gerisinde yürüyen paçavralar giymiş yedi-sekiz yaşlarındaki bir çocuk, çorbanın damladığı yerlerde dizüstü geliyor, ellerini yere dayıyor ve eğilerek damlaları birer birer yalıyordu. Yüzüne baktım, sıska yavru bir çift kara gözden ibaret kalmıştı. Onun bakışını hiç unutmayacağım.
Adam nefes alıp verdikçe burun deliklerinden pıhtı halinde dökülen kan damlaları usulca üstdudağına yayılıyordu.
Reklam
18 öğeden 11 ile 18 arasındakiler gösteriliyor.