yıldızların pırıltılı ağırlığı altında
kerpiç duvarlar çatlarken
yalnız olmak
sensiz olmak
tadına bir kavak gibi tek başına varıp gökyüzünün
tek başına dokunmak kelebek kanatlarına
beni senden alıp dağıtıyor
senden alıp başkalarına dağıtıyor beni
büsbütün...
Sayfa 148Kitabı okudu
"Yani kızım her tırtıl kelebek olmaz, hepsi kelebek olmayı hayal eder ama çok azı kelebek olmayı başarır," demiş babası."Senin hayatında aynı bu tırtıl gibi olucak.Herkes gibi sen de hayaller kuracaksın.Herkes gibi seni de ilk önce en yakınındakiler vazgeçirmeye çalışacak.Hayatları boyunca tırtıl olmaktan başka bir şey bilmedikleri için kelebek olmak onlara çok korkutucu gelecek.Sen onlara rağmen devam etmelisin hayal kurmaya.
Sayfa 102Kitabı okudu
Yazarken
Düşünüyor insan yazarken- gerçekten bunları benden başka okuyacak kimse var mı diye. Yani laedri olarak gönderebilirim tabii ki her daim dünyaya, ama benim altımda benimle alay etmeden okuyacak, benim yazdığımı bilecek... İşte burada duraksıyor insan. Etrafta başkaları da varken yazmak çok garip değil mi? Sanat sanat içinse yazmak da benim için
Yahudiye Topraklarında Yahya'nın Trajik Öyküsüne Şahit Olmak: Herodias
“Doğu bütün tanrıların anayurdu değil miydi?” (sayfa 18)
1. Gustave Flaubert Kimdir?
19. yüzyılın en yenilikçi yazarları arasında gösterilen 
Gustave Flaubert, 1821 doğumludur. Adını Fransız oyun yazarı 
Pierre Corneille’den alan lisede öğrenim görür ve üniversite için Paris’e gider. Şehir ona tatsız ve ruhsuz görünür. Ünlü Fransız romancı 
Victor Hugo ile Paris’te
