ESMÂ’ÜL HÜSNÂ ŞERHİ
O’nun birinci ismi, isimler sultânıdır; Her ânın, her mekânın, her cânın cânânıdır. Kur’ân’da ilk âyetin, başlangıç kelâmıdır, Her zerre “ALLAH” diye, O’nu söyler durmadan.. Vârettiği herşeyi, ayırdetmeden gören, Her şeye adâletle, hayır ve rahmet veren, Her mahlûkâ acıyan, ve çâreler gönderen, Sonsuz merhametiyle, âleme RAHMÂN dır
ABİDİN NESİMİ 1911’de Bingöl'ün Kiğı ilçesinde doğdu. İlkokulu Mercan Sultanisinde, Orta ve Liseyi İstanbul Erkek Lisesinde okudu, Yüksek Öğrenimini İTÜ’nün (o zamanki adıyla Yüksek Mühendis Mektebi) Su Şubesinde yaptı. 1937-1949 yıllarında serbest çalıştı, 1949‘da Bayındırlık Bakanlığı hizmetine giren Abidin Nesimi evli ve 3 çocuk
Reklam
Dilsiz ustalar, suskun öğrenciler
Gaz lambasının, dünyayı küçücük odalara sığdırdığı, uykuları korkulu bir hayale çevirdiği zamanlardı. Akşamlara kadar toprak yollardan, buğday tarlalarından, yalınayak çocukların meraklarından kalkan tozlar, sabahlara kadar ince bir yorgan gibi örterdi yatakları. Puhu kuşları taşların başına, delice kuşları bahçedeki akasya ağacına konardı.
Sayfa 61 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Rûm Suresi 48. Ayet/21. Cüz اَللّٰهُ الَّذ۪ي يُرْسِلُ الرِّيَاحَ فَتُث۪يرُ سَحَاباً فَيَبْسُطُهُ فِي السَّمَٓاءِ كَيْفَ يَشَٓاءُ وَيَجْعَلُهُ كِسَفاً فَتَرَى الْوَدْقَ يَخْرُجُ مِنْ خِلَالِه۪ۚ فَاِذَٓا اَصَابَ بِه۪ مَنْ يَشَٓاءُ مِنْ عِبَادِه۪ٓ اِذَا هُمْ يَسْتَبْشِرُونَ Bulutları harekete geçirsin diye rüzgârları gönderen Allah’tır. Derken O, bulutları gökyüzünde dilediği gibi yayar, bazan da parçalara ayırır; nihayet içinden yağmurun çıktığını görürsün. Onu dilediği kullarının üzerine yağdırınca da o kullar sevince boğulurlar. Rûm Suresi 49. Ayet/21. Cüz وَاِنْ كَانُوا مِنْ قَبْلِ اَنْ يُنَزَّلَ عَلَيْهِمْ مِنْ قَبْلِه۪ لَمُبْلِس۪ينَ Oysa onlar yağmurun yağdırılmasından az önce bütün ümitlerini iyice yitirmiş ve şaşkın bir halde idiler. Rûm Suresi 50. Ayet/21. Cüz فَانْظُرْ اِلٰٓى اٰثَارِ رَحْمَتِ اللّٰهِ كَيْفَ يُحْـيِ الْاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَاۜ اِنَّ ذٰلِكَ لَمُحْـيِ الْمَوْتٰىۚ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ Allah’ın rahmetinin izlerine bir bak: Toprağa ölümünün ardından nasıl can veriyor! İşte ölüleri diriltecek olan da O’dur. O’nun her şeye gücü yeter.
Ne oruç tuttun, ne de iftâr ettin
Bilhassa onu duyurmak istemediği, duyulması için çalışmadığı, fakat Allah tarafından du yurulmuş olup bu hususta gönlüne bir sevinç doğmuş ise bunda bir zarar yoktur. Ancak amelini ihlâs ile bitirdikten sonra onu baş kalarına duyurmak sevdâsına düşer ve bunu söylerse, o zaman yine korkulur. Bu amelin mahvedildiğine dair rivayetler vardır. Rivayete göre adamın biri: "Ben akşam Bakara sûresini okudum. deyince İbn Mes'ûd (r.a.): "İşte, okuduğundan nasibin budur." de di. Rivâyete göre adamın biri de Rasûl-i Ekrem (s.a.v.)'e gelerek: - "Tam bir sene oruç tuttum," deyince Rasûl-i Ekrem (s.a.v.): ما ضمت وما أفطرت -"Ne oruç tuttun, ne de iftâr ettin"35 buyurdu.
Sayfa 336
Onyedinci Lem'a (Zühre'den gelmiş "Onbeş Nota"dan ibarettir.) بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ Mukaddime Oniki sene evvel inayet-i Rabbaniye ile, marifet-i İlahiyede bir hareket-i fikriye ve bir seyahat-i kalbiye ve bir inkişafat-ı ruhiyede tezahür eden bazı lemaat-ı tevhidiyeyi Arabî olarak Notalar suretinde
Reklam
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.