Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
517 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Martin Eden
Herkese Merhaba belki de okumayan bir tek ben kaldım bu kitabı derken başka okumayanlar da varmış. @okuyucu_portresi ile birlikte okuduk çok da iyi yaptık. Peki sayın Martin Eden gerçekten de öyle yere göğe sığdıramıyalacak bir kitap mı ? Bence değil. Kötü bir kitap mı hayır kesinlikle değil ha öyle bayıldım öldüm bir kitap mı o da değil. Okundu ardında güzel anılar bıraktı bu kadar. Bir kez daha okunmayı hakedenler arasına girdi mi ? HAYIR.. Bir deniz işçisi olan Martin bir kavgadan kurtardığı üst sınıftan birinin evine davet edilir ve böylece Martin Eden olma yolunda büyük bir mücadele başlar. Martin o güne kadar hiç kafa yormadığı sınıfsal farklılıklar felsefe düşünce biçimleri ve aşk üzerine kafa yorar ve kendini bu konuda geliştirir. Yazar olma niyeti ile yola çıkar ama yolu çok zor ve meşakkatlidir. Aşkına karşılık bulur lakin sınıfsal farklılıklar yokluk ve yoksulluk bir türlü yakasını bırakmaz. Büyük bir özveri ve çaba ile yazmaya ve reddedilmeye devam eder. Ve bir gün herşeyden vazgeçtiği bir gün şans döner. Sonrası varoluş sancıları ve kimlik arayışı ile buhran getirir. Kitapla ilgili başka bir sıkıntı dipnotların arkada olması çok bunaltıcıydı. Kitaba notum 10/6.5 Kitapla kalın...
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,8bin okunma
844 syf.
9/10 puan verdi
·
32 günde okudu
Tek Bir Şehir, Tek Bir Gün ve Üç Kişinin Hikâyesi
Homeros’un destanlarından biri olan Odysseia’nın yakın tarihimize evrilmiş modern bir versiyonu diyebiliriz Ulysses için. ‘’Ulysses’’ İthaka Kralı Odysseus’un adının Latince türevidir. Tıpkı Odysseia gibi on sekiz bölümden oluşan Ulysses’te bu bölümlere ek olarak üç farklı bap bulunuyor. Neden üç bap altında bölümlere ayrıldı peki? Çünkü her
Ulysses
UlyssesJames Joyce · Yapı Kredi Yayınları · 20231,071 okunma
Reklam
Roman denen şey hayal ürünü sanılır. Bu elinizde tuttuğunuz bir bakıma öyle, bir bakıma tersidir. Karakter ve isimler, yerler ve olaylar tamamen hayalidir. Kimse yakıştırmalarda bulunmaya çalışmasın. Fakat teknik olarak hayal diye bir şey yoktur; burada anlatılan arayışlar, kafa çileleri ve ruh sancıları genel gerçeklerdir. Hatta aslında dünya üzerindeki her insanda, kendisi fark etmese bile ortaktır.
Üzüntünün sancıları, kederin derinlikleri, doyumsuz açgözlülüğün coşkulu heyecanı, hepsi buna değer miydi?
Kendimize "Gerçekten yaşadım mı?" diye sormak için bahanemiz de çok. Üzüntünün sancıları, kederin derinlikleri, doyumsuz açgözlülüğün coşkulu heyecanı, hepsi buna değer miydi? Çelişki yaşamın kısalığında değil, ondan derinlik elde etmeye yönelik amansız arayışımızda yatıyor boylu boyunca.
Sayfa 33
744 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Selammm Canımlar Bu kitap için direkt olarak diyebileceğim tek şey filmi olsa da izlesek keşke olurdu. Bu nasıl kurgu, kafa yapısı, düşünce tarzı arkadaş. Koskoca 700 sayfalık kitap tek bir anında bile sıkmaz mı insanı? Bir gram sıkılmadan okudum. Kitabın içerisinde her şey var; resim, müzik, politika, var oluş sancıları, benlikler ve insani her
Döngü
DöngüCemal Sezer Avcı · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 20228 okunma
Reklam
96 syf.
10/10 puan verdi
Düş mü gerçek mi? Rüya mı anı mı?
‘’Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar.’’ Bazı kitaplar vardır, giriş cümlesiyle bile hemen içine çeker sizi. Gözleriniz denizin o sonsuz, huzur dolu maviliğini seyreder gibi büyük bir hevesle ilk cümleyle buluşur. Ruhunuza, acınıza, yaranıza hitap ederse ‘’Beni oku’’, ‘’Ben okunmayı hak
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,2bin okunma
Roman denen şey hayal ürünü sanılır. Bu elinizde tuttuğunuz bir bakıma öyle, bir bakıma tersidir. Karakter ve isimler, yerler ve olaylar tamamen hayalidir. Kimse yakıştırmalarda bulunmaya çalışmasın. Fakat teknik olarak hayal diye bir şey yoktur; burada anlatılan arayışlar, kafa çileleri ve ruh sancıları genel gerçeklerdir. Hatta aslında dünya üzerindeki her insanda, kendisi fark etmese bile ortaktır.
160 syf.
·
Puan vermedi
Her insan, ilk nefesini aldığı o biricik andan en son göğüs kafesine sıkışmış nefesini verdiği ana kadar varoluş sancıları çeker. Irwin D. Yalom varoluşu Aşkın Celladı kitabında şöyle tarif eder: Temel kaygıların, insanların yaşamını acımasız gerçekleriyle yani varoluşun ‘verileriyle’ başa çıkmak için harcadıkları bilinçli ya da bilinçsiz
Ülker Abla
Ülker AblaSeray Şahiner · Everest Yayınları · 20211,907 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
Derin düşünceler
AŞK - ÖLÜM - MUTLULUK - YALNIZLIK - DOSTLUK uzunca bir aradan sonra herkese ve kesime tekrardan merhabalar. bir yıla aşkındır okuma sancıları çektiğim, toplumsal sancıların peşimizi bırakmadığı son üç yılın getirdiği girdap ve de tabi ki seçim kıyametinin kutuplaştırılmış bir cehennem ortamının ortasındaki toplumun kader tayin edeceği gecenin
Derin Düşünceler - Yalnızlık
Derin Düşünceler - YalnızlıkKolektif · Olimpos Yayınları · 2020186 okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
“Artık geleceği değil, hemen karşımda duran şimdiyi düşünmeliyim. Sadece bugün yapılması gerekenlere ve bunların altından sorunsuzca nasıl kalkabileceğime kafa yormalıyım. Çünkü, ancak bu şekilde uzun yarınların üstesinden gelebilirim.” . Kitabı ilk elime aldığımda bir anne ve babanın kızlarıyla alakalı olan hayat hikayesi okuyacağımı düşünmüştüm
Kızım Hakkında Her Şey
Kızım Hakkında Her ŞeyKim Hye-Jin · İthaki Yayınları · 2023467 okunma
140 syf.
·
Puan vermedi
·
34 saatte okudu
Herkese merhaba arkadaşlar. Bugün karşınıza ismini dahi daha önce duymadığım ve sizin duymadığınızı düşündüğüm bir yazarla ve onun kitabı ile geldim. Ayşegül Bayar Kaya’nın “Gece On İki Sancıları” Kitapta 12 Eylül sürecinde kişilerin yaşadıkları baskıları,cuntaları, aşklarını, ihanetlerini,hayal kırıklıklarını anlatıyor.Bu anlatı 8 hikayeden oluşan bir durum öyküsü şeklinde. Kitapta bir olay var ama kitabın amacı bir olaydan çok bir durumu göstermek. Ayrıca bu 8 hikayelerinin hepsinin birbirleri ile bağlantısı var. Bu da kitaba ayrı bir güzellik katmış. Bir önceki hikayede önemsiz bir ayrıntı diye düşündüğünüz şey diğer öyküde ana tema olarak karşınıza çıkınca önce bir afallıyoruz daha sonra bu olay bize okuma zevki olarak geri dönüyor. Gece On İki Sancıları “Fakir Baykurt Ödülü’nü” de kazanmış. Bu ödülü hak ettiğini kitabı okurken anlamaya başlıyoruz. Çünkü yazarın edebi dili o kadar güzel ki. Hem anlatmak istediği şeyi çok kolay anlatıyor okuyucuda kafa karışıklığı yaratmıyor hem de o anlattığını edebi bir şekilde imgesel anlatıyor. Olay örgüsü olan romanları seven ben bile bu imgelerle dolu kitabı çok sevdim. Yazarımız 12 Eylül’ün yarattığı sıkıntıları o zamanlara değinmeden anlatabiliyor. Okuyucu bizlere bu duyguyu yansıtabiliyor. Herkese tavsiye ediyorum. İyi okumalar..
Gece On İki Sancıları
Gece On İki SancılarıAyşegül Bayar · Öteki Yayınevi · 202038 okunma
·
Puan vermedi
Kafa Kağıdı
Necip Fazıl Türkiye'de bir kesimin çokça sevdiği bir kesiminse okumaya tenezzül etmediği bir yazar. Yazar hakkındaki görüşler bu denli uç noktalarda olunca ben de merak edip okumak istemiştim. Okumama da otobiyografisiyle başladım. Necip Fazıl Kafa Kağıdı'nda çocukluğundan başlayarak hayatını objektif bir şekilde anlatmış. En azından ben objektif olduğunu hissettim. Anıları, acıları, pişmanlıklarıyla tanıyoruz yazarı bu kitabıyla. Beni kitapta en çok etkileyen şey yazarın kendine yönelttiği eleştirilerdi. Ayrıca annesine bakış açısı içime yer etmişti. Paşazade gibi doğup, padişahlar gibi büyüyen o küçük çocuğun hayatının alt üst oluşu gözlerimi doldurmuştu. Yaşadığı varoluş sancıları bana çok insani gelmişti. Bence bir aydınlanma ya da yol bulmadan çok kendini dengelemeye çalışan bir insanın yalpalamarıydı onlar. Yazarın okuduğum tek kitabı, otobiyografi olan Kafa Kağıdı. Bu nedenle yazarın yazım çizgisi, eserleri hakkında bir bilgim yok. Hayranı ya da antifanı da değilim. Peki bu kitabı kimlere öneririm? Öncelikle Necip Fazıl hayranlarına ve kim bu Necip Fazıl diyenlere. Bu ikisi dışında otobiyografilere özel ilgisi olanlar da bakabilir. Okumayı düşünen herkese keyifli okumalar diliyorum.
Kafa Kağıdı
Kafa KağıdıNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20142,536 okunma
99 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
𝐁𝐢𝐭𝐢𝐫𝐠𝐞𝐧~𝐅𝐢𝐠𝐞𝐧 𝐒̧𝐀𝐊𝐀𝐂𝐈 İki günde elimden düşürmeden küçücük bir kızın bir çocuk masumluğunda komik ama bir o kadar da gerçek günlüğünü okudum. Babasına olan o derin sevgisi en çok etkileyen şey oldu beni. Annesine içten gelen anlık soruları, kendince etrafındaki insanlar hakkındaki yorumları çok güzeldi bence gülümsetti. Aslında toplumun genel sancıları ve bir çocuk masumiyeti bu okuduğumuz kitap. Yaşadıklarını tüm candanlığıyla anlatıyor. Biraz müstehcen olabilir kalemi. Ama üzerinde çok durmadım ben. Zaten Aralık ayını kendimi iyi hissettirecek kitaplara ayırmıştım ve çok doğru seçimler yapmışım doğrusu. Hüzünle biten sonu da iz bıraktı kalbimde. Bilmem siz sever misiniz ama ben sevdim. En çok da Müjde ablasını ve yazar olma isteğini. Hani kafa dağıtmalık hatta bir içimlik de diyebilirim bu kitap için. Yeni bir yazarla da tanışmış oldum yine kafamı dağıtmak istediğim zaman devamı olan diğer iki kitabı da okuyacağıma eminim. Defne 26 Aralık 2022
Bitirgen
BitirgenFigen Şakacı · İletişim Yayıncılık · 2018262 okunma
Genç bir yargıcın arayışı
Yargıçlık kürsüsünde geçirdiğim ilk yıllarda, atıldığım bu deryada nasıl yol bulacağımdan, ruhen çok fazla sıkıntı duydum. Hukukta kesinliği bulmak için çabaladım. Onu aramanın nafile olduğunu gördüğümde, çaresiz kaldım ve bunaldım. Karaya varmaya çalışıyordum, yerleşik ve sabit kuralların olduğu sağlam karaya, kararsız zihnimin ve vicdanımın solgunluğu ve zayıf ışığına kıyasla kendisini daha sade ve daha emredici işaretlerle bildirecek bir adalet cennetine. "Gerçek cennetin her zaman var olanların ötesinde olduğu Browning'in Paracelsus'undaki seyyahlarla buldum kendimi. Yıllar geçtikçe ve yargısal sürecin doğasına daha çok kafa yordukça hukuktaki belirsizlik ile daha bir uzlaşır oldum, çünkü bunun kaçınılmaz bir şey olduğunu görecek kadar olgunlaştım. Hukuki muhakeme sürecinde en yüksek noktalara erişimin bir keşif değil, yaratım meselesi olduğunu; kuşku ve kuruntuların, umut ve endişelerin, doğum sancısı ve ölüm sızısı gibi nihayetleri gelene dek hizmet veren ve bu nihayetle beraber yenileri husule gelen prensiplerin birtakım zihin sancıları olduğunu görme yönünde olgunlaştım.
Sayfa 100Kitabı okudu
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.