Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu aziz toprakları, döktüğü kanlarla vatan yapan ecdadına saygı ve minnet duymak yerine, hakaret ediyorsa bir kişi; ya soy, ya boy ya da kan uyuşmazlığı vardır kesin.
AH PUB
Gecenin yapışkan yanıyla tanışmışsan peşini bırakmayacaktır. Hatırlayanlar iyi bilir; Tenten'in çizgi roman serisinde böyle sıkıntılı bir pozisyon vardı: Ele yapışan bir bant parçasından kurtulan olmaz ve bant gözüne kestirdiği tüm karakterleri teker teker dolaşıp bildiğini okur, kendince maceranın içine ederdi. Gece de öyledir; ondan mümkün
Reklam
109 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Okuduğum kitaptaki karakterlere üzülmem oldukça nadir görülen bir durum benim için. Bu kitapta böylesi bir karakterin hayatına çok kısa da olsa şahitlik etme olanağı buldum. Asya edebiyatında depresif ve dünyadan kısmen kopuk insanların öykülerini okumak mümkün. Bu coğrafyanın edebiyatı içerik anlamında çok tatmin edici olsa da biçim anlamında beni çoğu zaman yorar. İnsanlığımı Yitirirken böyle bir kitap değil. Batı edebiyatına alışkın kişiler tarafından da rahatlıkla okunabilir. Kitabı bazı açılardan
Yeraltından Notlar
Yeraltından Notlar
'a benzettim. Her iki kitap da karamsar adamların hayatından bir kesit sunuyor. Yakın çevreleriyle olan uyuşmazlıkları ve iç dünyalarındaki zehirli düşünceler anlatılıyor kitaplarda. Toplumla kan uyuşmazlığı yaşayan bir adamın zamanla nasıl da toplumdan uzaklaştığını ve yavaş yavaş kendi kabuğuna çekildiğini anlatan bu kitapların arasındaki temel fark kitaplardaki ana duygular. Dostoyevski neredeyse tüm kurguyu öfke üzerine kurarken Osamu Dazai bizlere çaresiz ve bıkkın bir adamın hikayesini anlatıyor. İnsanlığımı Yitirirken bu sene okuduğum en özel eserlerden biri. Sade bir dille yazılmış ve etkileyici bir hikayeye sahip kısa romanları değerli buluyorum şahsen.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · Sel Yayıncılık · 202033,7bin okunma
Kan grubunuz nedir? Kimlere kan verebilirsiniz?
Kimler hangi gruptan kan alabilir? Hangi gruba kan verebilir? Devamı linkteki yazıda! bilgi.net/2022/04/hangi-k...
348 syf.
4/10 puan verdi
Başından sonuna dek kan uyuşmazlığı yaşadığımız için bir türlü sevemediğim ve son derece sıkılarak okuduğum bir kitap. Uzun süredir okuma listemde olan Zorba ne yazık ki bana hiç hitap etmedi. Hemen her sayfada üzerime üzerime atılan referanslar bir noktadan sonra beni epey sıktı. Yazarın oldukça ağdalı ve kelime ekonomisinden yoksun anlatımı da üzerine tuz biber ekti. Hiçbir yere varmayacağını bildiğimiz olaylar ve diyaloglar bir hikaye anlatmaktan ziyade yazarın düşüncelerine tercüman olmak için yazılmış besbelli. Kitapta oldukça toksik ve ne hikmetse kendini fazlasıyla bilgili zanneden bir adamın öyküsünü okuyoruz. Nereden geldiği belli olmayan bir özgüvenle hem kitaptaki karakterlere hem de okura nasihat üstüne nasihat veren bu adam muhtemelen yazarın sesi olma görevini üstleniyor kitapta. Misojeni ve toksik maskülenlik başlı başına bir roman olsaydı bu roman muhtemelen Zorba olurdu. Bir hikayede kadın düşmanlığı ya da toksik maskülenlik olması abes değil. Gerçek hayatta var olan her şey romanlarda da kendine karşılık bulabilir. Zorba'da beni rahatsız eden şey yazarın bu toksikliğe alkış tutan üslubuydu. Akıl süzgecinden geçirilmeden oldukça içgüdüsel bir tavırla kaleme alınmış olan Zorba'nın temel sıkıntısı bu aslında. Kendini piramidin en tepesinde, en bilgili ve en görmüş geçirmiş zanneden Aleksi Zorba hepimize "ders vermek" için kitap boyunca konuşuyor da konuşuyor. Yazarların yarattıkları karakterlerle aralarında belli bir mesafe olması gerektiğini düşünen biri olarak Nikos Kazancakis'in bu tavrını makul görmem mümkün değil maalesef.
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202016bin okunma
Konfor bizi çürütür
"Vücudu zayıflatan pek çok sebep vardır. Çok kuvvetli veya çok zayıf bir gıda, alkolizm, frengi, kan uyuşmazlığı evlilikleri, refah, eğlence ve tembellik organların ve dokuların kalitesini azaltmaktadır. Cahillik ve fakirlik de zenginliğin verdiği sonuçları veriyor. Medenî insanlar tropikal iklim şartlarında dejenere oluyorlar. Gelişmeler bilhassa ılımlı veya soğuk iklimlerde görülüyor, insanlar devamlı bir gayret, fizyolojik ve moral disiplin, mahrumiyetler gerektiren bir yaşam tarzına muhtaçtırlar. Bu çeşit yaşam şartları onlara, kaygı ve yorgunluğa karşı dayanıklılık vermektedir. Bu şartlar onları birçok hastalıktan korumaktadır."
Reklam
Evlenmek isteyenlere kan uyuşmazlığı var mı diye test yapıldığı gibi bir insanla beraber yaşama sorumluluğunu alabilecek mi diye de psikolojik testler de yapılmalıdır. Ufak sürtüşmelerde şiddete meyleden adamdan, ilk kavgada kapıyı vurup çıkan kadından karı koca olmamalı.
Burak Kızıldaş
Burak Kızıldaş
Kültürel Hegemonya
Modernleşme toplumlarında demokrasinin zorluğu biraz da “erken bilinçlenmiş” kesimlerle “bilinçlendirilmesi gereken” sınıflar arasında bir kültürel kan uyuşmazlığı olmasından kaynaklanır. Hegemonyanın sol değil de sağ lehine oluşmasının temel nedenlerinden biri budur.
Sayfa 319Kitabı okudu
"Senin kan grubun ne?" diye sordu. "RH pozitif" dedim. "Olmaz" dedi, "senin kanını ememem. Çünkü benim kan grubum RH negatif. Senin kanını emersem kan uyuşmazlığı olur, nalları göğe dikerim."
Sayfa 147Kitabı okudu
Sarılık Sarılık nasıl oluşur? Mesela kan grubu A ile AB veya kan grubu A ile B olan evleniyor. O zaman tabii ki çocuklar sarılık geçirirler. Burada da kan uyuşmazlığı olur ve bebekler bir buçuk aya kadar rılık geçirirler. Ama olsun, siz rahat olun. Bebek anne sütüne alışsın. Zaten alışır ve bir şekilde anne sütünü tolere eder. Sonrasında bebek
Sayfa 192 - Maur Yayıncılık, 6. Baskı: Eylül 2020Kitabı okudu
Reklam
196 syf.
·
Puan vermedi
·
33 günde okudu
Öncelikle Selamün Aleyküm, uzun bir süreden sonra sizlerin arasında tekrar olabilmek mutluluk verici. (Zülfü Livaneli okumak isteyen ve Livaneli hayranları okumasın!) Livaneli'nin kuvvetli bir edebî dili yok. Anladığım kadarıyla böyle bir derdi de yok galiba. Biraz da dil ile oynayan, ifadelere takla attırıp üslûba kafa yoran ve dilin imkânlarını zorlayan yazarları sevdiğim için galiba, Zülfü Livaneli bana yavan geliyor açıkçası. O yüzden de hep bir eksiklik hissiyle kalkıyorum okuduğum her kitabının başından. Gelelim ikinci hususa... Karakterleri derinlemesine ele almada da pek bir incelik göremiyorum onun eserlerinde. İnsan ruhunun labirentlerinde gezintilere çıkartmıyor okuyucuyu. Karakterlerin hikâyelerini ve değişimlerini ustalıkla ele al(a)mıyor ve bu yüzden de onlarda kendimi bulamıyorum. Karakterler daha çok düz bir çizgide ilerleyen ve adeta "siyah-beyaz" ekseninde gidip gelen yapıda. Bu da onların hikâyelerine bir yerlerde eklemlenmeyi güçleştiriyor. Bu kitapta da yukarıda değindiğim iki hususta beklediğimi bulamadım. Konu güzel, ele alış, olay akışı ve kurgu güzel ama o dil ve karakter derinliği yine yok. Başından sonuna düz bir yolda ilerliyor roman ve öyle de bitiyor. Hızlı okunuyor, eleştirisini yapıp mesajını veriyor ama ondan daha ötesine geçmeyi başaramıyor fikrimce. Bu kitapla birlikte yazarla kan uyuşmazlığı yaşadığım ayyuka çıkmış oldu. Bazı şeyleri çok da zorlamamak lazım olduğu için bu kadarla iktifa etmek yeterli sanırım. Allah'a emanet olun. Es-Selamün Aleyküm
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,3bin okunma
bloggerzadeler'de derlediğim "Rh Faktörüne Bağlı Kan Uyuşmazlığı Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?" 15.30 itibariyle yayında. Herkesin okuyabileceği seviyede ve kavramların açıklaması var. İyi okumalar. bloggerrzadeler.blogspot.com/2021/05/rh-fakt...
56 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.