İnsanoğlu ne kadar garip, kutsal saydığı bir yeri kutsallığın tam zıddı olan kapital ile çevreliyor ve buradan gelir elde ediliyor. Dünyanın kaçınılmaz acı gerçeklerinden maalesef.
→"Sahip olmak" kökenli davranış biçimi mülkiyet ve kazanç temellerine bağlı olduğu için, iktidara ulaşmak, hatta ona bağım- lı olmak tutkusundadır. Bir canlının egemenlik altına alınıp, de- netlenebilmesi ise, onun isteklerini kıracak bir şiddet kullanıl- masını gerektirir. Özel mülkiyet de, mallarımızı bizden almak isteyenlere karşı
Bu yolda ilk kapı tövbedir. Günahlarını fark edip acziyetini kabul eden kul, affini istiyor. Allah bunun karşılığında kulunu çeşitli şeylerle imtihan ederek tövbesinde samimiyetini sınıyor böylece kişi sabır denen merhaleye ulaşıyor. Sabır öy-
le bir menzil ki, tövbede sebat etmekle kalmıyor ayrıca hayır yollarını arıyor, ibadetle, amelle nefsinin
"To be or not to be" değil.
"Cogito ergo sum" hiç değil...
Asıl iş, anlamak kaçınılmaz'ı,
Durdurulmaz çığı
Sonsuz akımı.
İçmek,
Gözlerinde içmek ayışığını.
Varmak,
Gözlerinde varmak can tılsımına.
Gözlerin hani?
Ben seni severim aslında da düzenim bozulur diye korkuyorum
Durduk yere başımıza saçma sapan bir aşk çıkar
Sinemaya gitmeye ele ele tutuşmaya falan kalkarız
İşin yoksa çiçek al,saç tara, parfüm sık.
Küsmesi, barışması, ayılması, bayılması
Hatta eninde sonunda kaçınılmaz ayrılması
Osamu Dazai Ne diye bırakmazsın artık beyhude dualarını
Vazgeçmezsin dertlerden hani akıtan gözyaşlarını
Gel hadi, içelim de analım güzel anıları
Unutalım bir süre daha ihtiyatı, tasaları
Huzursuzluk ve korkuyla tehdit edenler
Kendi suçları karşısında tir tir titrer
Ölülerin ruhları daima intikam ister
Bundandır yaptıkları planlar, dalavereler
Neden "güzel ve yüce şeyler" üzerine anlayışım .derinleştikçe daha çok batağa saplanıyor ve boğulacak gibi oluyordum? Üstelik bu, rastlantı değil, kaçınılmaz ...
1) Severek ve bir insanla anlamlı bir etkileşim kurarak
2) Güzel bir eser ortaya koyarak veya güzel bir iş yaparak
3) Kaçınılmaz bir acıya karşı anlamlı bir tavır geliştirerek
Mihail Bulgakov'un birçok sıkıntısı son derece basit bir şeyden kaynaklanıyordu: O, her zaman olup bitenleri doğru değerlendirirdi. Ve Rusya'da böyle insanlar kaçınılmaz olarak acı çekmeye mahkumdur.