Çağdaş Türk Edebiyatı okuma grubuyla okuduğumuz haziran ayı kitabıydı ‘Sevgili Arsız Ölüm’
Latife Tekin’in ilk kez bir kitabını okudum. Yazarın ilk yazdığı kitabı olduğu için iyi bir başlangıç oldu diyebilirim.
Yazarın tarzına ‘büyülü gerçekçilik’ deniyor. Bu tarza örnek olarak daha önce ‘Güzellik Bir Yaradır’ kitabını çok severek okumuştum. Ayrıca bu kitabın incelemelerini okurken ‘Yüzyıllık Yalnızlık’ kitabına sıkça rast geldim. Kitap çok uzun zamandır kitaplığımda okunmayı bekliyor ve bu kitaptan sonra vakit geçirmeden onu da okumayı planlıyorum.
Yazarın üslubu çok farklı. İlk başladığımda alışmakta çok zorlandım. Hatta neredeyse okumaktan vazgeçecektim ancak kitaba sesli kitap olarakta rastlayınca, birde dinleyeyim dedim. İyi ki dinlemişim. Tilbe Saran harika bir iş çıkarmış. Kitabı masal gibi dinlemekten büyük keyif aldım. İlk kez bir kitabı okumaktansa, dinlemenizi öneririm.
Kitap; Huvat, Atiye, Halit, Zekiye, Seyit, Nuğber, Mahmut ve de Dirmit’in köyden kente göç hikayesi. Ama ne hikaye. Cinler, periler, büyüler, Azrail, tulumba, kuşkuş otu daha neler neler… Gerçekle hayalin birbirine karıştığı masalsı bir anlatım. Her okura hitap etmese de bir şans verip okuyun derim.
''Elmas gelini çok özledim tulumba.''
''O da seni özlemiş Dirmit kız.''
''Kime söylemiş?''
''İnce ince yağan kara söylemiş.''