Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Karakedi

84 syf.
1/10 puan verdi
şair, kitabın başında kendi biyografisini yazmış. burada, şiire ara verdiğini ve şartların tekrar oluşması halinde şiir yazmak istediğini söylemiş. ben bu açıklamadan, kendisinin şiir konusunda seçici davrandığını anlıyorum. ona rağmen bu seçicilikten böyle bir ürün çıkması çok acı. insan, bazı şeyleri başkalarının eleştirisine gerek kalmadan kendisi yayınlamaya değer bulmama süzgecinden geçirebilmeli.
Gidiyorum Bu
Gidiyorum BuOnur Ünlü (Ah Muhsin Ünlü) · Sel Yayınları · 20115,3bin okunma
Reklam
392 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
185 günde okudu
don kişot benim dünya edebiyatı tarihinde en ilginç bulduğum eserlerden biri. romanın derin anlamları olduğundan değil ama günümüzdeki modern roman sanatının farklı tekniklerini taşıyan bir çalışmanın daha o tarihte yapılmış olmasını ilginç buluyorum. bildiğiniz üzere don kişot ilk roman veya daha doğru deyişle romanın atası, arketipi olarak geçiyor. yani evet, o dönemde ispanya'da romana ilgi duyabilecek, boş vakti ve entelektüel birikimi olan yeni bir orta sınıf doğuyor ama yine de ilginç buluyorum ve romana kendi zamanında atfedilen değerden, bugün çok daha fazlasının atfedildiğini düşünüyorum. don kişotla ilgili soru işaretlerinin cevabını aramak üzere Cervantes hakkında daha çok okuma yapmak istedim. bu kitap da bildiğim kadarıyla türkçe kaynaklardaki en geniş Cervantes biyografisi. bir kitap daha var ama onun Uwe'nin biyografisi kadar kapsamlı olduğunu sanmıyorum. yazar Cervantes ile ilgili merak edilen soruların cevaplarını aramış. don kişotu nasıl yazdı homoseksüel miydi zimmetine para geçirme olayı oldu mu macera dolu hayatı kişiliği moriskolar hakkındaki düşüncesi, antisemitist miydi rönesans savaşçısı mıydı gibi çeşitli konular hakkında detaylı bilgiler var. kitabı okumadan önce hem Cervantes hk bildiğim üstünkörü bilgiler, hem de Don Kişot'tan aldığım mesajı değerlendirince kafamda bir Cervantes profili oluşmuştu. açıkçası kitapta bunun tersiyle karşılaşmadım. belli bir kuram birikiminden sonra yazarın profilinden eserlerinin yapısını veya tersinden, eserlerinin yapısından yazarın profilini tahmin edebiliyorsunuz. iletişim'in biyografi serisini sevdim. kapsamlı çalışmalar.
Miguel de Cervantes
Miguel de CervantesUwe Neumahr · İletişim Yayınları · 201816 okunma
59 syf.
1/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
eğer gerçek bir edebiyatseverseniz, hayatınız boyunca okumak istediğiniz kitapların listesini yaparsanız ömrünüzün hepsini okumaya yetecek kadar uzun olmadığını görürsünüz. bunu gören insanlar o yüzden "ölmeden önce okunması gereken 1000 eser" gibi listeler yapıyor. kitap okurken seçici olmak önemli. bir süredir klasik romanlar
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
116 syf.
4/10 puan verdi
"mektuplaşmak kavuşmanın yarısıdır"
şemsettin sami, üretken bir yazar olmasına rağmen edebiyatımıza sadece bir tane roman vermiş. bu da günümüzde, ilk yerli roman olarak bilinen taaşşuk-ı talat ve fitnat (talat ve fitnat'ın aşkı). 1872 yılı sonuna doğru gazetede yayınlanmasına başlanmış; roman tarihinde bir zamana oturtmak gerekirse, ahmed mithat efendi'nin meşhur romanı felatun bey
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Taaşşuk-ı Talat ve FitnatŞemseddin Sami · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201928,6bin okunma
80 syf.
4/10 puan verdi
cumhuriyet devrimi öncesi istanbulda, tek başına yaşayan dul bir kadın kendinden 10 yaş küçük bir erkekle kaçamak bir ilişkiye girişiyor. bu şartlarda, yalnız başına bir kadın osmanlı toplumunda nasıl ayakta durabilir bunu herkes bilmek isterdi. sevgilisinin yaşını kesin olarak biliyoruz ama kadın 30 civarlarında, 10 yıllık mutsuz bir evliliğin sonunda kocası tarafından aldatılmış ve terk edilmiş. çocukları olmuş mu, adam da mı kalmış, kalmışsa bu durum kadını ne kadar yıkmış bilmiyoruz. evde beraber yaşadığı ve arasıra ziyaret eden eş-dost dışında yapayalnız. nasıl bir ev, kendinin mi, kadının kökeni nedir, ne işle uğraşır, nasıl bir mahallede yaşar hiçbir bilgi yok. hakkında hiçbir şey bilmediğimiz hizmetçinin bile ismi, dolayısıyla bireysel bir kimliği var; kadının yok. yazar, kadının duygularını tarif etmekte o kadar yetersiz ki, kitabın başından beri belki 10-15 defa "yarabbi ona böyle noluyordu" ifadesini görüyoruz. 70 sayfalık romanın ancak 40ıncı sayfalarına gelindiğinde tiplerin aslında yaşayan karakterler olduğunu hissetmeye başlıyoruz, çünkü yazar ancak bu zaman karakterlerden bir dünya yaratmaya başlıyor. benim okuduğum baskında (iş kültür) selim ileri sonsöz yazısı yazmış ve yazarın romanı beykoz çayırı tasviri ile süslediğini ima etmiş. öyle ki, beykoz çayırındaki canlılık bile sanki sadece bizlere anlatılıyor, çünkü karakterlerin bu ortam ile kurduğu ilişki de zayıf. onlar gözlemlemiyorlar beykoz çayırını, yazar bize gözlettiriyor. konusu ve süpriz sonuyla ilgi çektiğini düşünüyorum. fakat bunlar maalesef bir romana sanatsal değer katmaya yeterli değil.
Siyah Gözler
Siyah GözlerCemil Süleyman · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20202,299 okunma
Reklam
91 syf.
2/10 puan verdi
iki rus yazar Bulgakov ve Zamyatin'in 1930ların edebiyat camiasında yaşadıkları sansür ve sert eleştirilere binayen Stalin'e yazdıkları mektuplardan oluşan ve mektupların sonundaki kısa notların dışında herhangi bir sunumu olmayan basit bir kitap. uzatmadan söyleyeyim: bence laf salatasından başka bir şey değil. bulgakov'un mektuplarında bir
Stalin'e Mektuplar
Stalin'e MektuplarMihail Bulgakov · İletişim Yayınları · 199173 okunma
333 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
başta söyleyeyim ki, benim gibi yanılıp okuyanlar olmasın. kitapta muhammed'in hayatı anlatılmıyor. kısaca, "muhammed'in islam çıkışı kıta avrupasında şarlman'ı yaratmıştır" diyor. yani şu şekilde: mekke coğrafyasında islam adında yeni din çıktı, ortadoğu coğrafyasını istila etti. ardından afrika kıyılarındaki limanların kontrolünü ele
Hz. Muhammed ve Charlemagne
Hz. Muhammed ve CharlemagneHenri Pirenne · İmge Kitabevi Yayınları · 200629 okunma
344 syf.
4/10 puan verdi
·
13 günde okudu
serinin ilk kitabını bitirdim. şimdi islam coğrafyası düşünürlerinin işlendiği ikinci kitap ile devam ediyorum. set, daha önce 2013 yılında yordam kitap tarafından 3 kitap olarak basılmış. anladığım kadarıyla sadık usta da 2012de yazmayı bitirmiş. kafka'dan çıkan set ise 5 kitap. yani islam uygarlığı ve bir kitap daha sonradan araştırmalara
Dünyayı Değiştiren Düşünürler 1
Dünyayı Değiştiren Düşünürler 1Sadık Usta · Kafka Yayınevi · 201884 okunma
261 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
serinin bütün ciltlerini okudum. eski basım 4 ciltten oluşurken, yeniden düzenlenmiş hali (yani bu yeşil kapaklı olanı), 3 ciltten oluşuyor. 4üncü cilt, bu yeşil serinin devamı değil yani. 3 ciltlik yeni seriden okuyabilirsiniz. evet turan dursun'un kim olduğunu ve nasıl öldürüldüğünü biliyoruz. islam etrafında dönen tartışmada, laik ve ateist
Din Bu-1: Tanrı ve Kur'an
Din Bu-1: Tanrı ve Kur'anTuran Dursun · Kaynak Yayınları · 20061,587 okunma
165 syf.
8/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
orhan gökdemir'in köşe yazılarını takip ediyorum bazen. bu, okuduğum ilk kitabı oldu. kısaca, ilahi dinlerin aynı kaynaktan, antik mısır'dan çıktığını söylüyor. mısır'da çok tanrılı bir din var. mö 1500lü yıllarda yaşamış olan mısır firavunu Akenaton, hakim dini yıkıyor ve tek tanrılı bir din olan Atonizmi (güneş dini) kuruyor. Akenaton (ilk adıyla Amenhotep), ismini daha popüler olarak bildiğimiz Nefertiti'nin kocası. OG, Akenaton'un kurduğu yeni dini devrimci bir hamle olarak görüyor. kitabın sonunda da, günümüzle ilişkisini bir şiirle bağlamış. kitabın farklı bir dili var. tarihsel bir çalışma değil. yani, bu şurdan geliyor, şu tarihte burada şu oldu gibi kronolojik bir çalışma yapmamış fakat geçmişten günümüze bu tarihi özetlemiş. bir yaklaşım sunmuş, kendi yaklaşımının özetini yapmış. kitapta bol bol aforizma var. tarihe, hakim görüşün aksine nasıl baktığını açıklamış. Musa'nın da, devrik kral Akenaton olduğunu düşünüyor. Ahmed Osman ve Sigmund Freud'un konuyla ilgili görüşlerini paylaşmış. ben beğendim.
Din ve Devrim
Din ve DevrimOrhan Gökdemir · Destek Yayınları · 201025 okunma
Reklam
264 syf.
4/10 puan verdi
·
33 günde okudu
"ovalara dağılmış köylerde ne ilaç vardı, ne bakıcı. yoksul köylüler... gece gündüz demeden evde, tarlada düşüp ölüyorlardı; ama insan gibi değil, hayvan gibi. köylüler de kentliler gibi tam bir umarsızlığa gömülmüşlerdi; mallarını, işlerini önemsemiyor, sanki her yeni günün ölümü getirmesini bekliyorlardı. toprağın, hayvanların, o güne dek
Veba Yılı Günlüğü
Veba Yılı GünlüğüDaniel Defoe · İş Bankası Kültür Yayınları · 2016848 okunma
664 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
fransız devrimi yada kitap hakkında bilgi vermekten ziyade bu kitabın kimlere hitap ettiği konusunda fikrimi paylaşacağım. benden önceki incelemede Kaan arkadaşımız bu konuda detaylı bir inceleme yazmış zaten. öncelikle henri lefebvre ile karıştırılmasın çünkü ben kitabı -bir süre- FKP (fransız komünist partisi) üyesi marksist henri lefebvre
Fransız Devrimi
Fransız DevrimiGeorges Lefebvre · Hil Yayınları · 201621 okunma
84 syf.
4/10 puan verdi
genel kanının aksine ben beğenmedim. hem türkçeye uyarlayan Salih bora'nın, hem de yazarın kendisinin belirttiği gibi, yazar "ne anlatıldığından çok nasıl anlatıldığının önemli olduğunu" düşünüyor. detayları eksik bir edebiyat metninin ciddi sanatsal sorunlar barındıracağını düşünüyor. yani detaylar, biçim yazar için daha önemli. ben
Küçük Şeyler
Küçük ŞeylerSamipaşazade Sezai · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201813,1bin okunma
384 syf.
5/10 puan verdi
·
27 günde okudu
kitap sonuç dahil 14 bölümden oluşuyor ve her bir bölüm kronolojik şekilde ilerliyor. ilk bölüm marks'ın 1835 okul yıllarında, mezuniyet sınavı olarak yazdığı 'meşhur' kompozisyondan başlıyor ve yunan felsefesi hk üniversitede yazdığı doktora teziyle devam ediyor. aradaki bölümleri yazar hem tarihsel olarak, hem de belli bir dünya edebiyatı anlayışına göre gruplandırmış. dünya edebiyatı çoğunlukla batı avrupa edebiyatı, o da çoğunlukla alman edebiyatı olarak işleniyor. marks zaten en çok bu akımlara ilgi duymuş. en son, kapitali yazdığı dönem (ki kapital'de sıkça edebi göndermeler, imge kullanımı var biliyorsunuz), genel bir edebiyat değerlendirmesi ve sonuç bölümü ile bitiyor. kitapta marksist estetik kuramı işlenmiyor. sadece bazı yerlerde marks'ın edebiyat anlayışını görüyorsunuz, bunlar marksizm düşüncesi temelinde işlendiği için marksist estetik olarak değerlendirilebilir. fakat kitabın amacı, çoğunlukla, dünya edebiyatının marks'ın eserlerindeki yansıması. benim beklentim daha farklıydı. marks'ın dünya edebiyatı ile nasıl ilgilendiği, kimleri okuduğu, eleştirileri, beğenileri şeklindeydi. bu kitapta bazı yerlerde bunları görüyoruz fakat çoğunlukla dediğim gibi edebiyatın marksist klasiklere yansımasını görüyoruz. marks eserlerinde hangi imgeleri kullanmış, kimlerden alıntı yapmış, göndermelerin altında yatan çağrışım nedir... bunun gibi. dolayısıyla kitabın bir tezi yok. sadece, arka sayfasında da dediği gibi, bu "centilmen"in edebiyatla kurduğu içten ve derinlikli ilişkinin benzersiz bir >>dökümü<<. evet. kapsamlı bir çalışma fakat eninde sonunda döküm kitapları sıkıyor...
Karl Marx ve Dünya Edebiyatı
Karl Marx ve Dünya EdebiyatıSiegbert Salomon Prawer · Yordam Kitap · 201914 okunma
96 syf.
4/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
fail
şimdi internetten baktım. bizim kültür bakanı kim diye. paket tur düzenleyen bir godaman imiş. girişimci. oteli var. para kazanıyor. hatta geçenlerde elinde viski kadehi, ağzında püro hoppa cuppa yaparken görüntüleri çıktı. bu tarz bir eğlence anlayışı bir kültür bakanlığı ile bağdaşıyor mu diye tartışılırken, özgürlükçü cumhuriyetçiler, "biz
Edebiyat Müzik ve Felsefe Üzerine
Edebiyat Müzik ve Felsefe ÜzerineAndrey Aleksandroviç Jdanov · Kaynak Yayınları · 200510 okunma
72 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.