Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Kıpırdamayın, bayım. Sargınızı değiştireceğim, yaranız iltihap­lanmış, bacağınız da korkunç şişmiş. Tanrılar, görün üzerimizdeki felaketi! Acilen bir doktor bulmalıyız.” “Başlatma doktoruna,” diye inledi Witcher. “Çantamı ver bana, Yurga. Şu, işte şu şişe. Doğrudan yaranın üstüne dök. Off, lanet olsun! Tamam, dökmeye devam et... Offf! Güzel. Ağzını iyice kapat ve üzerimi ört...” “Bacağınızın tamamı şişti, efendim. Ayrıca ateşiniz de var...” “Aldırma ateşe. Yurga?” “Evet, efendim?” “Sana teşekkür etmeyi unuttum.” “Teşekkür etmesi gereken siz değilsiniz, benim. Yaşamımı kurtaran sizsiniz, beni savunurken yaralandınız. Ya ben? Ne yaptım ki ben? Baygın bir yaralıyı arabaya aldım ve ölüme terk etmedim. Bu çok sıradan bir şey, sayın Witcher.” “O kadar da sıradan değil, Yurga. Benzeri durumda beni bırakıp gidenleri bilirim... Köpek gibi terk edildim zamanında.” Tacir başını önüne eğip bir süre konuşmadı. “Ne yapacaksınız, çevremiz iğrenç bir dünyayla sarılı,” diye mırıldandı sonra. “Ama bu, bizim de iğrenç davranmamızı gerektirmez. İyiliğe ihtiyacımız var bizim. Babam bana böyle öğretti, ben de oğullarıma öğreteceğim.”
Sayfa 392Kitabı okudu
Geçmiş ne tuhaf spor,geçti deyince geçmeyen Gelecek,bir okyanus ve ben yüzme bilmeyen Gazoz kapakları gibi şişe üstündeyken mağrur Açıldıktan sonraysa çöp,sanırım türkcesi kader
ithaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sistemin kanunu olan orman kanunu kutsallaştırılıyor; yenilen halklar talihlerini kader olarak kabul etsin diye, geçmiş tahrif edilerek yoksulluğu her zaman uzak zenginlikleri besleyen Latin Amerika'nın tarihsel başarısızlıklarının gerçek nedenleri hokus pokusla yok ediliyor; küçük ekranda ve büyük ekranda hep en iyiler kazanıyor, en iyiler ise hep en güçlüler. İsraf, teşhircilik ve vicdansızlık iç bulantısına yol açmıyor, hayranlık uyandırıyor: Ruh da dahil her şey alınabilir, satılabilir, kiralanabilir, tüketilebilir. Bir sigaraya, bir otomobile, bir şişe viskiye, bir saate büyülü özellikler atfediliyor: Kişilik kazandırıyorlar, hayatta zafere ulaştırıyorlar, mutluluk ya da başarı getiriyorlar.
Sayfa 25
Geçmiş ne tuhaf spor, geçti deyince geçmeyen Gelecek, bir okyanus ve ben yüzme bilmeyen Gazoz kapakları gibi şişe üstündeyken mağrur Açıldıktan sonraysa çöp, sanırım türkçesi kader..
Mesaisine Geç Kalmış Ağustos Böceği
Geçmiş ne tuhaf spor, geçti deyince geçmeyen Gelecek, bir okyanus ve ben yüzme bilmeyen Gazoz kapakları gibi şişe üstündeyken mağrur Açıldıktan sonraysa çöp, sanırım türkçesi kader.
Sayfa 76 - ithakiKitabı okudu
Geçmiş ne tuhaf spor, geçti deyince geçmeyen Gelecek, bir okyanus ve ben yüzme bilmeyen Gazoz kapakları gibi şişe üstündeyken mağrur Açıldıktan sonraysa çöp,sanırım türkçesi kader..
Reklam
Geçmiş ne tuhaf spor, geçti deyince geçmeyen Gelecek, bir okyanus ve ben yüzme bilmeyen Gazoz kapakları gibi şişe üstündeyken mağrur Açıldıktan sonraysa çöp, sanırım türkçesi kader
Sayfa 76 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Geçmiş ne tuhaf spor, geçti deyince geçmeyen Gelecek, bir okyanus ve ben yüzme bilmeyen Gazoz kapakları gibi şişe üstündeyken mağrur Açıldıktan sonraysa çöp, sanırım türkçesi kader.
Sayfa 76 - İthaki
Her insanın bir kaderi olduğu gibi, eşyanın da kaderi vardır. Kimi insan, hayır ve hizmet ile mükafatlandırılmıştır. Kimi insan da o güzelliklerden uzak kalır. Fırında eriyip, yumuşayan cam parçası; kaderin hükmü ile bakarsınız bir mihrap kandili olur ve yüz yıllar boyu Kur’an ile hemhâl olma bahtiyarlığına nail olur. Bir başka cam parçası ise, bir şişe haline gelip, mezmum bir işi paylaşmıştır. Bu düşünce ve duyguları daha da geliştirebilirsiniz. Bir mihrap kandilinden yola çıkarak, kader meselesini ve o kaderi takdir edeni ve O’nun karşısındaki aczinizi idrak edebilirsiniz. Şüphesiz mihraba olan ilişkiniz, hürmetiniz ve ilginiz nispetinde.
Bir akşam. Bir şişe şarap. Bir adam. Bir masa. İki kadeh. Biri boş. Yalnızlık... (...) Bir hayat. Bir kader. Bir adam. Hayalleri hepsi boş. Geriye kalan kayıp zaman Ve yalnızlık...
Reklam
Yenilen halklar talihlerini kader olarak kabul etsin diye, geçmiş tahrif edilerek yoksulluğu her zaman uzak zenginlikleri besleyen Latin Amerika'nın tarihsel başarısızlıklarının gerçek nedenleri hokus pokusla yok ediliyor; küçük ekranda ve büyük ekranda hep en iyiler kazanıyor, en iyiler ise hep en güçlüler. İsraf, teşhircilik ve vicdansızlık iç bulantısına yol açmıyor, hayranlık uyandırıyor: Ruh da dahil her şey alınabilir, satılabilir, kiralanabilir, tüketilebilir. Bir sigaraya, bir otomobile, bir şişe viskiye, bir saate büyülü özellikler atfediliyor: Kişilik kazandırıyorlar, hayatta zafere ulaştırıyorlar, mutluluk ya da başarı getiriyorlar.
Sayfa 15 - Metis Yayınları
“Ama insan doğduğu yeri seçemiyordu.Aslında yaşamına ilişkin bir çok şeyi seçemiyordu.Kader ve koşulların insafında,engin ve güçlü denizdeki,küçük,çaresiz,yönü belirsiz bir şişe gibi akıntı nereye götürürse bata çıka sürükleniyordu...”
Sayfa 121Kitabı okudu
Mesaisine Geç Kalmış Ağustos Böceği
Geçmiş ne tuhaf spor, geçti deyince geçmeyen Gelecek, bir okyanus ve ben yüzme bilmeyen Gazoz kapakları gibi şişe üstündeyken mağrur Açıldıktan sonraysa çöp, sanırım türkçesi kader.
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.