Dr. Brian Baker, kalp hastalıkları ve yüksek tansiyon hastalıklarının psikiyatrik yönlerini, özellikle de evlilikteki uyuşmazlığı ve iş geriliminin kan basıncı üzerindeki etkilerini araştırıyor.
Dr. Baker, araştırmalarının birinde, hafif bir yüksek tansiyonunuz varsa, tatminkar bir evliliğe sahip olmanın insana iyi geldiğini, partnerinizle vakit geçirmenin kan basıncınızı sağlıklı seviyelere düşüreceğini buldu.
Öte yandan, evliliğinizden memnun değilseniz, partnerinizle bağlantıyı sürdürmek tansiyonunuzu yükseltiyor ve fiziksel yakınlığını sürdüğünde yüksek kalıyor. Partnerlerimiz temel bağlama ihtiyaçlarımızı karşılayamadığında kronik bir kaygı ve gerilimi hissediyoruz, bu da çeşitli kırgınlıklara sebep oluyor. Bize güvenli dayanak sağlamayan romantik bir partnerle birlikte olmak sadece duygusal sağlığımızı tehlikeye atmakla kalmıyor, fiziksel sağlığımızı olumsuz yönde etkiliyor.
Partnerlerimiz dünyadaki gelişimimizi büyük ölçüde etkiliyor. Sadece kendimizle ilgili nasıl hissettiğimizi etkilemekle kalmıyorlar, ayrıca kendimize inancımızda ve hayallerimizi umutlarımızı gerçekleştirmemizde de etkiler. Doğuştan gelen bağlanma ihtiyaçlarımıza cevap veren bir partnerle birlikte olmak ve güvenli bir dayanak bularak rahat ve hareket etmek, bizi fiziksel ve duygusal açıdan daha sağlıklı kılar ve daha uzun yaşarız. Varlığı ve desteği tutarsız bir partner gerçekten moral bozucu ve güçsüzleştirici bir deneyimdir, gelişimimiz sahiden durur ve sağlığımız sekteye uğrar.
“Mustafa Kemal'in geleceğe dönük fikirleri İttihat ve Terakki Cemiyeti arasında çok fazla taraftar bulamıyordu. Ali Fethi ve Ali Fuat Beyler başta olmak üzere kendisine yakın hissettiği arkadaşlarıyla fikirlerini tartışıyor bulunduğu ortamlarda bunları yüksek sesle dile getirmekten çekinmiyordu. Fakat sonradan katıldığından mı yoksa diğerlerinden devre olarak küçük olduğundan mı yahut sivri bir karakter olduğundan mı bilinmez birlikte hareket ettiği İttihatçılarla arasında kan uyuşmazlığı hasıl olmuştu. Mustafa Kemal düşüncelerini açıklama fırsatı bulduğu bir Merkezi Umumi toplantısından sonra da adeta aforoz edildi. Artık toplantılara çağırılmadığı gibi 22 Haziran 1908'de Rumeli Şark Demir Yolları Müfettişliği görevi de mevcut görevine eklendi. Artık Selanik- Üsküp hattından da sorumluydu. Yakın arkadaşı Ali Fuat ise Rahmi Bey (Arslan) tarafından nazikçe uyarıldı:
‘Mustafa Kemal çok ileri gidiyor.’
Sayfa 186Kitabı okudu
_Her insan sapıktır ve birkaç istisna dışında, sevgili insan kardeşlerim beş para etmeyen değersiz varlıklardır. Tüm kalbimle buna inanırım. En sağlıklı insanlarda bile sapıklık eksik değildir ve bu normal süreçtir ki sapıklıklarını bastıranlar bunu nevrozla öderler. Nevroz, sapıklığın negatifidir. Normal sayılan kişi ise benim için anormaldir.
Biraz da kara mizah
Kadına çocuğun babasının kan grubu ne diyoruz, Rh uyuşmazlığı taraması için. Hangi babası, diyor. Diyoruz evli değil misin sen? Evliyim de sütçü var, tüpçü var, sucu var, muslukçu var. Ne bileyim hangisinden hocam!🥲😂😂
Cumhuriyet ile İslâm arasındaki kan uyuşmazlığı ayyuka çıktığında kalbi İslâm ile birlikte atanlar bu menfur oluşuma karşı sesini yükseltti ve Allah'ın dinini yükseltmek için baş kaldırdı. Mevcut laik sistem ise bu başkaldırışa "ateş ve demir" ile karşılık verdi. Malum kara günler yaşandı. İhlaslı ve âlim Müslümanlara sürgünler ve darağaçları reva görüldü.
Sayfa 120 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
VİCTOR HUGO'NUN SÖYLEVİ
Victor Hugo 
Voltaire 
Kandid ya da İyimserlik
ViCTOR HUGO'NUN SÖYLEVİ
Yüz yıl önce bugün bir insan ölüyordu. Ölümsüz olarak ölüyordu. Sırtında yılları, eserleri, sorumlulukların en önlüsünü ve en korkuncunu, yani insan vicdanını uyarıp düzeltmiş olmanın sorumluluğunu yüklenmiş olarak gidiyordu. Lânetlenmiş ve kutsanmış, geçmişce lânetlenmiş, gelecekce kutsanmış
Yaşam olgusuyla kan uyuşmazlığı yaşayan insanların krallığına hoş geldiniz.
Sayfa 56Kitabı okudu
Nâzım, genç arkadaşının bu sözlerine önce tebessüm etti sonra güldü.
“Çünkü sen, içinde yaşadığın topluma, onların sunduklarından başka tür bir çözüm teklif ediyorsun. İktidarı elinde bulunduran hükümet, burjuvazisi de, işçi sınıfı da, köylüsü de olan, bu kuvvetlerin karşılıklı olarak dengelenebileceğini sandığı bir rejim kurmanın peşinde. Oysa sen, içinde yaşadığın topluma proletarya diktatörlüğünü teklif ediyorsun. Bir başka deyişle SSCB’nin, Türkiye’deki bayrağısın. Bu nedenle, Ankara’dakilerle aranızda bir kan uyuşmazlığı var. Öyle mi, değil mi?”
Bu aziz toprakları, döktüğü kanlarla vatan yapan ecdadına saygı ve minnet duymak yerine, hakaret ediyorsa bir kişi; ya soy, ya boy ya da kan uyuşmazlığı vardır kesin