Bir ortamda arkadaşlarınız ile oturuyorsunuz, masada dönen sohbet, yemek, içmek, araba, zenginlik vs.gibi konular. Ve sizin içinizde ise dünya, gezegenler, evren, ruh, kader, mantık gibi kökeni varoluşsal meselelere dayanan sorular ve sohbet etme isteği var. İşte tam bu noktada karşınızda bulunan arkadaşınız; bütün psikoloji üzerine kurulu
Hayat kimine göre şakaya gelmez,kimi de bir oyun olarak görür hayatı.İsmet Özel der ki;benim elbet bir bildiğim var;”Hayat saçma sapandır” Oscar Wilde ise “hayat bir sahnedir,roller kötü dağıtılmış” diyerek özetler.Profesör john Nash ise barda bir kadını tavlamaya çalışırken mevcut durumu bir oyun olarak görür ve herkesin güzel kadına yöneldiğini
Merhabalar,
Sizi, çok iyi bir kitapla tanıştırayım, kitap biraz eğlendirip biraz da düşündürecek ama madem düşünmek bizim işimiz diyoruz eğlence kısmı da kazancımız olsun. Haydi sizinle yaşamımızda her zaman karşılaşacağımız küçük (belki de büyük) sorunlarla yüzleşirken kendimizle (yeniden) tanışacağımız, eğlenceli bir 'filozof oyunları' da
Oscar ödüllü drama, akıl hastalığı belasıyla boğuşan parlak bir adam olan ünlü ekonomist John Forbes Nash Jr.'ın hayatını ve çalışmalarını ekrana taşıyor.(Netflix)
Hala izlemediyseniz 2001 yapımı bu oscar ödüllü filmi acilen izlemenizi tavsiye ediyorum, ama kitabını okuduğunuzda gerçekten de iyi ki dediğiniz yerler var en azından benim için öyle oldu.
Mesela John tahtaya bir soru yazıp dersten çıktığında odasına Alicia' nın gelip soruyu çözdüm demesindeki o sahne.. orda John, alt uzayını yazmamıştım çözemezsiniz demesi ama asıl can alıcı noktanın bunlar değil Alicia' nin kıpkırmızı bir elbise giymesiydi. Filmde açıkça belli edilmemesine rağmen "iyi ki" kitabını okudum dedirten kısım sevgili Nash' in kırmızıyı görememesi :)
Bilmiyorum belkide mesleğim gereği matematiğe aşık olduğumdan bu kitabın yeri bende ayrıdır. Ve belki bu yüzdendir ki ilk incelememi bu kitap üzerinden yazmak istedim. Umarım faydalı olmuştur .Fransız matematikçi Pierre de Fermat'nın 17. yüzyılda öne sürdüğü, teoremi (
Fermat'nın Son Teoremi) çözen İngiliz Matematikçi Andrew Wils gibi konuyu kapatalım " sanırım bu kadar "
Akıl OyunlarıSylvia Nasar · Altın Kitaplar · 2002573 okunma
Nash'ın önerisi tam olarak şuydu: Bütün oyuncuların kendine göre en yüksek kazancı getirecek bir stratejisi var ama bu "dominant strateji" oyundaki yegane oyuncu o olmadığı için uygulanamaz, o yüzden de bir "denge" durumuna razı olunur.
Her ne kadar çoğu şizofreni hastası işini ve ilişkisini sürdüremeyecek kadar düzensiz olsa da istisnalar da vardı. Bir şizofreni hastası çok zekiyse üstün bilişsel yetileri psikotik düşüncelerini kontrol etmesine yardımcı olur ve bu kişiler (en azından çoğu zaman) görünürde normal bir hayat sürdürürler. Bunun en bilinen örneklerinden biri Russel Crowe’un A Beautiful Mind / Akıl Oyunları filminde hayatını canlandırdığı matematikçi John Nash'tir. Nash olağanüstü zekâsı sayesinde MIT'de ve diğer önde gelen akademik enstitülerde üstün başarı sergilemiş, 1994'te Nobel Ödülü'nü kazanmıştı. Ancak hayatının pek çok dönemini akıl hastanelerinde, paranoid şizofreninin ve fasılalı depresyonun pençesinde geçirdi.
Dün sabaha karşı, kendimle konuştum.
Ben hep kendime çıkan bir yokuştum.
Yokuşun başında bir düşman vardı,
Onu vurmaya gittim, kendimle vuruştum.
ÖZDEMİR ASAF
DİPNOT: Özdemir ASAF’ın şairliğini basit bulanlara gelsin Özdemir ASAF’ın bu “DO” şiiri. İçindeki psikolojik gerilimi, duygu yoğunluğunun kısa/öz anlatımını göremeyen veya hissedemeyenler;