Sohbette sırlı bir iksir, gizemli bir etki vardır. Öyle ki ona dâhil olan birisi, başka yöntemlerle ancak yıllarca katederek alabileceği manevi mesafeyi dakikalar içerisinde alabilir.
Sohbet boyutuna girmek, uzun yolları kısaltmaya başlamak demektir.
Sohbette hesap edilmedik yansımalar olur ve ilahi bir boyanma gerçekleşir. Boya, Kur’ânî
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Sevgili arkadaşlar, bugün amcam Bekir Bulut vefat etti.Yıkıldım.Ölüm nedeni 15 marttan beridir başımıza musallat olan Corona. Bildiğiniz gibi bulaşıcı hastalıktan ölen şehit sayılıyor dinimize göre, o artık bizim ailemizin şehidi.Allah mekanını cennet eylesin ve rahmet eylesin. Bu konuyla ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Ailenizi,
YouTube kitap kanalımda psikoloji kitaplarına nereden başlayabileceğinizi anlattım: ytbe.one/d2xQVSEUsUU
Bu incelemeyi sizin yorumlarınız yazdı. Nasıl mı?
Kitabın yazarı Frankl'a göre her insanın anlam arayışı kendisine özgüdür. Buradaki okurlara şu soruları sordum: Kendi anlamınızı nerede arıyorsunuz? Gelecek için bilinçli çocuklar
Merhaba Sevgili.
Belki de bu akşam seninle son kez buluşuyoruz. Beraber oturup bir kahve içeceğiz, ondan sonra ayrılacağız. İkimizin de hayattan bekledikleri ve yapmak istedikleri var. Beraber olmayı seçmiyoruz, seçemiyoruz. Çünkü yükümüz ağır. İkimizin birbirini sevmesi, ikimizi de fazlasıyla yoruyor. Çünkü çok seviyoruz ve ölçüyü kaçırıyoruz. Bu yüzden ayrılmalıyız. Yeni bir hayata yelken açmalıyız. Biliyorum ki, paylaştıklarımız bir yerde toplanacak. Anılarımızın her biri, birbirini defalarca meydana getirecek. Her bir anının içinde yeniden doğacağız. Çünkü birbirimizde yaşadıklarımızı, ne sen unutabiliyorsun ne de ben. İkimiz için de çember daralıyor. Başkalaşım içinde başka bir yolun yolcusu oluyoruz. Bundan sonra isimlerimiz belki umut belki de kader olur. Ama biliyorum ki, kaderi yeniden oluşturabiliriz. Sevgimiz sayesinde yıllar sonra bir araya gelsek bile, kalplerimizden bir zaman yaratabiliriz. İşte o zamanın içinde, ayrılığımız boyunca kaçırdığımız olayları yeniden yaşayabiliriz. Çünkü bu güç bize bağışlanıyor. Büyük ve derin sevgilerin her zaman bir geleceği oluyor. Sonuçta ikimizin yaşaması öyle bir hal alır ki, karşısında ne kader durabilir ne de ölüm. Sonsuzluk içinde çalkalanan bir haykırışa dönüşürüz. Sessizliğimiz ve yalnızlığımız bile kendisini aşar.
Yola yol, umuda umut, aşka aşk oluruz. Sevmenin ne demek olduğunu bir kez daha anlarız. İşte o pişmanlık cümlesi dudaklarımızın arasından dökülür.
Birbirimizin gözlerimizin içine bakıp: “Seni seviyorum.” deriz.
Sonunda iyi ki geri dönmüşüz deriz. Birbirimizi iyi ki sevmişiz deriz.
YouTube kitap kanalımda İlyada'yı nasıl daha bilinçli okuyabileceğinizi anlattım: ytbe.one/djxOYqRqf8I
Oku 1000kitap, Aktürkoğlu Oğuz'un İlyada yorumunu oku.
Kitap üstüne kitabı hep burası getirdi ona.
Bazı kitaplar ikinci kez okunmak için yazılır derdi o,
İlyada'yı okuduktan sonra öğrenmişti,
Düzenli ve sistemli bir okur
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/ChXgRAuNCSL
Bugün günlerden 17 Ağustos. Binlerce insanın hayatını kaybettiği o depremin üzerinden tam 23 yıl geçti. O yüzden gelin size 17 Ağustos 1999 gecesi yaşadıklarımı anlatayım.
Bilenler biliyordur, ben aslen
.
.
Kısacık ama aşırı etkileyici bir kitap ile geldim. Bir günde okuyabilirsiniz ama etkisinden uzun süre çıkamayacaksınız.
.
Sümeyra ve Burak… Aynı mahallede iki sokak ara ile yaşamalarına rağmen birbirlerine denk gelmeden ama kader bu ya Almanya’da tanışan birbirlerine aşık olan iki genç.. Almanya’da okuldan artan zamanlarda sürekli farklı ülkeler,farklı mekanlar görme ve tatlar edinme en büyük zevkleridir. Hayat onlar için bu kadar iyi giderken Sümeyra’nın kanser haberi her iki tarafı da sarsar.
Ve ölüm bana göre en çaresiz en tarifsiz his…
İşte ölüm gerçeği ile tanışan Burak.. Sonrasında aşkını da yaşadığı hayatta yaşatması onu anlatması çok güzeldi.
Kitap öyle ağır dram ay ben okuyamam içim almıyor dedirtecek cinsten değil aksine ölüm gerçeğini hatırlatmakta,hiç bir şeyi yarım bırakmamak,keşke dememenin önemini hatırlatıyor. Ben genç çocuk yaşımda annemi babamı kaybettiğim için kitabı okurken hep derin derin nefes aldım yazarın duyguları geçirmekte ki ustalığı çok iyiydi. İnsan başına gelmeden anlamıyor derler ya ben Burak’ı çok iyi anladım. Günün sonunda hepimiz yalnızız…
Türü sevenlere tavsiyemdir
YouTube kitap kanalımda Huzursuzluğun Kitabı’nı önerdim: ytbe.one/zAd9Y20INZM
"Gündüz, bir hiçim; gece, kendim olurum." Fernando Pessoa
Kendimi, tamamen kendim olarak hissettiğim sessiz ve tamamlanmış bir zaman diliminden.
Zaman, aslında ilk başta bir bütün olarak tasarlanmıştı. Sonradan bıçak denen insanlar ezeli dilim dilim