Ben artık kendimden bile kaçıyorum..
Seni az tanıyorum…Az… Sen de farkettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime var ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi… Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. Bilmesem de, öğrenmek için her şeyi yaparım, demektir. Belki de az, her şey demektir. Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir.
Reklam
"İnsan nedir?" Sorusunun belirsizliği..
Çok ani duygu değişimlerim vardır. Sevincim üzüntüm öfkem her daim tetikte bekler. Bazen kendimden ben bile yorulurum çaresizce. İnsanlardan nasıl bir tepki bekleyebilirim ki? Kimseye gözünün üstünde kaş var demeye korkar olduk:))
“Beni üzen onlar değil ki. Her şey, tüm yaşamım üzüyor beni. Bazen kendimi düşündüğümde, ben bile kendimden tiksiniyorum. Ben neden bu kadar çirkinim?”
Ben parmak hesabıyla bir ömür yaşadım Yükseklik korkusundan başım hiç dik durmadı İğreniyorum kendimden bile bazan Dünyadan her zaman
Fakat içimde kendimden bile sakladığım bir ümit vardı.
Sayfa 230
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.