Buyur buda hediyen diye elime tutuşturulduğuna, ağırlık ve hacimden sağlam bir kitap olduğunu anlamıştım. Yalnız kara kaplı, kasvetli kapağı görünce selametlik kız arkadaşa da inceden "ala ala bunu mu aldın bakışı fırlatmadım değil." Neyse efendim siyahlığından sebep kasıtlı ayrılığımıza boş bir günde son verdim. Kasvetli kasabamızda işinde gücünde insanları tanıdıkça la nolabilir ki burda( tabi bilmiyoruz Kara Kule, Roland felan o zamanlar) derken ilginçleşen olaylar. Gizem, kasvet, gerilimin sizi içine çekmesi -Bide hava karardıktan sonra, sessiz bir ortamda okunuyorsa- Balık'ın iğrenç ama saygı duyulan psikopatlığı, sonra müzisyen, karanlık... Kısaca türün sevenleri, King fanları, Kara Kule serisini okumuşlar için müthiş bir eser.
Kara EvStephen King · Altın Kitaplar · 2003454 okunma
Arkadaşlar merhaba. Danışmak istediğim bir konu var. Şu an yüksek lisans tezim üzerinde çalışıyorum. Fantastik edebiyat üzerine bir çalışma yapıyorum. Çalışmamda kullanmak için iki eser seçmem gerekiyor. Birisi elbette ki Yüzüklerin Efendisi, ama diğer esere bir türlü karar veremedim. Danışmanım Kara Kule serisini öneriyor, ama ben tereddütlüyüm. Bana bu konuda fikir verebilen olursa sevinirim.
Selam arkadaşlar, geçtiğimiz haftalarda bir sohbet esnasinda bir kaç kişi, Stephen King'i özlediğimizi fark ettik ve madem özledik, okuyalim o halde, neden bekliyoruz dedik... Beklemek icin aslında iyi bir sebebimiz de vardı, site genelinde devam eden Tolstoy okuma etkinliği... O yüzden tarih olarak da 15 nisan belirledik... O sohbete iştirak edip
Stephen King'in fantastik edebiyatın ustası Tolkien'den etkilenerek yazdığı, fantastik Kara Kule serisinin giriş kitabı. Kara Kule serisi fantastik edebiyatla, westerni birleştiren bir seri. S. King, S. Leone ve spagetthi western hayranıydı. Seriyi kafasında tasarlarken aklına western kalıplarıyla yazmak gelir.
Kişisel olarak da kitap "Yarım Kalan Kitaplar Kulübü" nün nadide bir üyesi oldu. Çünkü Altın Yayınları'nın çevirisi gerçekten felaket.
King'le ve kitapla ilgili söyleyeceğim ilginç şey ise, S. King Kara Kule serisinin 4. cildini henüz tamamlamışken talihsiz bir trafik kazası geçirir ve uzun bir süre hastanede tedavi görmek zorunda kalır. Kara Kule'nin sıkı hayranları da hastanede canıyla boğuşmakta olan S. King'e Roland'a ve serinin sonunda ne olacağını öğrenmek için hastaneyi mail yağmuruna tutarlar.
King, geçirdiği talihsiz trafik kazasından sonra bir daha rahat bir şekilde oturup yazamaz hale gelir.
Bu da bir anekdotumdur
SilahşorStephen King · Altın Kitaplar · 20172,504 okunma
Stephen King in eşsiz serisi ki severek okuduğum, her kitaptan sonrada bir diğerinin basılacağı tarihe kadar ecel terleri döktüğüm pek güzel seri.
Orijinal bir yaratım muazzam bir evren çok severek ve etkilenerek bir kaç defa okudum tavsiye ediyorum. Mutlaka Okuyun okutun ... *.*
SilahşorStephen King · Altın Kitaplar · 20172,504 okunma
7 kitaptan oluşan Kara Kule serisinin ilk kitabı. Bir Silahşorun Kule'yi bulmak için Siyahlı Adam'ın peşinden gitmesi, ona ulaşma çabasını anlatıyor. Çok fazla bir olay akışı ya da gerilim yoktu ancak ilk kitap olduğundan asıl hikayeye giriş kitabıdır esasında. Silahşorun nelerle karşılaşacağına dair bir ipucu niteliğinde sayılabilir. Diğer kitaplarını da okuyup yorum yapmak daha sağlıklı olacaktır tabii. İyi okumalar..
SilahşorStephen King · Altın Kitaplar · 20172,504 okunma
"Uykuda sağa sola dönüp yuvarlanayım deme. Yoksa cehennemde uyanabilirsin." Jake ciddi ciddi, "Bunu yapmayacağım," diye cevap verdi. "Annem diyor ki..." Cümlesini tamamlamayarak durakladı. "Annen ne diyor?" Jake o zaman sözlerini tamamladı. "Ölü gibi uyuduğumu söylüyor." Silahşora baktı. Roland o zaman gözyaşlarının akmasını engellemeye çalışan Jake'in dudaklarının titrediğini farketti. Daha küçük bir çocuk o, diye düşündü. Ve sonra müthiş bir acı duydu. İnsanın çok soğuk suya daldığı zaman alnına saplanan sancıya benziyordu bu. Daha bir çocuk. Neden? Ne gülünç bir soru.
“Uzun süre düştüm, uzun süre düştüm, o da benimle düştü. Ateşi etrafımdaydı. Yanmıştım. Sonra derin bir suya daldık, her yer karanlıktı. Ölümün gelgiti kadar soğuktu: Neredeyse yüreğimi dondurdu. (…) Yine de, bir dibi var, ışığın ve bilginin ötesinde. Sonunda oraya vardım, taşın en uç kaynağına. O hala benimleydi. Ateşi sönmüştü ama artık balçık
Stephen King'in Göz/Carrie adlı ilk kitabından sonra yazdığı Korku Ağı, yazarın en iyi eserlerinden bir diğeri olarak dikkat çekici bir çalışma. Ben 30 sene önce eski versiyonunu okumuştum. Burada yeni versiyonda hem kitabın girişinde bir hikâye var hem de kitabın son kısmında oldukça uzun bir başka hikâye var, ve ana hikâyenin devamı olarak