"Annem hakkında yazıyorum çünkü onu dünyaya getirme sırası sanırım bende..."
Ne kadar çarpıcı bir aforizma değil mi? Bu cümle aslında tüm kitabı özetliyor... Bir Kadın ,yazarın annesinin ölümünün ardından onun küçük bir Normandiya Kasabası'nda başlayan çocukluğundan, Paris'in banliyölerinden birindeki hastanenin geriatri koğuşunda son bulan hayatının kısa,ama çarpıcı hikayesi...
Bir anne ile kızı arasındaki sarsılmaz bağı ,tezatlıkları,çatışmaları ,duygusal anları,hissedilip de dile dökülemeyen pişmanlıkları ,bir nevi ağıt niteliğinde anlatıyor yazar...İki kızı olan bir anne olarak , okurken zaman zaman benim kızlarım da böyle düşünür mü / düşünüyor mu diye sorgulamadım desem yalan olur Zaten biraz da bu yüzden okumuyor muyuz? Sorgulamak ,sormak ve daha iyi anlamak için?
Hepinize mutlu pazarlar, kitap dostlarım