Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İşte öldüm, işte son kadife çiçekleri son defneler, badıranlarla kefenlediler beni bütün kaçaklar için inci bir melhem oldu benim ölümüm bütün hoşnutsuzlar yanlarında saklayacak benim ölümümden yayınlan kırpıntıları boğaz tokluğuna çalışanlar özenle kilitleyecek göğüslerine benim ölmüş olmamı hiç bir yaprak damarından tanrıların ölümünü bir üstlenen çıkınca ama neler olup bittiğini hiç bir âyetten
Şehrin Ölümü
Duvarlar çıkıyor önüme Şehrin mahpus yüklü duvarları Hiçbir sır kalmamış ardında hiçbir duvarın Nereye gitti diyorum benim elbisem nerede Şehir soyunmuş diyor biri Şehrin elbisesini çalmışlar Bütün şehir çöküyor yüzünde bir insanın Şehir boğuluyor içinde insanların kan gibi bir sesle Mor bir kabus çöküyor üstümüze Parkta son ağaç da ölüyor
Reklam
Gece Çiçeği... (Efelya'ya...) ah ben seni leylaklar açarken sevdimdi papatyalar gülümserken baharla ah benim onulmazım, gece çiçeğim şiir gülüm, yeşil dünyam, sevgilim
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Üç Frenk Havası
1.CAPRİCCİO ÖLÜM Gülünç bir ölümle öldü deniyor Max Stirner için çünkü mahvına sebep nihayet bir sinektir ama Fanya Kaplan nasıl öldü diye sorarsak sanırım işimiz fazlasıyla ciddileşir. Bize ne başkasının ölümünden demeyiz
İşte öldüm, işte son kadife çiçekleri son defneler
Reklam
Artık batmak üzereydi güneş. Son ışık demetleri ağaçların tepelerini altın gibi parlatıyordu. Bu ılık havada, akşam rüzgârı böyle tatlı tatlı eserken, Tica Tete de bahçedeki kokulu kadife gülleri, akşamsefası çiçekleri ve kırmızı karanfilleri suluyordu. Birbirine karışmış çiçeklerin mis gibi kokularına ıslak toprağın kokusu eşlik ediyordu.
Güzelliğe İlahi
Şeytan, Tanrı, ne olursan ol, Melek, Siren, -Işık, uyum, ıtır, sen kadife gözlü peri, Tek kraliçem - daha katlanılır bir evren Sağla bana, daha hafif kıl saniyeleri
Babacığım, benim alnımı mor kadife çiçekleri süslemeyecek- Senin mezarını çepeçevre sarıp serpildikleri gibi.
Sayfa 99 - Kırmızı Kedi Yayınevi Birinci Basım: Ağustos 2022, İstanbulKitabı okudu
Ölüm
... işte öldüm, işte son kadife çiçekleri son defneler, baldıranlarla kefenlediler beni bütün kaçaklar için ince bir melhem oldu benim ölü­müm bütün hoşnutsuzlar yanlarında saklayacak benim ölümümden yayılan kırpıntıları boğaz tokluğuna çalışanlar özenle kilitleyecek göğüslerine benim ölmüş olmamı hiçbir yaprak damarından hiçbir su özünden atamayacak beni ortaya benim ölümüm sürülecek pey akçesi olarak tanrıların ölümünü bir üstlenen çıkınca ama neler olup bittiğini hiçbir âyetten hiçbir vakit anlamayacak şehrin insanı ...
Reklam
İşte öldüm, işte son kadife çiçekleri Son defneler, baldıranlarla kefenlediler beni
Sayfa 205
BEN KADAR BİR YER
Saat ırmağında akan sokaklar, Üzerine serpili martılar, güvercinler, Kadife bulutların altında, Yokuş yukarı çıkan bir adamım. Bir elimde ısrarla soğumayan çayım, Bardağında cilveli cilveli dans ediyor. Üzerime yara düşen güneş ötesi bir gezegen,
“ Ben bildiğim kada­rını sevdim. ”
Sayfa 72 - Arkadya YayınlarıKitabı okudu
İnsanı iyilik yapmaya iten şey, sadece iyilik yapma isteğin­den çok daha büyük bir şeydi. Yaralı bir kalbim vardı. Tıpkı onunki gibi. Hepsi buydu.
Sayfa 65 - Arkadya YayınlarıKitabı okudu
442 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.