AHMET : (Kitap rafına gider, gelişigüzel bir kitap alır, karıştırır, yatağın üstüne fırlatır.)
Zırva. Hepsini yakmalı bunların. Nasıl da bıkıp usanmadan aynı şeyi tekrarlıyorlar.
Tekrarı mümkün olmayan tek gerçek var, ölüm.
(Kitaplara bakar.)
Bunlarsa yaşamayı anlatıyor..
...
AHMET : Şimdiye kadar hiç karar vermemiş olarak durmadım: Hiçbir şey olmazsa karar vermemeye karar veriyorum.
Ama hazırlık? O başka elbet.
Diyebilirim ki bütün ömrüm hazırlık yapmakla geçmiştir.
Karar verdiğim şeyleri yapmak için.
Onun için kararsızım ve hazırlıksızım.
(Kapı vurulur, bir an durup kapıya bakar).
Kim o?
ANA : (Sesi kapının hemen arkasından duyulur). Benim yavrum. Ben .. ölüm.
ANA : Hazır mısın yavrum?
AHMET : Hiçbir zaman hazır olamayacağıma göre hazır sayılırım anacığım.
(Biraz heves ve ümitle).
Yalnız.. yalnız traşımı bitirebilir miyim?
ANA : Lüzumu yok yavrucuğum.
(Bu son konuşmalar geçerken pencerenin ışığı kararmıştır, oda da gitgide yoğun bir biçimde kararmaktadır.)