"Birbirimizi bir daha hiç görmeyeceğimize kesinlikle inanarak yazıyorum sana. Yıllarca önce senden ayrılırken yine aynı şeyi düşünmüştüm; ama kader beni ikinci bir kere denemek istedi. Bu sınavı başarıyla atlatamadım: Zayıf yüreğim alıştığı sese boyun eğdi yine. Beni bu yüzden küçümsemezsin, değil mi? Bu mektup hem bir ayrılış mektubu olacak
Çoktandır özlediğim yanık saman kokulu bu toprak üzerinde dalıp kalmışım.
Uyuyor muyum; yoksa rüya mı görüyorum. Bilmiyorum.. Serin bir gölge. Kafamda
12 tonluk Bussinglerin korkunç gürültüsü. Bir şeyler düşünmek istiyorum. İki
şeyi biraraya getiremiyorum bir türlü. Düşüncelerim hep uçuyor. Biri daha
uçtu. Yaprakları dökülmüş kuru bir dala takıldı
Peyami Safa 'nın da ''Bodrum Katından Notları'' var . . .
Gaz lambasını yakıp merdivenlerden yavaş yavaş ''Bodrum Katı''na doğru inelim . . .
Bu roman, sadece 15 yaşındaki hasta bir gencin hastane