"Evrende ne varsa, disarida degil, sende. Her ne arayacaksan, ara onu kendinde."
Bugün okumaya basladigim kitab Mevlana'nin bu güzel sözleriyle basliyordu, burada da paylasmadan gecmek istemedim ;)
Eğer birisi yanlış yapıyorsa, ona nazikçe yol göster ve nerede yanlış yaptığını anlat. Eğer bu da onu düzeltmiyorsa kabahati kendinde ara, hatta daha iyisi hiç kimsede arama.
İçinde öyle çok şeye sahipsin ki , hepsinden soylusu da, mutluluk duygusu taşıyorsun. Yalnızca bir erkeğin yaşamını bekleme. Onca kadın bunun için yanılıyor. Sen yaşamı bizzat kendinde ara.
Anladın mı?
Hicran destanını kendinden oku,
Mecnun'dan duyup da rivayet etme.
Aşkın Leyla'sını gördünse söyle.
Söz temsili bulup hikayet etme.
Yüz bin Leyla doğar alemde her gün,
Aşk Resmi Geçidi
Birincisi o incecik, o dal gibi kız,
Şimdi galiba bir tüccar karısı.
Ne kadar şişmanlamıştır kim bilir.
Ama yine de görmeyi çok isterim,
Kolay mı? İlk göz ağrısı.
İkincisi Münevver Abla, benden büyük
Yazıp yazıp bahçesine attığım mektupları
Gülmekten katılırdı, okudukça.
Bense bugünmüş gibi utanırım
O mektupları
Neyi arıyorsan sen osun. Madendeki inciyi aradıkça madensin. Ekmek lokmasına heves ettikçe ekmeksin. Şu kapalı sözü anlarsan anlarsın herşeyi, neyi arıyorsun sen osun. Senin canın içinde bir can var o canı ara. Beden dağının içinde mücevher var, o mücevherin madenini ara. A yürüyüp giden sufi, gücün yeterse ara. Ama dışarıda değil, aradığını kendinde ara.
Mevlana
Canının içinde bir can var, o canı ara!
Dağının içinde bir hazine var, o hazineyi ara!
A yürüyüp giden sûfî, gücün yeterse ara;
Ama dışarıda değil, aradığını kendinde ara!