Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.
Fırtına ya da bunaltıcı sıcak kadar, havanın durgunluğu da insanı rahatsız edebilir, aynı şekilde ılımlı bir mutluluk da talihsizlik kadar kışkırtıcı olabilir..
Bırak gitsin... Onlarsız da yapabilirsin. Bir kahve koyarsın güneşin batmasına yakın kendine, ya da güzel bir çay demlersin. Okumayı bıraktığın bir kitap tutuşturursun eline. Bir dize dolandırırsın diline. Belki bir şiir ezberlersin. Bırak giden şiir olsun gitsin; sen yalnız da güzelsin.
“ Her an ölümle yüz yüze kalabilirim. Ama yaşayabildiğim sürece ölümü karşılamaya gitmem gerekmez. Bir gün ister istemez ölümle karşılaşacağım; bu önemli değil. Önemli olan benim yaşamamın veya ölümümün başkalarının yaşamını nasıl etkileyeceği....”