Hey, siz," diye bağırmak istiyor, "Hey, aceleyle oraya buraya koşturan sizler, ölümden ve öldürmekten bunca uzak bir hayatı benimseyip mağrur ve sorumsuzca yaşayan ve hiçbir şeyi, hiç kimseyi düşünmeyen sizler;
"Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı, hem aptallık, hem inanç devriydi, hem de kuşku, Aydınlık mevsimiydi, Karanlık mevsimiydi, hem umut baharı hem de umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı, hem hiçbir şeyimiz yoktu, hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam öteki yana..."
Reklam
Aydınlık gecelerim var mı ki?
Karanlık gecelerin de olacak.
Edebiyat; acı, sızı, keder, öfke ve umut. Edebiyat; zaman, cağ ve insanlık. Edebiyat; unutmaya karşı hatırlama uğraşı. Edebiyat karanlık ve aydınlık. Edebiyat; Gılgamış. Edebiyat; ölümsüzlük otu, yani umut.
Sayfa 342Kitabı okudu
Mezopotamya
Bu toprakların gerçek sahipleri umutluydu. Toprak onlarındı, atalarından kalmıştı. Ataları burada hayata gözlerini açmış, yine burada yaşama veda etmişlerdi. Yetmiş yedi göbek bu toprakların sahibi onlardı. Buna, göklerindeki parlak ay, sıcak güneş, kıpır kıpır yıldızlar, usul usul yağan yağmur, bembeyaz kar, haşmetli dağlar, bereketli topraklar, coşkun akan ırmaklar, göklerinden eksik olmayan kartallar şahitti. Bu gökyüzü, bu nehirler, bu buzul gölleri, bu derin vadiler hayatlarının şahidiydi.
İşte istediğin kutu.Neyim varsa, hemen hepsi içinde, ama yine de dolmadı.Acı ve heyecan var içinde, iyi ve kötü duygular, karanlık ve aydınlık düşünceler... umut etmenin tadı ve umutsuzluk... yaratmanın o anlatılmaz sevinci var.
Sayfa 6
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.