Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tüm boş vakitlerini karalamalar yaparak geçiren Michelangelo, ileride şöyle diyecekti: "Beni çizim yapmaya iten ve ressamlardan bir şeyler öğrenmeye çeken Tanrı'nın gücüne karşı koymam olanaksızdı."
Reklam
434 syf.
·
Puan vermedi
Silahlara Veda Hakkında İnceleme
Kitapta Birinci Dünya Savaşı'nda İtalyan Ordusunda görevli Amerikalı Teğmen Frederick Henry'nin başından geçenler anlatılıyor. Birinci Cihan Harbinde Avustuya-İtalya sınırındaki dağlık alanda sonu gelmez ve sonuçsuz çarpışmalara bir askerin gözünden bakılması sebebiyle savaş romanı sevenler için ilgi çekici olabilir. Bununla beraber
Silahlara Veda
Silahlara VedaErnest Hemingway · Bilgi Yayınevi · 20236,3bin okunma
Karalamalar 1
Birşeyler yazmak istedim, ama ne yazacağımı da bilmiyorum :) yine bir yazma aşkı geldi ama işte yazacak birşey de yok, günüm günlerim bir koşturmaca içince geçiyor, işten güçten kafayı kaldıramıyorum tabirini yaşıyorum. Uykusuzluk da cabası. Cabası derken baya hayatımı etkileyen bir faktör bu aralar uykusuzluk. Hep uykudan kısıyorum. Telefon da vaktimi alıyor. Telefon da iyice sarhoş ediyor tabi. Karışık işler. Karışık duygular. Bu yaşlarda bir oturmuşlukta geliyor. Biraz herşeyi geldiği gibi kabul etmek, biraz izlemek olayları, herşeye ani tepkiler vermemek. Neyse politik doğruculuk yapmayım. Bu tabiri duyuyordum ama dün bir yazıda anlamını iyice kavradım. Politik doğruculuk. Yani yazarken veya birşey üretirken veya konuşurken mesaj verme kaygısı ile yapmak, bu aslında sıkıcı birşey. Bende sık yapıyorum galiba. Neyse bu saatte kafamda durdu artık. Bu kadar saçmalama yeterli :) sabah iş güç var, yine uykular haram. Yaşadığımız çağın problemi uykusuzluk mu yoksa sadece benim problemim mi bilmiyorum :) yapacak birşey olmasa da bu sefer dizi film ile uykusuz kalıyorum. Hayırlısı bakalım.
Yaşadığımız felaket bana "yaşamayı" ertelemem gerektiğini öğretti. Öleceğime inandığım an zihnimde yapmak isteyip yapamadıklarım belirdi ve yaşamadan ölecek olmak beni çok korkuttu. Kurtulduğumda hiçbir şeyi ertelememeye karar verdim ve yazmayı çok sevdiğim için bir blog hesabı açtım. Belki amatör karalamalar ama denemek, hiç yaşamamaktan iyidir. İnanın insanın pişmanlıkları, utançları, öfkeleri... kötü ne varsa zihinde uçup gidiyor ve son anınızda sadece sevdikleriniz ile hayalleriniz kalıyor avuçlarınızda. Bu amatörün, düzensiz gayretine, acemi hevesine tanık olmak isterseniz hesabım: aycaninumudu.blogspot.com/?m=1
İlkokuldayken, ilkokuldan sonra, ortaokuldayken karalamalar yapardım, yazardım durmadan : çeşit çeşit kelebekler uçururdum gökyüzüne. Yeni kuşlar, yeni sözcükler konardı pencereme : çoğunu, tutamadan kaçırırdım : koştuğum çok olurdu o kuşların ardından.
Reklam
İmam Şafii'ye, olay hakkındaki görüşleri nedeniyle, Sünni kesimce yapılan uyarı ve karalamalar, her iki kesimin (Sünni-Şii) birbirinden ne denli keskin hatlarla ayrıldığını göstermesi açısından ilginçtir.
Sayfa 229 - PANAMAKitabı okudu
Rhoda Kellogg çocuğun sanatsal gelişimini üç temel dönem doğrultusunda incelemektedir: 1) Anlamsız, basit karalamalar dönemi (Basic Scribbles) 2) Belirgin şekiller dönemi (Placement Patterns) 3) Anlamlı şekiller dönemi (Diagrams) Genellikle iki yaşına doğru anlamsız karalamaların yerini, üzerinde çalışılan kâğıdın sınırlarıyla orantılı belirgin şekiller alır. Üç yaşında ise çocuklar daire, üçgen ve diğer şekilleri içeren resimleri çizmeye başlarlar.
Sayfa 27 - Çocuk resmine ilişkin görüşler/ Sanatsal (Artistik) YaklaşımlarKitabı okudu
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.