Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
181 syf.
·
Puan vermedi
Deneyim ve bilgi yoğunluğunu her satırda hissetsem de bu fikirleri , yöntemleri beğenmedim. Kitapta anlatılanları kılavuz edinip hayata yürümeyi asla istemem.
İnsan Olmak
İnsan OlmakEngin Geçtan · Metis Yayınları · 201923bin okunma
268 syf.
·
Puan vermedi
‘Kürk Mantolu Madonna; Maria Puder’, ‘Üst Kattaki Terörist’in Alt Kattaki Komşusu; Nurettin ‘, ‘Yüzüncü Ad’ın Dul Kadını; Marta’, ‘Baltası Kadar Masum Katil; Raskolnikov’, ‘İsimle Ateş Arasında; Nihade’, ‘ 5 yaşında kocaman bir çocuk; Alper Kamu’, ‘Afili Filinta; Nuh Tufan’, ve dahası... Ben kimseyi Ömer kadar sevmedim. Öyle roman
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019171,5bin okunma
Reklam
499 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Aşk ve tutku ile sarmalanmış, duygu dolu bir FMArsal başucu kitabı daha… Aşkı yazan adamdan yüreğinize kadar hissedeceğiniz aşk dolu bir roman daha… Bir sayfasında hüzünlenip gözleriniz dolarken, birkaç sayfa sonra size kahkaha attıracak bir FMArsal klasiği daha… Turgut Ataman siyah saçlı, gri gözlü, karizmatik, sıklıkla gülümseyen, inatçı,
Ismarlama Bebek
Ismarlama BebekFatih Murat Arsal · Ephesus Yayınları · 2018822 okunma
“Benim ben, Figen Negatif?” Çirkin olduğu kadar sağlıklı da. Hemen bir kafes bulmam lazım! Savaşta bile böyle korkmamıştım. Köpekbalığıyla deplasmanda karşılaştığınızı düşünün: “Evimde ne arıyorsun kadın?!” Alev almış bir cadı gibi çığlık atıyor: “Civan diye biri sizi arıyor Ruhi Bey.” Verem mikrobunun büyütülmüş haline benziyor. Gözleri; ekşimiş yoğurttaki çürük böğürtlenler. O kadar meymenetsiz ki, ona sopayla dahi dokunmak istemem: “İyi de sen kimsin?” Zilli beşaret “Aşk olsun Ruhi Bey” diyor ve suratındaki, Türkiye’nin en büyük et benine dokunuyor: “Onbeş senedir yanınızda çalışıyorum. İzindeydim ya, döndüm. Haydi, telefondakini bekletmeyin…” Dırdırıyla bir erkeği kısırlaştırabilir.
Beklenen Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar. Geçti istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni; Bırak vehmimde gölgeni Gelme, artık neye yarar? Necip Fazıl Kısakürek
Terk etmek zorunda kalsan da beni, sevdiğindeki kalbi değiştirmeyeceksen, terk ederken bile, üzmek isteme beni ve ayrılıktan bahsetme ayrılırken! Kederli yarından bir evvelki akşamdan son bir an daha akıp gitsin okşayışlarla, sevişenlerin ayrılık vakti gelip çattığında, birkaç damla zehir ver bana. Yapıştıracağım dudaklarımı dudaklarına, istemem kapayayım göz kapaklarımı, ölüm beni benden alırken; bırak saadetle uyuyayım asırlarca, öperken yanaklarını, gözlerine bakarken. Günler, belki çok seneler sonra mezarımı terk etmemi buyurduklarında, hatırlar da uykudaki dostunu ve inersin göklerden uyandırmak için onu. Yine basarsın beni beyaz sinene, yine sararlar beni sevdiğim kollar, uyanırım, bir an içim geçmiş diye düşünerek öperken yanaklarını, bakarken gözlerine.
Uyku
Reklam
"Gölge etme, başka ihsan istemem."
Kapalı bir sandığın içinde gün ışığına çıkmayı bekleyen, kıymeti bilinmemiş bir define değilim ben. Hakkımda soracağın her sorunun cevabı üç aşağı beş yukarı sende saklı zaten. Beni keşfetmeye çalışmanı da keşfettiğini sanmanı da istemem. Tanımak zorunda değiliz birbirimizi, daha bir arpa boyu tanıyamamışken kendimizi. Başkaları hakkında edinilen bilgiler, çöplükten gelişigüzel çıkarılan yiyeceklere benzer. Tadına varamayacak olduktan sonra, kokutmak zorunda değiliz beynimizde.
264 syf.
6/10 puan verdi
Kitabın tanıtımın da Alman edebiyatının artık klasikleri arasına girdiğinden bahsediliyor. Hatta finalinin ancak Kafka'nın "eserlerinde görüle bilecek" tanımlamasıyla iltifata mazhar olunmuş. Güzel mi.? fena değil, Okunur mu? Aksi çok büyük kayıp olmaz. Hayal ve insan dimağı'nın zorladığı, neredeyse fantastik bir temanın içinde yoğrulmuş kitap. sonu na kadar son nereye varacak diye meraklanıyor insan. Acaba bir mesaj mı var anlatım da diye zaman zaman kendimi zorlamadım değil... Tabi bu benim gözümle "KOKU" kitabı beğenenlere de saygıda kusur etmek istemem ... kitap her zaman kitaptır tabi ki...
Koku
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201821,9bin okunma
88 syf.
6/10 puan verdi
Yaşanmış bir olaydan yola çıkan bu kısa romanda, 58 yaşında yalnız yaşayan Shimura-san'ın başından geçen garip bir olay anlatılıyor. Monoton bir yaşamı olan meteorolojist Shimura-san, Nagazaki banliyösünde bulunan evindeki nesnelerin kaybolduğunu ve yer değiştirdiğini fark ederek, bunun kaynağını bulmak üzere evinin içine bir kamera yerleştiriyor ve gizemli bir gerçekle karşılaşıyor. Bin-Jip (Boş Ev) filmini izlediyseniz eğer, bu kitapta da filmdekine çok benzeyen bir konu işlenmiş. Daha fazla detay vererek kitabın gizemini bozmak istemem, zaten kısacık bir kitap olduğundan saat bile değil dakikalar içinde bitirebilirsiniz bunu. Ben kapaktaki renk cümbüşüne ve içinde geçen Nagazaki kelimesine vurularak aldım kitabı çünkü Japonya'da geçen ve konusu ya da içeriği Japon kültürüyle ilgili olan olan her türlü sanat eserini seviyorum. Yazarın kendisi Fransız olmasına rağmen, Japon bireyciliğini ve kültürünü güzel anlatmış. Kitapla ilgili sevmediğim tek şey sonunun çok belirsiz ve eksik bitmesi ve herhangi bir olaya bağlanamadan havada kalması oldu, biraz daha uzun tutulup karşı tarafın cevabı ya da bakış açısı verilebilirmiş. Yine de, yalnızlık kokan bu tadımlık ve hoş kitabı okuyun derim.
Nagazaki
NagazakiEric Faye · Sel Yayıncılık · 2014506 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.