her şey insan içindi ne de olsa…
Avrupalılar Amerika’yı fethettiğinde altın ve gümüş madenleri açtılar, şeke,r tütün ve pamuk çiftlikleri kurdular. Bu madenler ve çiftlikler Amerika’nın temel üretim ve ihracat ürünleri oldu, özellikle şeker çiftlikleri çok önemliydi. Ortaçağda şeker Avrupa’da nadir bulunan lüks bir üründü. Orta Doğu‘dan fahiş fiyatlara ithal edilen ve genellikle
İmparator Montezuma, kakao çekirdeğinin bir çeşit Viagra olduğunu düşünmüş ve eşleriyle olan buluşmasından önce çok sayı da tüketmiştir. Efsaneye göre günde elli kupa çikolata içermiş.
Sayfa 33 - Maya Kitap
Reklam
352 syf.
8/10 puan verdi
Bu kitapla ilgili söyleyebilecek bir dünya sözüm olabilir Öncelikle bu kitabı uzun bir zamandır alıp okumak istiyordum.Gerçekten de içinde faydalı bilgiler olacağına emindim.Aldığımda da büyük bir hevesle başladım. Ama kitabın ilk kısmı yani o kadar şirin ve iyi niyetle sevgili doktorumuz, bilim insanımız bize mikrobiyomları,
Beyin ve Bağırsak
Beyin ve BağırsakDavid Perlmutter · Pegasus Yayınları · 2018335 okunma
Bir İtalyan lokantasında domates soslu spaget­ti, Polanya ve İrlanda lokantalarında bolca patates, Arjantin lokantasın­da onlarca farklı biftek çeşidi, Hint lokantasında hemen her şeye serpil­miş acı biberleri, İsviçre kafelerinde de çırpılmış kremalı koyu ve sıcak çikolata bulmayı bekleriz. Oysa bu yiyeceklerin hiçbiri bu ülkelerin ye­rel ürünü değildir. Domates, acı biber ve kakao Meksika kökenlidir ve Asya'yla Avrupa'ya ancak İspanyollar Meksika'yı fethettikten sonra ulaşmıştır. Jül Sezar ve Dante Aleghieri yaşamları boyunca hiç domates­li spagettiyi çatallarına dolayamadılar (o dönemlerde çatal bile icat edilmemişti), William Teli hiç çikolata yiyemedi ve Buddha hiç yemeğine acı biber koyamadı. Patatesler Polanya ve İrlanda'ya ulaşalı henüz dört yüz yıl bile olmadı. Arjantin'de 1492'de yiyebileceğiniz tek biftek lama bifteğiydi.
Sayfa 176 - PdfKitabı okudu
Bir çikolata meselesi...
Gzt'nin "Marka Günahları" serisinde bu hafta Nestle ele alınmış. Videoda "Dark Side of Chocolate" isimli 45 dakikalık bir belgeselden de bahsediliyor, youtube'da bulabilirsiniz. Dili ingilizce ama cümleler çok da ileri düzeyde değil. Beni oldukça etkileyen bu belgesel üzerine birkaç cümle söylemek
Köydeki bütün evlerin bir tarafı lavanta, diğer tarafı da gül bahçeleriyle kaplıydı. Güllerin içinde hibiskuslar da yerini almıştı . Ormanın köye bakan taraflarında kakao ağaçları ve bodur tarçın ağaçları vardı. " Tanrıların kokusu " dedikleri dillerden dile yayılan kakao yalnızca çikolata için kullanılsa da rüzgarın gelişini işaret ederdi.
Reklam
134 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.