Okulsuz bir toplum nasıl olurdu?
Kulağa ilk başta oldukça imkansız ve kabul edilemez bir düşünce gibi geliyor. Sebebi eğtim ve okulun ayrılmaz bir ikili olduğu algısı ve birbirinden bağımsız var olamayacak gibi bir düşünce oluşmasıdır. Ancak eğitim hiçbir zaman okulla sınırla kalmadı, kalmamalıdır da.
Örgün eğitime, formal eğitime çok fazla
Eğitimciler eğitimi sertfikayla paketleyip sunmakta ısrarlı olduklarından, okullaşma suretiyle ne eğitimde ne de adalette bir gelişme kaydedilmektedir.
Herkes nasıl yaşanacağını okulun dışında öğrenir. Konuşmayı, düşünmeyi, sevmeyi, hissetmeyi, oynamayı, küfretmeyi, politikayı ve çalışmayı herhangi bir öğretmen araya girmeden öğreniriz.
Eğitimin İnsana İnsanın Eğitime İmali
❃ ❃ ❃
İnsan amaç olgusuyla zamana karşı bir yarış halinde ve kazanmanın yollarını ara. İnsan için kazanmanın manası en güçlü olma isteğidir. Bu amaç ile kullanılan araç ise eğitim olmuştur. Eğitim, güçlü toplum ve birey olma uğruna ideallerin çatıştığı bir dünyadır. Bu dünyada doğru eğitim yer
Sokaklarında günde sadece bir düzine arabanın kullanıldığı bir Meksikalı, kapısının önünde yeni asfalt döşenmiş yol üzerinde domino oynuyordu -muhtemelen tüm gençliği boyunca orada oturmuş ve domino oynamıştı-. Bir araba üzerinden geçti ve onun ölümüne sebep oldu. Bu olayı bana aktaran turist son derece kötü gözüküyordu ve şöyle dedi: "Ölümü kendisi seçti."
Okulları insanları yaşlarına göre kronolojik olarak hücrelere sokan hapishane olarak gören yazar, daha iyi eğitimin ancak okullardan kurtulursak olacağını söylüyor..
Aynı ilgi alanına sahip insanları bir araya getirmenin daha verimli olacağını sınıf yerine dersin önemli olduğunu savunuyor. (Gerçi osmanlı döneminde sınıf gecme olayı yoktu medreselerde. Ders gecme vardı ben şahsım adına mantıklı buluyorum bu yöntemi. )
Satır aralarında okullara ayrılan bütçenin ve elde edilen başarının yok denecek kadar az olduğu, ekonomik olarak bile zararlı olduğundan bahsediyor.
Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
“Bireysel öğrenmenin de toplumsal eşitliğin de okullaşma ritüelleriyle artırılamayacağını anlamadıkça eğitimde bir reform söz konusu olamaz.” (s:55)
Toplumsal eşitliği sağladığı varsayılan ve hatta dayatılan okul kurumunda, öğrenciler türlü kalıplara konuluyor, etiketleniyor ve etiketlerine göre davranılıyor. Toplumsal eşitsizliğin meydana