Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eğer her insanın iradesi özgürse, yani her insan istediği gibi davranabiliyorsa, bütün tarih birbiriyle bağlantısız rastlantılar dizisi demektir. Milyonlarca insandan biri bile, bin yıllık tarih sürecinde özgürce, yani istediği gibi davranabilme fırsatını yakalamışsa, bu insanın bu yasaya aykırı tek bir hareketi bile bütün insanlık için yasaların
Sayfa 868Kitabı okudu
134 syf.
9/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
“Aylar, yıllar, mevsimler geçti. Ben istisnasız tek bir zaman diliminde kaldım.” Herkese merhaba Bugün @metehanasaf tarafından yazılan @lunayayinlari tarafından basılan Aralık eserimizin incelemesi için geldim. Kısacık olmasına rağmen sizi duygudan duyguya sürükleyecek bir intikam kitabı okumaya ne dersiniz? Sıcacık, aşk ve samimiyet dolu
Aralık
AralıkMetehan Asaf Çabuk · Luna Yayınları · 202146 okunma
Reklam
İstisnasız Doğru....
Çocuğu için bir evliliğin içinde kalmaya devam eden ebeveynlerin şunu anlamasını çok isterdim. Fiziksel olarak bir yerde durmanın önemine inanırken çocuklarını daha korkunç bir mutsuzluğun içine hapsediyorlar ve onların ileride kendileri gibi mutsuz ilişkiler kurmalarına ve hatta o döngüde sıkışıp kalmalarına yol açıyorlardı.
Sayfa 276Kitabı okudu
Doğru bir yol.
Benim hayatımda da pek çok dönüm noktası oldu. Ben doğru yolu her zaman bildim, istisnasız her zaman bildim. Ama o yolu seçmedim nedeni de söyleyeyim mi ? Çünkü o yol çok zor bir yoldu. Kendime bir yol seçtim ve doğru bir yol, prensiplerime uygun bir yol. Ve son olarak; doğru bir kadınla, beni hiçbir şey durduramaz. Bu kişilik göstergesidir.
Sözde Yahudilere duyduğum nefret nedeniyle beni kınayan en ilginç mektuplardan biri. ... "Günlüğünüzün" neredeyse her sayısında fışkıran bu "Jid" nefretiniz nereden geliyor? Genelde sömürücü yanına değil de, doğrudan Jid'e karşı isyan içinde olmanızın nedenini öğrenmek istiyorum, halkımızın boş inançlarına, önyargılarına
Sayfa 732 - 733, 734 Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
240 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sibel Kayalı Türker'in okuduğum ilk kitabı. Kitap; 2012 yılında Duygu Asena Roman ödülü, 2013 yılında Yunus Nadi Roman Ödülü ve 2013 yılında Tepeyran Roman Ödülüne layık görülmüş. Kitap, iki kadının tanışıp dost olmalarını; hayat, sevgi, ölüm, kadın olmak gibi hayata dair çeşitli konuları irdelemelerini anlatır. Aslında eser melankolik bir eserdir. Ancak yazarın karakterlerin üzerinde durduğu, tartıştığı konuları esprili bir dil ile sunması bu melankolikliğe çok da kapılmamanızı sağlar. Benim severek okuduğum bir eser oldu. Kitabın arka kapağında yazan satırlar da çok hoşuma gittiği için paylaşmak istedim. "Hey kadınlar! Akşamın bu saatinde, bir yer altı treninin içinde aslında birer aşk yolcusu olduğunuzu bilmiyor muydunuz? Hepimiz, istisnasız hepimiz biraz dövülüp ezileceğiz. Yolculuğumuz bittiğinde ise bu akşam treninden kozayı delip çıkan kelebekler gibi mutlu ve özgür ve bilmiş ve tükenmiş ama hayatta kalarak yerüstünün ışıklarına doğru aceleyle uçuşarak çıkıp gideceğiz. Nereye mi ey kadınlar! Karanlık inlerimize tabii ki."
Hayatı Sevme Hastalığı
Hayatı Sevme HastalığıSibel K. Türker · Can Yayınları · 2022176 okunma
Reklam
Seni sevmeme izin verdiğin için teşekkür ederim...
Merhaba sevgilim :). Bugün çok özel bir gün ve dahası yarın çok çok daha özel bir gün. Nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Seninle bize ait günlerin konuşmasını çok çok erken yapmıştık aslında. Sen takvimine not almıştın, bense birkaç kez unutup 17 Mart tarihinde sonsuza kadar aklıma kazımıştım. Senden saklı bir şeyim olmadığı için bunları anlatmamda
Bediüzzaman said Nursi mektubat kitabında hilâfet hakkında:
"İslâm'da net bir yönetim biçimi yotur. İslâm'ın üç ana delili ve üç ana kaynağı olan Kur'an, Sünnet ve icma açısından bakıldığında, yönetim şekli hakkında sadece bazı esaslar tavsiye edilmiştir. Bu esaslar ise şûra, meşveret, hesap verebilirlik gibi değerlerdir. Bunun dışında 'yönetim şu şekilde olsun' diye net bir
Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Kabiliyet Kabiliyet ve istidat hakkında farklı görüşler vardır. O görüşlerden biri de Cenabı Hakk'ın iki türlü feyzi vardır görüşüdür. Buna göre: Bu iki feyzinden birine "Feyz-i mukaddes" diğerine ise "Feyz-i akdes" denilir. Feyz-i akdes; Hazreti Allah tarafından herkese sabit bir şekilde, istisnasız olarak ve her türlü şüphe ve endişeden uzak olarak gelen feyizdir. Buna misal olarak güneşten gelen ışınlar verilebilir. Bu kısımda, kabiliyet ya da farklı bir özellik aranmaz. Feyz-i mukaddes ise; Hazreti Allah'ın, herkese kabiliyet ve istidadı derecesinde tecellisine mazhar kılmasıdır. Bu kısımda kabiliyet ve farklı özellikler devreye girer. "Her insanın yapabileceği bir iş vardır." Bu söz uyarınca, her fert bir işe layık ve her insan bir işe kabiliyetlidir. Yalnız burada önemli olan, çocukta şayet hissedilen bir kabiliyet varsa, o kabiliyeti, aksine bir yönlendirmeden kaçınmaktır. Kabiliyetinin aksi yönde yetiştirilen çocuk, o yöne doğru istidadı olmadığından feyz alamaz ve bu yönlendirmeden fayda sağlayamaz. Mesela; naif yapılı, saatçilik, ressamlık gibi zanaat tarafına meyilli olan bir çocuğu, demircilik ya da daha zor, sportif tarafı için çıraklığa vermek, içindeki kabiliyetin işlenerek ortaya çıkmasına mani olur. Çocuğun hayata hazırlanmasında kabiliyetin tespiti ve o yönde bir mesleğe verilerek geliştirilmesi, ihmali mümkün olmayacak derecede pek önemli bir husustur. (Tasvir-i Ahlak 186-187)
İsrail Mescid-i Aksa'ya şah çekecek. Umarım mat olmaz Aksa.
İsrail ve Büyük Satrançta Son Hamleler Şah / Mat mı? Satranç en sevdiğim oyun ve yedi yaşından bu yana oynarım. Oyunu bana öğreten babam dışında birçok iddialı ismi yendim. Bazen de kaybettiğim oldu doğal olarak. Fakat genel olarak fena bir oyuncu sayılmam. Satrançta meşhur açılışlar vardır; İspanyol açılışı, Hint açılışı gibi. Aynı zamanda
Reklam
Evlendiyseniz artık sinema çıkışı adımlar birlikte aynı yöne gider (ahenk bozulmuştur çünkü artık yürüyen dört ayak vardır) ama ben ona eşlik etmek istediğim için değildir bu, böyle bir alışkanlığım olduğundan ya da bu bana daha doğru geldiğinden de değildir; sadece artık ayaklarım ıslak kaldırımları adımlarken bocalamadığı için, düşünüp tartmadığı için, fikir değiştirmediği için, seçemediği ve pişman olamadığı içindir: artık biz böyle isteyelim yahut istemeyelim, bu gece ya da dün gece ben bunu istemezken dahi istisnasız hep aynı yöne giderler.
Sayfa 15 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Bazı insanlar şanslı doğar evet ama bu şans onları mutlu etmeye yetmez. İstisnasız hepimiz doğru seçimler yapmalıyız. Peki ya seçim yapamayacak kadar fırsatlardan uzak olanlar?
İstisnasız her peygamberi kendi kavminin diliyle gönderdik ki onlara açık açık anlatsın; bundan sonra Allah dilediğini sapkınlık içerisinde bırakır, dilediğini de doğru yola iletir. O, güçlüdür, hikmet sahibidir. İbrahim Sûresi/4. Âyet
141 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Sabahattin Ali, her şeyden önce Anadolu insanını tanımış, onu sevmiş ve onu yazmış bir yazarımızdır. İstisnasız neredeyse bütün eserlerinde Anadolu insanının fakirliği, çektikleri, kültürümüz ve toplumumuzda ki sarpa saran yönleri, ama her daim de mücadelesini yazmıştır. Dili oldukça sade ve akıcıdır. Bundan da önemlisi karakterlerin "senden benden" olduğunu da mutlaka okuyucuya hissettirir. Sırça köşk kitabı da yine bu kitaplardan biri olup içeriği birbirinden etkileyici öykülerle doludur. Bununla beraber Sabahattin Ali'nin ömrünün son dönemlerine doğru yazdığı için düşüncelerinin de iyice kesinleştiği görülür. Zirâ kitaba ismini veren "Sırça Köşk" öyküsü resmen düşüncelerinin de manifestosudur.
Sırça Köşk
Sırça KöşkSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202056,5bin okunma
More'nin Ütopyasının bazı özellikleri
Adada elli dört kent bulunuyor, bunların hepsi çok geniş ve muhteşem. Dilleri, adetleri, kurumları ve yasaları birbirinin aynısı. Her bir çiftlik evinde kadını erkeği en az kırk kişi yaşar, ayrıca boğaz tokluğuna çalışan iki de köle. Evin hanımı ve beyi bütün ev halkından sorumludur, bunlar gayet ağırbaşlı ve olgun insanlardır. özel mülkiyet
687 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.