...İtibar kırılgan bir şeydir; bir ince çatlak onu paramparça eder.
Bir kaç kurnaz ve işbilirin yanında bir sürü de Allah'ın mübarek koyunları var... Yaşamak ve yeryüzünde üç adımlık bir yer işgal etmekle mühim bir iş yaptıklarını zannederler. Kimisi gençliğine mağrurdur; kimisi ihtiyarlığına ve tecrübesizliğine dayanıp böbürlenir; kimisi eskiden neydim diye övünür; kimisi ilerde neler olacağını ihsas ederek itibar kazanmak ister. Hepsi birden mahiyetini asla anlamadıkları bu değirmenin içinde yuvarlanıp giderler ve kainatın ekseninin kendilerinden geçtiğini vehmederler. Kimisinin de ihtiyarlıktan çenesi düşmüştür, benim gibi gevezelik edip dururlar.
Reklam
İnsanların çoğu kendileri için değil, başkaları için giyinir. Daireye gelen pasaklı bir köylü ile iyi giyimli bir çiftlik ağası aynı muameleyi görmez. Pasaklı köylüye bağırır çağırırlar; bugün git yarın gel derler. Çiftlik ağası, general gibi itibar görür; işleri tıkır tıkır yürür. General deyince aklıma geldi. Bir general kişiliğinden dolayı mı, yoksa omuzundaki yıldızlardan dolayı mı itibar görür?
Kimi için para pul, kimi için şan şöhret, kimine kıdem itibar, kimine ten şehvettir esas tuzak! İnsan neye fazlaca kıymet veriyorsa şu dünyada, evvela ondan kurtulması şarttır bu yollarda.
Sayfa 121Kitabı okudu
Şu ‘seviyorum’ kelimesi ne acayip bir kelimedir! Ne kadar çok söylenirse söylensin eskimez! Anlamını yitirmez! Modası geçmez! Bir bedbahtın saadetine, bir aşığın felaketine sebep olabilir. Kimini canını kıydırır, kimini mutluluk içinde yaşatır. Nice defalar yalan yere söylenmiş, sahtekarların işine yaramış, nice masumların baştan çıkarılmasını hizmet etmiş, binlerce yaadin yerini tutmuş da hala bu söze itibar ediliyor. Her yerde söylenip duruyor! Hala bir aşığın yüzünü güldürüyor. Bir bedbahtı bahtiyar ediyor. Her gün, her an ve dakika bir yerlerde etkisini gösteriyor! Fazıla da bocasından işte bu sözü bekliyordu...
Ağzınızdan itibar kelimesi düşmüyor, utanmıyorsunuz da bir ülkenin itibarını liderin oturduğu saraydaki oda sayısı mı belirler, yoksa canını koruyamadığı vatandaşının annesi ve babasının feryatları mı? Bir ülkenin itibarını, kadınların geceleri sokakta güvenle yürüdüğü şehirleri mi belirler, yoksa ihracat rakamları mı? Bir ülkenin itibarını sanki çocuk üretim fabrikasıymış gibi "üç çocuk doğurun" talimatı verilen kadınları mı belirler, yoksa iş hayatına, toplumsal hayata katılım gösteren kadınların günden güne artması mı?
Ot Dergisi
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.