Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nikahta keramet ve manevi bir kuvvet vardı. Maneviyata uyumak lazımdı. İnsan mutlu olmak, rahat yaşamak için babasının ve ecdadının geçtiği güvenli yoldan geçmeliydi.
Sayfa 115Kitabı okudu
Süper bir analiz. Arif Tekin bu sefer hakkını vermiş
İmriü-l Kays'ın şiirinde, "Kıyamet saati yaklaştı, ay yarıldı" ifadesinin aynısı Kur'an'da da geçiyor. Üstelik ay anlamına gelen Kamer kelimesi ilgili surede geçtiği için o bölümün adı Kamer suresi olmuştur. İmriü-l Kays'ın şiirinde, "Yer o müthiş sarsıntısıyla sarsıldığı, içindekileri çıkarıp attığı zaman" ifadesi yer alır. Bu cümle olduğu gibi Kur'an'da da geçiyor. Şiirde zilzal (deprem) kelimesi geçiyor. Bu zilzal kelimesinin içinde geçtiği surenin ismi de Zilzal konulmuştur. Abdurrauf Münavi (h.952-1031) İmriü-l Kays'ın bu şiirden bahsederken "Kur'an henüz Muhammed'e inmeden İmriü-l Kays onun ayetlerini telaffuz etmiştir" diyor. Demek ki İmriü-l Kays keramet sahibiymiş, Hz. Muhammed'e inecek olan ayetleri önceden bilirmiş! Aslında Münavi'nin burada: "Kur'an'da geçen bu bilgileri İmriü-l Kays gibileri daha önce söylemişler, Muhammed ise onlardan duymuştur... " diyebilecekken; bu inanılmaz yorumla kendini boşa düşürmüştür.
Sayfa 16 - Abdurrauf Münavi, Feydü-1 Kadir, c.2/187.Kitabı okuyor
Reklam
Henüz çoğumuz hayatın özünü anlayamayarak havada saadet, kuyu dibinde cennet arayan, birbirimizden keramet bekleyen, boş şeylere kapılan, vaatlere aldanan saf kimseleriz.
Henüz coğumuz hayatın özünı anlamayarak havada saadet, kuyu dibinde cennet arayan, birbirumizden keramet bekleyen, boş şeylere kapılan, vaatlere aldanan saf kimseleriz.
Imam Mâturidi, keşf, keramet ve ilhamı bilgi kaynağı olarak kabul etmez. Islam uleması da "ilham"ın delil olmayacağı kanaatindedir.
Reklam
Tabu
Peygamber adı verilen o eski insanlar da herhangi bir mucize göstermemişlerdir. Peygamberler dönemlerinin siyasi aktivistleridir, ancak taraftarlarınca bunlar büyütülüp haklarında akıl almaz şeyler isnat edilmiş ve tabu haline getirilmişlerdir. Bugün de çeşitli tarikat liderleri olsun, kimi siyasi liderler olsun; taraftarlarınca haklarında bin bir keramet uydurulmuyor mu?
Sayfa 187Kitabı okudu
442 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Ah! Madem böyle bir dünyada yaşamak zorundaydık, neden bize doymamış kalpler ve çılgın arzular veriliyor? Çocuklarımız için her zaman en iyisini isteriz. Onlar adına karar veririz, söz hakkı tanımadan hüküm giydiririz. Böylesinin daha iyi olacağını düşünürüz çünkü onların iyiliğini isteriz. Giles’in babası da kızı için en iyi en doğrusunun bu olduğuna karar vererek kızın gönlünde yatan sevgilisi, çocukluk aşkı Grace yerine Dr. Mr. Fitzpiers ile evlendirir. Kızını en iyi okullarda okuttuğu için, güzel ve dengi olduğuna karar verip çok daha uygun olduğunu düşünür. Grace, köylüdür. Kaba ve eğitimsizdir bu yüzden Giles’e uygun değildir. Fakat doğru olan karar bu mudur? Nikahta keramet var mıdır? Birde hasta babasına bakan karşılıksız aşkıyla yaşayan ve saçlarını kesip satmak zorunda kalan sevgili Marty var. (en sevdiğim karakter oldu.) Hintock köyünde geçen roman Hardy’nin muhteşem tasvirleri, muhteşem betimlemeleriyle hayat buluyor. Satırlardaki, cümlelerin arasındaki çimen kokusu burnunuza , ormanların güzelliği gözlerinizin önüne geliyor. serinliyorsunuz. Hardy kesinlikle ne yazsa okurum dediğim yazar Kalemine, akıcılığa bayılıyorum. Listelere eklensin
Orman Sakinleri
Orman SakinleriThomas Hardy · İletişim Yayınları · 2021130 okunma
Henüz çoğumuz hayatın özünü anlayamayarak havada saadet, kuyu dibinde cennet arayan, birbirimizden keramet bekleyen, boș șeylere kapılan, vaatlere aldanan saf kimseleriz.
Kendini horoz sanmak;
Eski zamanlardan birinde, bilinmeyen bir ülkede, bir prens aniden aklını kaçırmış. Kral çaresizlik içindeymiş - prens tek oğlu, krallığın tek varisi. Bütün büyücüler çağırılmış; bütün keramet sahipleri, tıp adamları davet edilmiş; hiçbir çaba sonuç vermemiş. Genç prense kimse yardım edememiş, aklı yerine gelmemiş. Delirdiği gün giysilerini
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.